Rize’de iki gün önce yaşanan bir kaza ‘Çayda Susurluk’ tartışması başlattı.

İkizdere ilçesi Sivrikaya mevkinde önceki gün meydana gelen kazada devrilen tırın İran’dan geldiği ve çay üretiminin merkezi Rize’ye tonlarca çay getirdiği ortaya çıktı.

Tır şoförünün öldüğü, tırda bulunan bir kişinin de yaralandığı kazada tırın yükünün 21,2 ton kuru çay olduğunun ortaya çıkması ise yeni bir tartışma başlattı.

‘İRAN ÇAYI KİME GİDİYORDU?’

“Bu olay çayın Susurluk’udur” diyen Avukat Remzi Kazmaz, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmaya hazırlandığını belirterek Evrensel gazetesine şu açıklamayı yaptı:

“Rize’de meydana gelen tır kazası, çay üreticisinin düşük fiyat, kota ve kontenjan altında ezildiği bir dönemde İran’dan çay getirip satıldığının ispatıdır. İran çayı Rize’de kime gidiyordu? ÇAYKUR’un, özel sektörün çay satamıyoruz dediği bir dönemde İran çayının ticaretini kim yapıyor? Çayın başkenti Rize’de kaçak çay satıldığı herkesin bildiği ama hiç kimsenin yüksek sesle konuşmadığı bir gerçektir. Çay yüklü tırın devrilmesi Susurluk gibi bir milattır. Cumhuriyet savcılığına yapacağım suç duyurusu artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının bir göstergesidir. Bu tırın devrilmesiyle başlayacak yeni süreçte; aralarında milletvekilinin bile bulunduğu çayla ilgili yargılama dosyalarının açılacağı yeni bir dönem olacaktır.”

MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan da, konuyu meclis gündemine taşıdı. Bayraktutan, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a şu soruları yöneltti:

“İlgili tırdaki kuru çay hangi ülkeden gelmektedir? Hangi firmadan ne kadar ücret karşılığı alınmıştır? Ülkemizdeki çay üreticilerinin çayı ellerinde kalırken, kota ve kontenjan uygulanırken, özel sektöre mahkum edilip düşük fiyattan çayını satmak zorunda bırakılırken; ilgili ithalat hangi gerekçeyle yapılmıştır? Ülkemizde 2020 yılında yapılan kuru çay ithalatı kaç tondur? Hangi ülkelerden, hangi firmalara ne kadar ücret ödenerek yapılmıştır?”