Prof. Dr. İlhami Güler sosyal medya sayfasında Hz. Hasan’ı hedef alan bir paragraflık yazı yazdı. Bir süre sonra bu yazıdan dolayı özür dileyip,  haddini aştığını söyledi.  Tepkiler büyüyünce de sosyal medya hesabını kapattı.

İlhami Hoca büyük yanlış yapmıştır. Dediği gibi hadsizlik yapmıştır.  Yapmıştır da yapmıştır tamam eyvallah hepsine. Lakin İlhami Hoca boyu kadar kitap ve makale yazmıştır. Boyu da uzundur ha, bilesiniz…  İlhami Hoca binlerce ders vermiştir. Onlarca videosu internette var. Tüm bu yazı ve konuşmaların hepsinde bir tane Alevilere dönük olumsuz bir ifadesi var mı? Bir tane cümle bulun, bir tane cümle ya. Buyurun bulun.

Yok.

Bazı kitaplarının adları şunlar; Direniş Teolojisi, Sünniliğin Eleştirisine Giriş,  Allah ve Ahlakiliği Sorunu, Vicdan Böyle Buyurdu, Realpolitik ve Muhafazakarlık Karşıtı Yazılar…   Bütün yazılarında ve kitaplarında vicdan, adalet ve özgürlük mücadelesinden bahseder. İlhami Güler bir ilahiyatçı profesör değil sadece, bence İlhami bir filozoftur. 

Hayatı da öyledir, aşırı şahsına münhasır bir mizahla vicdanlı ve haksızlığa karşı bir duruşu vardır.

Vallahi billahi onu linç eden bazı insanlar, onun attığı tırnak etmez. İlhami’yi de tanıyorum, onları da.
İlhami’nin tenezzül etmediği,  kıymet vermediği, başını dahi çevirmediği imkan ve olanakların onlar hayalini  bile  kuramaz.

İlhami Güler iyi bir insan, sade bir hayatı var. En son gördüğümde kaçak tütün içiyordu. Kim kaçak tütün içebiliyor beri gelsin. Parayla, pulla, nisayla, masayla ahlak dışı bir ilişkisi yok.

Kendine has bir dili, üslubu ve hayata bakışı vardır.

Herkes pot kırar, hata yapar, yanlış yapar.

Bir hata yaptı, özür diledi ve mesele burada bitmelidir. İlgili ilgisiz herkesin, hadi burada biri linç ediliyor, biz de linç edelim anlayışı vicdansızlıktır.

Başka da lafa hacet yoktur.