İkizdere'deki İşkencedere Vadisi'nde yapılacak olan taş ocağına karşı 11 gündür mücadele veren köylülerin bir kısmı jandarmaya giderek, bölgede çalışan şirkete ait iş makinelerinin tapulu arazilerine girdiği ve kendi evlerine gitmelerine şirket elemanlarının engel olduğunu belirterek şikayetçi oldu. İkizdere Dernekler Federasyonu, kentte tepkilere neden olan taş ocağı için en az 32 bin ağacın kesileceğini ve kullanılacak dinamitlerin heyelan riskinin arttıracağı belirtti.  

Çalışma alanında kalan köylüler ise direnmeye devam ederken, milletvekili Mahmut Tanal destek için yanlarına gitti. Çalışma yapan iş makinesinin yanında giden ve üstüne çıkan Mahmut Tanal, bölgede yaşanan ağaç katliamına görüntüledi.

Tanal, "Çevrecinin daniskasıyım diyenler işte ihanet. Bizim geldiğimizi görünce iş makinesi çalışmayı bıraktı. Çünkü bu çalışmanın hukuksuz olduğunu biliyor" diye konuştu. Tanal daha sonra şirket hakkında Anayasa'nın 56 ve 169 maddesinin ihlal edildiğini söyledi.

İDEF, HAYATİ YAZICI'YI YALANLADI

İkizdere Dernekler Federasyonu (İDEF) yapılmak istenen taş ocağına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na bağlı Trabzon 11’inci Bölge Müdürlüğü'nün İşkencedere Vadisi'ndeki taş ocağı için ruhsat verdiği anımsatılan açıklamada, köylülerin bu duruma karşı verdiği mücadeleye dikkat çekildi. Açıklamada, “Yaklaşık bir buçuk yıldır bu haksızlıkları anlatmak ve taş ocağı için alınan bu yanlış kararlardan geri dönülmesini sağlamak için devlet görevlerimizle ve bürokratlarımızla görüşülmek istenmesine rağmen böyle bir kabul gerçekleşmedi” denildi.  
 
Açıklamada, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın bölge ziyareti sırasında kullandığı “Burada çok özel bir taş olduğu kanısına varıldı. Böyle taş yalnız İkizdere’deki bu vadide var” ifadelerine tepki gösterildi. Açıklamada, “Bazaltlar diğer birçok kaya türüne göre çok hızlı şekilde ayrışırlar, havada hızlıca oksitlenir, kayayı içinde bulunan demiroksit nedeniyle kahverengiden kırmızı renge dönüştürür. Ayrıca kimyasal ayrışma nedeniyle içeriğinde bulunan kalsiyum, sodyum ve magnezyum gibi suda çözünür katyonları serbest bırakır. Dünya'daki en yaygın volkanik kaya türüdür. Türkiye'de de yoğun olarak bulunan bazalt Karadeniz bölgesinde yoğun olarak bulunur” ifadelerine yer verildi. 

'ÜÇ TAŞ OCAĞININ KAPLADIĞI ALAN 320 HEKTAR'

Açıklamada, taş ocağının yaracağı tahribata da değinilerek, "Şimşirlik Köyü sınırları içindeki ocak 35 yıl, Cevizlik Köyü ve Gürdere sınırları içindeki mermer ocağı 75 yıl, Cevizlik Bazalt Taş Ocağı ise 4 yıl boyunca devam edecek. Üç taş ocağının kapladığı alan yaklaşık 320 hektar. Bir hesap yaparsak ve iyimser rakamlarla mesela dört metrekarede bir ağaç olsa 750 bin ağaçtan, daha da iyimser olsak ve 10 metrekare de bir ağaç olsa 324 bin ağaçtan, süper iyimser olsak ve Karadeniz gibi yerde 100 metrekarede bir ağaç olsa desek 32 bin ağaçtan bahsetmekteyiz" diye kaydedildi. 

OCAĞIN ZARARLARI

Ocak çalışmalarında tarım arazilerinin kaybolacağı, ağır iş makinelerinin gürültüye neden olacağı, dinamitlerin çevreye zarar vereceği ve yolların bozulacağı ifade edilerek, devamla şu ifadelere yer verildi: “Patlatmaların yaratacağı hasarlar, ortalama eğimlerin yüzde 70’ler de olduğu bu bölgede yaratacağı heyelanlar gözden kaçırılmaya çalışılmaktadır. Son yıllarda Türkiye’nin en önemli çevre sorunlarının başında gelen taş ocaklarının yeraltı suları, tarım ve yaşam alanlarına verdiği zararları ele alan kapsamlı rapor hazırlandı. Rapora göre Türkiye genelinde sayıları on binlerle ifade edilen açık taş ocağı işletmeciliği, deprem etkisi yaratan patlatmalarla yeraltı sularını yok ederken, çıkardığı toz ile döllenmeyi önleyerek meyve ağaçlarını verimsizleşmesine, balıkların ölümüne neden oluyor."