Tanıtım bülteninden

Hiçbir zaman sırf bir öykü yazmış olmak için elime kalemi almış ya da laptopumun başına geçmiş değilim. Benzer şekilde ders vermenin kibrinden ve aptallığından da uzağım. Edebiyatın dünyayı değiştirmeyeceğini elbette biliyorum. Fakat ne zaman bir şeyler yazmak istesem bu topraklarda yaşayan insanları zehirleyen, hayatlarını aksatan irinle tıka basa dolmuş organlarına neşter vurma arzumu da engelleyemiyorum. İrin mide bulandırıcıdır ancak elinde neşter tutan kişi için aynı şey değil. Bu nedenle sizi önceden uyarayım, “Toprak ve Lanet” irinle yazılmış bir kitap. Toprak ve lanet benim için tek şey, bu coğrafyada yaşayan birçoğu için de, hele şu zamanlarda aynı anlamı taşıdığına artık hiç kuşkum yok. Ebette yazılmış olan çoğu edebiyat yapıtları yazarın ihtiyaçları (ego, arzu, varoluş, vb.) doğrultusunda ortaya çıkmış olabilir, yine de bunlar daha iyi ve daha yaşanılır bir dünya yaratma arzusunu da içinde barındırırlar. En azından benim edebiyattan şu ana dek çıkardığım sonuç bu ve unutmamalıyız ki irin dışarı salındığında tüm vücut rahatlar, kısa süreliğine bile olsa.

 IMG-20220413-WA0024

Tadımlık

Ölümsüz olmak istiyordu çocuk.

Dedesi ona; sanatla ya da politikayla ilgilenmesi gerekebileceğini nasihat etti. Fotoğraf, şiir, roman, resim ya da müzik… Milletvekili, bakan ya da kim bilir belki de devlet başkanı olmak için uğraşmalıydı bir gün. Tüm bunlar çocuğun kulağında güzel bir melodi gibi çınladı.

Ve o sıra da televizyon açıktı. Ve spiker haberleri sunuyordu. Şöyle diyordu: “Dün gece saat 04 civarında bir süper marketin alkol kasalarının bulunduğu bölümünde; biri Büyük İskender, diğeri de Homeros’un torunu olduğunu iddia eden iki hırsız yakalandı. İddia doğru muydu, yanlış mıydı; bilinmez. Ama bilinen bir şey var ki, ikisinin de hırsızlık yaparken yakalanmasıydı. Daha sonra gözaltına alınmak üzere karakola götürüldüler.”

Ne çocuk ne de dedesi haberi dinlemedi. Her ikisi de ölümsüz olmanın hayalini kuruyordu: Çocuk, ölümsüz olmak için bu seçeneklerin doğru olduğunu düşünüyordu; dede ise ölümsüz birinin dedesi olmayı.

Sedat Sezgin kimdir?

1981 Batman doğumlu. Çocukluğunu köyde geçirdi. Lisans eğitimini sağlık alanında tamamladı. Yazın yaşamına öyküyle başladı. Sözcükler, Lacivert, Sincan İstasyonu, Şehir, Ekin Sanat gibi dergilerde öyküleri yayımlandı. Ayrıca Demokrat Haber, Oggito, Edebiyat Haber, Artı Gerçek, K24 ve bazı sitelerde yaptığı okumalar ve çeşitli filmler üzerine yazılar yazdı. Yayımlanmış roman ve öykü kitapları var.