Özel hayatın gizliliğini korumak için atılacak adımları gayrisamimi bulduğunu ifade eden Nazlı Ilıcak , "Bir yandan yasa dışı dinlendiği aşikâr olan Gülen'e ilişkin tapeler sonuna kadar kullanılıyor; öte yandan yasal dinlenen yolsuzluk konuşmalarının sosyal medyada yaygınlaşmasının önüne geçilmeye çalışılıyor. Belli ki amaç, özel hayatın gizliliği değil, seçimlere kadar bazı bilgilerin halk içinde yayılmasını/yaygınlaşmasını engellemek." diye yazdı.

İşte o yazının bir bölümü...

TORBA YASA VE İNTERNET

Yeni gelecek internet düzenlemesinde, en fazla tartışılan konulardan biri, özel hayatın gizliliğinin ihlâli halinde, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) iletişimin engellenmesi kararını verip, bunu, Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne bildirmesi ve 4 saat içinde yayını engellemesi. (Bu maddenin ilk halinde, bakan talimatıyla da aynı işlem gerçekleşebiliyordu. Ayrıca, sadece özel hayatın gizliliği değil, başkalarının haklarının ihlâli söz konusu olduğunda da TİB'e mahkeme kararı gerekmeden müdahale yetkisi verilmişti.)

5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun yürürlükte. Bu kanunda yapılmak istenen değişikliklerin, milyonlarca kişiyi ilgilendirmesine rağmen, bir torba yasada getirilmesi de yoğun tepki alıyor. Neden özgürce tartışılmasına ve sektörle ilişkili kişilerden bilgi istenmesine imkân verilmiyor?

Mevcut yasada, "katalog suçlar" bahsinde, 8 adet suç tarif edilmiş: İntihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanmasına yer ve imkân sağlanması, Atatürk aleyhine işlenen suçlar. Bu suçlar söz konusu olduğunda, erişim engelleme kararını hâkim ya da mahkeme alıyor; TİB'e bildiriyor. TİB, uygulamasını ve takibini yapıyor. Katalog suçlar dışında kalan yayınlar ise, şikâyete bağlı. Hakarete ya da iftiraya uğrayan kişi doğrudan mahkemeye başvuruyor. Bundan TİB'in haberi olmayabiliyor.

TİB, katalog suçlar içinde yer alan çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik gibi 2 konuda, yayınlara erişimin engellenmesi kararını re'sen veriyor. Kararın gereği 24 saat içinde yerine getiriliyor. Bu karar daha sonra mahkemenin onayına sunuluyor.

Yeni düzenlemede, özel hayatının gizliliğinin ihlâl edildiğini düşünen kişi, mahkemeye değil doğrudan TİB'e başvurabilecek ve erişimin engellenmesini isteyebilecek. TİB, talebi uygulamak üzere derhal Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne bildirecek ve tedbir talebi en geç 4 saat içinde yerine getirilecek. Ancak tedbir kararı alındıktan sonra, başvuru sahibinin 24 saat içinde Sulh Ceza hâkimine müracaatı gerekiyor; hâkim, 48 saat içinde kararı onaylamazsa erişimin engellenmesi tedbiri ortadan kalkıyor. Özel hayatın gizliliği ihlâl edilmişse ve gecikilmesinde sakınca varsa, TİB'e re'sen müdahale imkânı veriliyor. TİB, Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne "Yayını engelleyin" diyor. 4 saat içinde kararın gereği yerine getiriliyor. Ancak bu işlemin, daha sonra mahkemece onaylanması gerekiyor.

ENDİŞELERİN SEBEBİ

İnsanlar endişeli... Zira iddiaya göre;

1) Türkiye'de halen 32 binden fazla internet sitesine erişim sağlanamıyor.

2) Yeni düzenlemeyle, manivelanın biraz daha sıkıştırılacağı düşünülüyor. "Müstehcenlik" söz konusuyken, TİB'in re'sen hareket edip, erişimi yasaklayabilmesi çok tartışılıyordu. Çünkü kapsamı, sınırları belli olmayan, zamana, zemine ve anlayışa göre değişen bir kavram söz konusu. Yeni düzenlemede, özel hayatın gizliliği ihlâl edildiğinde, mahkeme kararına gerek kalmadan, TİB'in gecikmesinde sakınca olan hallerde re'sen ya da şikâyet üzerine derhal, devreye girmesi, 4 saat içinde Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne erişimin engellenmesi kararını uygulatması öngörülüyor; mahkeme sonradan devreye girecek.

3) Özel hayatın gizliliği sadece seks kasetlerinin yayınının engellenmesini mi içeriyor? Yoksa yolsuzluk iddiasıyla yürütülen soruşturmalarda geçen konuşmalar karartılmak mı isteniyor? Umut Oran'ın soru önergesine (sehven) müdahale edildiğine göre, bu endişelere yersiz diyebilir miyiz?

ÖZEL HAYAT

Özel hayatın gizliliğini korumak için atılacak adımları gayrisamimi buluyorum. Bir yandan yasa dışı dinlendiği aşikâr olan Gülen'e ilişkin tapeler sonuna kadar kullanılıyor; öte yandan yasal dinlenen yolsuzluk konuşmalarının sosyal medyada yaygınlaşmasının önüne geçilmeye çalışılıyor. Belli ki amaç, özel hayatın gizliliği değil, seçimlere kadar bazı bilgilerin halk içinde yayılmasını/yaygınlaşmasını engellemek.

Erdoğan geçmişte özel hayat kasetlerine karşı pek duyarlı değildi. Meselâ Deniz Baykal ve MHP'liler için, "Yanlarındaki eşleri değil ki özel hayat olsun... Başkası olunca genel oluyor" ifadesini kullanmıştı. Hatta Baykal'ı kastederek, "Eline, beline, diline hâkim ol diyor Hacı Bektaş-i Veli. Beline hâkim olmadı gitti" demişti.