Anlıyorsunuz değil mi;

Sırf haksızlığa göz yummadığı ve eyleme katıldığı için yıllarca ceza alanları, pankart açan üniversite öğrencilerini, sürgüne gönderilenleri, eylemlere katılan öğrencilere verilen okuldan uzaklaştırmaları, tutuklu bulunan yüzlerce öğrenciyi…

İnanç yerleri Cemevi yok sayılan Alevileri ve zorla din dersine tabi kalmalarını, Sivas’ı, Çorum’u, Maraş’ı, 3. Köprüye yavuz selim’i… Ermeni’yi, Rum’u, Ezidi’yi…

Başörtüsünden dolayı okuluna gidemeyen insanları…

Eşcinsel kimliğinden ya da cinsel tercihinden dolayı sokak ortasında öldürülenleri ve onlara yapılan her türlü hukuksuzluğu, zulmü…

KESK’ e yapılan baskıları, Tekel işçilerine yapılan zulmü, taşeron sistemini, bankacılık sistemi ile yapılan soygunları, grev hakkını kullanan emekçilere yapılan zulmü…

Doğayı yok eden HESleri, deresini ormanını doğasını koruyan köylüye yapılan zulmü, Hasankeyf’te, Munzur’da yapılan barajları…

Kadına şiddeti?

Anlıyorsunuz değil mi;

Basın emekçilerinin tutuklanmasını, yıllardır iktidarlara peşkir tutan, her daim susan basını, Gezi Parkı İsyanı büyüyünce lal olan dilleri açılan sanatçıyı, siyasetçiyi?

Anlıyorsunuz değil mi;

“İyi çocukların” yaptıklarını, korucuların varlık nedenlerini, memleketin her tarafında linçe maruz kalan Kürt'ü…

11 kapılı ‘kozmik odaları’, savunmaya yapılan baskıyı ve hukuksuzlukla tutuklanan avukatları…

Sanata, sanatçıya, tiyatroya TV dizilerine kadar yapılan müdahaleleri…

Anlıyorsunuz değil mi?

Eğitim sisteminde yapılanları, ihalelerle yapılan soygunları, zenginliğine zenginlik katan iktidar taraftarlarını…

Van depreminden yaşananlara suskun kalınmasını, mağdurlara yapılan eziyeti ve görmezden gelinmeyi…

Ağır vergi yükünü, asgari ücret uygulamasını, paralı eğitim sistemini…

“Hayata Dönüş Operasyonu” adı altında yapılan katliamı ve yıllardır cezaevlerinde süren hukuksuzlukları, cezaevlerinde çocuklara yapılan tecavüzleri, hasta tutsakların tabi kaldığı hukuksuzluğu, uzun tutukluluk sürelerini…

Üniversiteleri ticarethaneye çevirenleri ve üniversitelere “eli satırlı kişilere” açan sistemi, Akademisyen bilim insanı edası satıp ezberlere takla attıran üniversite insanlarını?

Anlıyorsunuz değil mi şimdi?

Yıllardır insanlara yapılan işkenceleri, hak ihlallerini…

Yakılan 4000 köyü, zorla sürgüne gönderilen 3 milyon insanı…

Ateşe verilen ormanları, mayınlı arazileri…

Yasaklanan o dili, her sabah yalan söyletilerek ant içirilen çocukları…

Öldürülen siyasetçileri ve yaka-paça meclisten alınarak esir edilen vekilleri…

Anlıyorsunuz değil mi?

Kürdistan ismini ve bu coğrafyada yıllardır kadın çoluk çocuk demeden uygulanan şiddeti…

Anlıyorsunuz değil mi?

Sokak ortasında devlet eliyle 30 yıl boyunca öldürülenleri, 17.000 fail-i meçhulü…

Uğur’un bedenine sıkılan 13 kurşunu, havan topu ile bedeni parçalanan Ceylan’ı ve eteklerine çocuğunun bedenini toplayan annesini, başından vurularak öldürülen öğrenci İbrahim Oruç’u, bedenini suya bırakan Murat İzol’u, panzerin ezerek öldürdüğü Şahin Öner’i… Şerzan’ı, yanarak hayatını kaybeden Serap Sönmez’i ve bu savaşta öldürülen nice masum çocukları?

En barışçıl gösterilerde halkın vekillerine, belediye başkanlarına uygulanan şiddeti…

Seçim barajını ve seçim dönemlerinde uygulanan baskıyı, yasaklanan Newrozları?

Taş Atan Çocukları…

Anlıyorsunuz değil mi?

Yoksulun her şeyde yoksul kaldığını, pahalı akaryakıtı, dini değerler adı altında yapılan istismarları ve haksızlıkları, kazançları…

Anlıyorsunuz değil mi?

Roboski’de bedenleri bu ülkenin savaş uçakları ile parçalanan çocukları ve sonrasında yaşanan muallak süreci…

Anlıyorsunuz değil mi?

Zilan’ı, Dersim’i, Reyhanlı’yı, Başbağlar’ı…

Anlıyorsunuz değil mi?

En çok hak ihlallerinin nerelerde kimlere nasıl uygulandığını?

Ve daha nicelerini…

İşte benim aklıma gelen bazı hatırlanması gereken olay silsilesi…

İlk kez biber gazı ile karşılaşan, copa maruz kalan insanlara “şimdiki zamanlı” sorumuz:

Anlıyorsunuz değil mi?