Koronavirüs (Kovid-19) vakalarının İran’da görülmesi üzerine Van, Ağrı ve Hakkari’deki sınır kapıları kapatılmış olsa da mültecilerin İran üzerinden kaçak yollarla Türkiye’ye gelişleri devam ediyor.

Salgın tehdidine açık bir şekilde, kimi zaman şehirlerarası bir yolda yaya yürüyen kimi zaman da bir otobüste rastlanan çoğunluğu Afganistan vatandaşı mülteciler, başta Edirne olmak üzere ülkenin çeşitli kentlerine dağılıyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, geçtiğimiz hafta Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bir mülteci kafilesiyle karşılaştıklarını belirterek, iktidarın İran üzerinden yapılan geçişlere gereken önemi vermediğini ve halk sağlığının tehlikeye atıldığını söyledi.

‘SORUMLULUK DEVLETİN’

MA’dan Dindar Karataş’ın haberine göre, haftalarca yürüyerek İran üzerinden ülkeye giriş yapan mülteci kafileler arasında çocukların da bulunduğuna işaret eden Taşdemir, “Bu insanlar çıktıkları yolculukta maalesef birçok sorunla karşılaşıyorlar. Bunun en önemli örneği Van’da donarak hayatını kaybedenler. Yine yüzlercesi insan tacirlerinin yaptığı kazalar sonucu hayatını kaybetti. Bu vicdanları yaralayan bir durum. Burada sorumluluk devlete ait; ama ne yazık ki hiçbir sorumluluk yerine getirilmiyor” dedi.

‘KAÇAK GİRİŞ YAPANLAR KARANTİNAYA ALINSIN’

Mültecilerin hiçbir denetime tabi tutulmadan kimi zaman karakolların önünden dahi geçtiğini ifade eden Taşdemir, küresel salgına dikkati çekerek, böyle bir tabloda mülteci geçişlerinin çok daha ciddi bir sorun olduğunu söyledi.

Ölümlerin günden güne arttığı İran’a sınırı bulunan Ağrı’nın da risk altında olduğuna değinen Taşdemir, “Biz salgın çok daha yayılmadan önce Meclis’te verdiğimiz soru önergeleri ve yaptığımız girişimlerle Gürbulak Gümrük Kapısı’nın kapatılmasını sağladık. Hatta İran’da teması olanlar için sahra hastaneleri kurularak, karantinaya alındı. Evet, resmi geçişler bir taraftan kapatıldı; ama kaçak geçişler hala çok olağan bir şekilde devam ediyor. İnsanlar hala çok rahat bir şekilde İran’dan Ağrı kent merkezine kadar gelebiliyorlar. Bütün bu geçişler enfektelerin çok yoğun olduğu İran üzerinden oluyor. Bu mülteciler oradan gelmelerine rağmen hiçbir sağlık denetimine tabi tutulmadan yollarına devam ediyorlar. Böyle bir durumda hem mülteciler hem de diğer insanlar çok ciddi bir risk gurubu içerisindedir. Dolayısıyla bu kaçak göçmenlerin de ya engellenmesi ya da onları karantinaya alacak sağlık tedbirlerinin bir an önce alınması lazım. Bu insanlar gideceği yere kentin içerisinden geçerek her yere temas ediyor. Bu temaslara izin verilmeden bir şekilde gidecekleri yere ulaştırılmaları gerekiyor” diye konuştu.

‘İNSANLARI KADERİNE TERK EDEN SİYASET’

Ağrı’daki hastanelerin durumuna değinen Taşdemir, kentin sağlık alanında sürekli ikinci planda kaldığını söyledi.

Olası bir salgın durumunda çok ağır sonuçların olacağını dile getiren Taşdemir, şöyle devam etti:

“Ne yazık ki şahit olduğumuz kadarıyla mülteciler herhangi bir tedbir alınmadan geçişlerini bir yıl önce kullandıkları güzergahlardan yapıyor. Ülkeye ve kentlere giriş yapmaları çok büyük bir risktir. Bu işin sorumluluğu ise Ağrı Valiliği ve İçişleri Bakanlığındadır. Mültecilere karşı duyarsız oldukları gibi, bu insanlar görmezden geliniyor. Bütün resmi prosedür ortadan kalkmış durumda. Bu duyarsızlıkta aslında başta mülteciler olmak üzere kentin sağlığına olan yaklaşımı ortaya koyuyor. Biz bu duruma da çok şaşırdık diyemeyiz, çünkü virüsün başlamasıyla alınan önlemlere bakıldığında, halkı koruyan ve halk sağlığını önceleyen bir durumda olmadığını görüyoruz. Ağrı için de bu tutum çok ciddi bir sorun oluyor. Kenti ve insanları kaderine terk eden bir siyaset izleniyor. Biz bir kez daha insan sağlığını bu kadar tehdit eden virüse karşı tedbirlerin bir an önce alınması ve kaçak geçişlerin kontrol altına alınmasını istiyoruz.”