CHP eski Milletvekili İlhan Cihaner Muğla'nın Datça ilçesinde, Mülkiyeliler Birliği Datça Şubesi tarafından düzenlenen panelde, Türkiye'deki siyasi krizlerin tartışıldığı panele katıldı.

Bülent Ecevit Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen panelde konuşan Cihaner, Türkiye'nin krizlerden hiç kurtulamadığını ifade ederek sol ve sosyal demokratların bu krizlerin tabanında yatan gerçeklerle değil, arıza görünümleriyle ilgilendiklerini söyledi.

Cihaner, "Parlamentoda, dış politikada, eğitimde, ekonomide kısaca yaşanan her krizin tabanında aslında başka bir şey var. O da sosyoekonomik durumu belirleyen kapitalizmin özgün halidir. Öncelikle bunu daha cesaretle sorgulamaya başlamalıyız" dedi.

'AKP KRİZLERİ İYİ YÖNETTİ, BİZ YÖNETEMEDİK'

Gelecek 4 yıllık sürecin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Cihaner, "Belki erken seçimi düşleyenler olabilir ama önümüzdeki dört yılda seçimsiz bir süreç var. Bu süreç çok önemli. Benim de mensubu bulunduğum ana muhalefet partisi dahil, muhalefet partilerinde hep seçim eksenli düşünüldüğü için daha sorgulayıcı, daha köklü çözümler yaratacak bir takım tartışmalar yapamıyoruz. Bu nedenle, iktidarın cüreti ve müdahale kabiliyeti sürekli artıyor. AKP krizlerin tamamından ders çıkartırken, kendi ajandalarındaki makro planların hepsini yerine getirdiler. Tek birinden bile geri kalmadılar. 7 Haziran'a belki gerilediler doğru ama orada bir kriz olmasına rağmen iyi yönettiler. Biz iyi yönetemedik" ifadelerini kullandı.

'BİZ İSTANBUL SEÇİMLERİNE ODAKLANMIŞKEN KHK FACİZASI YAŞANDI'

31 Mart seçimlerinin hukuka aykırı bir şekilde gasp edildiğini iddia eden Cihaner, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buralarda güçlü bir şekilde set oluşturulamadığı zaman, iktidar tarafından bir mevziiye dönüştürülmüş oluyor. Biz İstanbul seçimlerine odaklanmış iken, gene bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) faciası yaşandı.

Güneydoğu'da HDP'nin aldığı 4 belediyede adaylar KHK'lı olduğu için mazbataları alındı. Oralarda seçim de yenilenmedi, Kendisinden sonra gelen AKP'li adaylara mazbataları verildi. Bu çok ağır bir uygulamadır. Küçük ilçelerde olmasıyla, İstanbul'da olması arasında bir farkın olmaması gerekir. Bu iktidarın hem kendisini test ettiği, hem cüretini artırdığı, hem de toplumun buna karşı geliştirdiği reflekslerin tepkilerin, kendisine çok da engel olamayacağını görerek, cüretini artık demokrasinin belki de en ilkel formu olan sandığa kadar gerilettiği dönemler oldu."

Kaynak: Artı Gerçek