İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan olayların benzeri, 1972 yılında Konya’nın Çumra ilçesinde yaşanmış.

1972 yılında, 28 yaşında CHP’den Çumra Belediye Başkanı seçilen ve yaptığı hizmetlerle Çumra’nın gelecek yüzyılını şekillendiren Durmuş Ali Çalık, kendisine karşı olan, başka siyasal partinin temsilcileri olarak seçilen Belediye Meclisi üyelerinin kuşatmalarıyla karşılaşmış. Ekrem İmamoğlu gibi, Belediye Meclisinden hiçbir kararı geçiremez duruma düşmüş. Siyasal kuşatmayı şöyle aşar:

Belediye Meclisi toplantılarını, Belediyenin hoparlörlerinden ilçeye yayınlamaya başlar. İsteyen tüm ilçe insanı, Çumra Belediye Meclisi’nde nelerin konuşulduğunu, kimlerin ne konuştuğunu, kimlerin neye oy verip vermediğini izleme olanağına kavuşmuş.

Bu kamuoyu denetimi, Durmuş Ali Çalik’ı çalıştırmamaya çalışan Çumra Belediye Meclisi üyelerini dize getirir. Belediye Meclisi üyeleri, ilçede halkın yararına olan işlerin engellenmesinin, kendi çıkarları doğrultusunda işler yapmanın bedelini ödemek zorunda kalacaklarını anlar. Kişisel ya da parti çıkarlarını değil yurttaşların çıkarlarını öne alıp savunmak zorunluluğuyla karşı karşıya kalır. Durmuş Ali Çalık’ın açıklık uygulaması, tüm oyunları bozar.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu benzer bir durumla karşı karşıya kalmış durumda. Elindeki olanakların tümünü kullanarak, İBB’de nelerin olup bittiğini halka yansıtarak, halkı yanına almak zorunda.

İBB Meclisi’nin üye dağılımı

“312 sandalyeli İBB Meclisi’nde partilere göre üye dağılımı şu şekilde: AKP: 176, CHP: 128, İYİ Parti: 4, MHP: 4”

AKP+MHP = 180, CHP+İyi Parti = 132

AKP, MHP 48 üyelik çoğunlukla istediklerini yapacakları durumdalar.

CHP’lileri çalıştırmamak için mi seçildiler?

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin AKP ve MHP’li üyeleri, Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu çalıştırmamak için kolları sıvadıkları anlaşılmakta.

İmamoğlu'nun dijital verilerin incelenmesi için başlattığı işleme Yüksel Akyol dava açtı. Davayı açan diğer AKP'li Meclis üyesi Ömer Faruk Kalaycı da ilk oturumda İBB Meclisi 2.Başkan Vekili olarak seçilmişti.

İlk gün İstiklal Marşı söylemek zorunda kaldılar. İkinci gün, bir gün sonra benimseyecekleri öneriye karşı oy kullandılar. 3. Gün Ekrem İmamoğlu’nun öğrencileri 50 kuruşa taşıma önerisine hesap bilmiyorsunuz suçlamasıyla karşı çıkıp bir sonraki gün 40 kuruşa taşıma önerisinde bulunacaklarını açıklamak zorunda kaldılar.

Gizlilik olan yerde kirlilik vardır

AKP’nin İstanbul’da CHP’li Ekrem İmamoğlu ve CHP’li üyeleri çalıştırmama çabasında oldukları görülmekte.

“CHP grubunun ’Uyuşturucu ile mücadele komisyonu” ve ‘Toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonu’ kurulması önerisi AKP grubunun karşı çıkması nedeniyle reddedildi. CHP'nin ‘Kent ekonomisi ve meslek odalar’ komisyonunun adına “sendikalar”ın eklemesi önerisi de kabul edilmedi.”

CHP grubunun 'Uyuşturucu ile mücadele komisyonu' ve 'Toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonu' kurulması önerileri AK Parti grubunun karşı çıkması nedeniyle reddedildi.

Belgelerin yedeklenmesi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki dönemlere ilişkin bilgilerin kopyalanıp kayıt altına alınmasını istemiş. Bu iş, büyük bir kentin yönetimini üstlenen bir kişinin en doğal hakkı. Bir önceki yönetimden görevi devralacak tüm Belediye Başkanlarının yapması gereken bir iş. Neyi üstlendiklerini en açık ayrıntılarına varıncaya dek bilmeleri gerekir.

AKP’li Belediye Meclisi üyeleri, hızlıca yargıya başvurarak bu işlemin durdurulmasını istemişler. Yargı organı, İmamoğlu’nun savunmasını almadan kopyalama işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

Bu girişimde:

1) AKP’li Belediye Meclisi üyeleri Ekrem İmamoğlu’nu çalıştırmama çabasında olduklarının ipuçları var.

2) Geçmiş dönemle ilgili, ortaya çıkmasından korktukları bilgiler, belgeler olduğu anlaşılmakta.

İmamoğlu bu konuda şu açıklamayı yaptı: “Şu anda görevli arkadaşlarımız, Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan arkadaşlarımız, belediyenin daha önce sözleşmesini yapıp bu alanda anlaştığı firmanın bir görevlisi tarafından mevzuata uygun, saklanacağı alan kanuna uygun şekilde ve aynı zamanda zapt altına alınarak 31 Aralık tarihli, 31 Mart tarihli ve dün tarihli kayıtlar arşivlendi, imza altına alındı. Yetkili kişiler tarafından geleceğe sağlıklı bir şekilde taşınması adına, gerektiğinde oradaki süreçlerin tekrar irdelenmesi adına. Çünkü özellikle 31 Mart’la 18 Nisan arasında ne yazık ki duyum değil daha ötesi tespitlerimiz var. Bunları en sağlıklı şekilde kıyaslamak, verileri analiz etmek ve halkımızın çıkarını korumak adına bu işlem yapılmıştır. Kanuna uygundur, bizim kozmik odayla işimiz olmaz. Bu devletin hafızasıdır, onu koruyoruz.

İmamoğlu'nun dijital verilerin incelenmesi için başlattığı işleme dava açan, yargıdan olağanüstü bir hızla durdurma kararı alınması, ortaya çıkacak bilgilerin, belgelerin kendilerini çok huzursuz edeceği kuşkusu içinde olduklarını ortaya koydu.

İmamoğlu’nu açıklık, dürüstlük kurtarabilir

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Durmuş Ali Çalık gibi, yaptığı tüm işleri açıklık içinde yaparak, kendisine engel olanları kamuoyu önünde sergileyerek yol alabilir. Önündeki tek seçeneğin bu olduğu kanısındayız.

İBB’nin attığı her adım, yaptığı her iş kamuoyunun önüne sergilenmeli. Bunlar karşısında kimlerin ne tavırlar aldığı, nelerin yanında, nelerin karşısında oldukları bir bir ortaya konulmalı. Bu durum hem İmamoğlu’nun hem de gerçek Yerel Yönetimler uygulamalarının önünü açacaktır.

------------------------------------------------

(1) İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) April 24, 2019

(2) Özlem Güvemli, İmamoğlu’nun ‘uyuşturucu ile mücadele’ önerisine AKP’den ret!, 24.04.2019

(3) gazeteduvar.com.tr İnternet Gazetesi, Mahkeme, İBB'de veri kopyalamayı durdurdu, 19.04.2019