17 Ağustos büyük Marmara depreminin üzerinden 15 yıl geçti. Yıldönümü yaklaşırken İstanbul açısından değerlendirme yapan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) uyardı: "Depreme karşı 1999 yılından daha beter durumdayız."

"17 AĞUSTOS İSTANBUL DEPREMİ DEĞİLDİ"

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 17 Ağustos 1999 Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki depremin 15. yılında İstanbul’un durumunu değerlendirdi. Şube Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul’daki binaların deprem güvenliğinin olmadığını vurguladı.

Cumhuriyet'in haberine göre; Cemal Gökçe,17 Ağustos depreminin İstanbul’a 110 km. uzaklıkta meydana gelmesine karşın 30 bin binaya hasar verdiğini, 32’si Avcılar’da 50 binanın yıkıldığını belirtti.

“Oysa 17 Ağustos İstanbul depremi değildi” diyen Gökçe, beklenen İstanbul merkezli depremde kentin daha büyük hasar göreceğini kaydetti. Gökçe, Türkiye’de binaların deprem olmadan bile yıkıldığını ifade ederek “Bu yapıların deprem yükünü kaldırma şansı yok. Maalesef arazi rantı ile ülkenin siyasi finanse ediliyor. Bu yüzden yık-yap anlayışı hâkim” dedi.

"DEPREM BAHANE EDİLEREK YENİ BİR RANT DÜZENİ YARATILDI"

2007 Deprem Yönetmeliği’nin önemli bir kısmının binaların güçlendirilmesi ile ilgili olduğunu aktaran Gökçe, “Yönetmelik güçlendirmenin önemine işaret ediyor ama bugün müteahhit bakışıyla sadace yıkım yapılıyor. Burada mimar ve mühendis bakışı yok. Müteahhit bakışı ise sürdürülemez. Yık-yap anlayışı İstanbul’u ve kaynaklarını tüketiyor. Güclendirme ve onarımda sınıfta kaldık” diye konuştu. Çadıra yer yok Cemal Gökçe, depremden hemen sonra 1999-2002 yılları arasında İstanbul Valiliği tarafından 310’u kesinleşmiş toplam 470 adet toplanma ve çadır yeri belirlendiğini anımsatarak bugün bu alanların dörtte üçünün yapılaştığına dikkat çekti. Kentsel dönüşüm yasasını da eleştiren Gökçe, “Deprem bahane edilerek yeni bir rant düzeni yaratıldı. 2000 yılından sonra kentsel dönüşüm yeni zenginler yaratmanın yolu olarak görüldü. Geldiğimiz noktada İstanbul 1999 yılından daha iyi daha iç açıcı durumda değil” dedi.