Kemal Ural

Ocak 1912; Massachusetts, Lawrence tekstil işçileri grevi dünyada hala kadın mücadelesine öncülük eden direniş olarak anılır.

Grevci kadın işçilerin seçtikleri slogan, “Bread and Rose”; yani “Ekmek ve Gül”dür. Ekmek, kadınların ekonomik taleplerinin, gül ise daha iyi bir yaşamın ifadesidir. 1912’de kadınların istediği şey; “ekmek de istiyoruz, gül de” sloganıyla özetlenmiştir.

76363

Toplumsal cinsiyet normlarının bekçiliğini yapan gerici rejimler, kadınlık ve erkek sınırını belirliyor ve denetliyor.

Cinsiyet normlarının bekçiliğini yapan Molla rejiminin bütün zulmüne rağmen İran’daki kadınlar 21’inci yüzyılda hem ekmek hem gül mücadelesi veriyor.

Mahsa Amini isimli 22 yaşında ki Kürt kadının rejim bekçileri tarafından katledilmesi,  İranlı kadınların hayatlarının pamuk ipliğine bağlı olduğunu, herhangi bir sınır ihlalinin bile kadınların işkence ile can verdiklerinin somut örneklerinden sadece bir tanesi.

Mahsa_Amin-

İran’da 1 hafta önce çok acı bir olay yaşandı. Ahlak polisi isimli yapı tarafından dövülerek komaya sokulan ve 2 gün önce hayatını kaybeden Mahsa Amini isimli 22 yaşında ki Kürt genci ile tekrar gündeme geldi İran’da kadın olmanın gerçek yüzü.

1979 da başlayan İslam devrimi ile İran’da sosyal hayattan el çektirilmeye çalışılan kadınlar yaşadıkları toplumun politik öğeleri haline geldiler.

Bir dini devlet kimliği ile hayatın tamamını eline geçiren erkek egemen sınıflı toplum kadınlar için sosyal hayatı bir cehenneme çeviriyor. Gelin İran’da kadının politik ve sosyal konumuna Mahsa Amini şahsında beraber bakalım.

632709c2e4bfdd27284426a2

 Politik Olarak Kadın;

 Sosyal hayatta kendilerini temsil hakları oldukça sınırlı olan kadınların örgütlenmesi siyasi olarak yasak. Bir çok üniversiteli genç kadın illegal yollar ile İran’da örgütleniyor. Kadınlar hayatın her alanında sınıfsal olarak temsil ediliyor. Politik yaşamda erkeklerden izole bir şekilde tutuluyorlar. Kadına şiddet ve tacizde İran son derece riskli konumda bir ülke. Yasalar kadınlara çok az kendini savunma hakkı tanıyor.

Kadın haklarının yasal temsiliyeti meselesinde İran 153 ülke arasında 114’cü sırada. Yine politika ve siyasette kadının temsil oranı sadece %6, bu rakamda son dönem reformları ile iyileşmiş olan İran’ı gösteriyor.

İran kadın cinayetleri konusunda Afrika ülkeleri ile yarışır vaziyette. Kırsal nüfusta kadınlar hala çocuk yaşlarda evlendiriliyor. Yasak olmasına rağmen İran’da çöl bölgesinde fuhuş çok yaygın. Halkın çadır dediği yerlerde kadın ticareti hiçte azımsanacak durumda değil. Ayrıca ’ recm’ ismi verilen cezalandırma işlemi hala daha yasalarda mevcut. Hakimler recm cezasını asılarak idama çevirseler de her yıl bu durumda onlarca kadın ölüm cezasına çarptırılıyor. Bazı yıllar bu sayı 100leri aşıyor.

Kadınlar kırbaçlanma, teşhir edilme gibi hukuksuzluğun ve insan onurun en dip durumunu yaşıyor. İranlı politik kadınlar işkencenin her türlüsü ile yaşamak zorunda. Sosyal hayatta kadınlar dini yasalar altında eziliyor ve bu yasal Kum şehri gibi şehirlerde daha katı uygulanıyor.

18069

İran yönetimsel olarak vadettiği hiç bir reformu uygulamamakta ısrarcı dini liderliğin kıskacı ve polis ve yan örgütlenmeleri bu konuda çok sıkı. Farklı inançtan insanlar bu yasakların dışında tutulmuyor. Küresel Cinsiyet Farkı Raporunda İran 144 ülke arasından 140. Sırada yer aldı. Zorunlu baş örtüsü yasasına karşı bir çok eylem yapılır iken 2018 yılında Nasrin Sotoudeh açlık grevi yaptı. Bu eylem İran’da çok ses getirdi. 

Nasrin bu eylemi sonrası hapis cezasına çarptırıldı. Saba Kord Afshari kamusal alanda baş örtüsünü çıkarıp yaptığı protesto yüzünden 15 yıl ceza aldı. 2008 yılında resmi olarak çok eşlilik Ahmedinejat tarafından yasallaştırıldı.

indir (1)-1

Ekonomik Olarak Kadın;

İran’da günümüzde çalışma hayatının sadece %20sini kadınlar oluşturuyor. Kadınlar iş hayatında çok fazla bulunmuyor. Eğitim alanında ise kadınlar çok önde. İran’da üniversitelerin %60ında kadınlar var. Kadınlar kendilerine güvence bir hayat için eğitime önem veriyor. İran kadın istihdamında neo- muhafazakar Ahmedinejat döneminde çok geriledi.

Sonrasında gelen Ruhani ise bir çok reform sözünü yerine getiremedi. Kadınlar güvencesiz ve kayıt dışı çalışıyor. Kırsal alanda kadınlar sosyal yasalardan yararlanmadan kayıt dışı çalışma oranı %70 . İşsizlik çok yoğun durumda. Kadınların sosyal örgütlü sendikalarda bulunmaları neredeyse imkansız. Memur kadınlar ise yine yoğun olarak eğitim ve sağlık alanında çalışabiliyor. Cinsel kimlik adaletsizliği toplumun her alanında hissediliyor.

Kimliğini Yaşatma Mücadelesi;

İranlı kadınlar kimliklerini kazanma mücadelesinin en önünde hemen hemen her alanda mücadele ediyor. Siyasal ve cinsel baskı bu durumu daha çok artırıyor ve güncelleştiriyor.  Kadınlar İran’da hem sınıfsal hem de kimlik mücadelesinin baş aktörü. İran kadın hareketinin Kadınlara Karşı Ayrımcılığı Durdurmak İçin Bir Milyon İmza kampanyası çok etkili olmuş. Uluslar arası bir çok kurum bunun en büyük destekleyicileri haline gelmişti.

 Bu gün İran 21.yy da kadın kimliğine yaklaşımı ve cinsiyet eşitsizliğinin yanı sıra bir taciz ve şiddet ülkesi. Kadın hareketi temel reformları aşmaya çalışırken toplumsal dönüşümün yavaşlığı ve iktidarın isteksizliği bu durumu ağır bir sürece itiyor. Daha yeni kadınların Stadyuma girme gibi haklar veren yönetim dini yasalar ve çizgiler konusunda elinde ki urgan ipi hiç bırakmıyor. Trafikte, sokakta, evde hemen hemen her yerde kadına şiddet ilkel bir yönetimin kimliğini oluşturuyor.

indir-8