Rize İkizdere’deki İşkencedere Vadisi’nde Cengiz İnşaat’ın İyidere lojistik liman projesi için kurulmak istenen taş ocağına karşı direnen yurttaşların direnişi sürüyor.

21 Nisan'da iş makinelerinin bölgeye girmesiyle birlikte fiili mücadeleye başlayan köylülere sevindiren haber bilirkişi heyetinden geldi.

Vadide keşif yapan alanında uzman 7 bilirkişinin hazırladığı raporda ÇED gerekli değildir kararının teknik olarak yeterli ve uygun olmadığına karar verildi.

"RAPORLARA GÖRE KARARLARIN LEHİMİZE OLMASI BEKLENİR"

Raporun sonuç bölümünü değerlendiren davanın avukatlarından Yakup Okumuşoğlu, “Ulaştırma Bakanlığı ve işleten firmalar itiraz edeceklerdir. Bu itirazların sonrasında mahkeme dava hakkında önce yürütmeyi durdurma konusunda, sonrasında da davanın esası hakkında bir karar verecektir. Bilirkişi raporlarına göre bu kararların bizlerin lehine olması beklenir” dedi.

İKİZDERE ÇEVRE DERNEĞİ: ÇALIŞMALARI DERHAL DURDURUN

Raporun yayımlanmasının ardından açıklama yapan İkizdere Çevre Derneği, mahkemeye derhal yürütmeyi durdurma kararı verme ve Ulaştırma Bakanlığına da çalışmaları durdurma çağrısı yaptı.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDA BÖLGEDE BIRAKILACAK KALICI HASARLARA DİKKAT ÇEKİLDİ

Raporda, şirketin sunduğu proje tanıtım dosyasının (PTD) eksik ve yetersiz olduğuna, ocağın bölgenin ekosistemine ve tarımsal üretimine zarar verileceğine dikkat çekildi.

PTD’de bölgedeki orman varlığına ilişkin eksik bilgiler yer aldığını belirten bilirkişi heyeti, dosyada yer almayan Kızılçam gibi yirminin üzerinde yapraklı ağaç bulunduğunu ve oluşacak tahribatın yöre halkı açısından yaşam alanları yönüyle kabul edilemez olduğu vurgulandı.

Faaliyet sonrasında ise bölgenin ağaçlandırılması süreci ile ilgili yeterli bilgi olmadığı ifade edildi.

EROZYON RİSKİNİ ARTIYOR

Bilirkişiler, arazinin eğimli olması erozyon riski taşıdığını ve bitki örtüsünün kaldırılmasının riski artırdığını belirtti.

Geçtiğimiz ay bölgede incelemeler yapan bilirkişiler, şimdiden bölgede kaymalar yaşandığına dikkat çekti.

Yine raporda heyelan riski ve nasıl önleneceğine ilişkin PTD’de bir çalışma yer almadığını belirtildi.

BÖLGENİN SU DENGESİ BOZULACAK

PTD’de, yer altı ve yer üstü sularına ilişkin bilgilerin bilimsel ve teknik anlamda eksik olduğu belirtildi. Bölgedeki yağışın İkizdere’nin alt kollarını beslediğini belirten bilirkişiler raporunda şu ifadelere yer verdi:

“Projenin doğal görünümünü bozacağı ve özellikle üst bitkisel toprak ve yapılan kazılar sonucu zeminin su tutma kapasitesinin değişeceği ve yağış-akış-sızma dengesinin bozulacağı ortadadır.”

ÇAYDA VE ARICILIKTA VERİM DÜŞECEK

Bilirkişi heyeti projenin bölgedeki arıcılığa ve çay üretimine vereceği büyük zararlara da dikkat çekti. Maden ocağının kurulacağı bölgelerdeki köylerde toplam 163 büyükbaş hayvan, 953 adet faal arılı kovan bulunduğuna dikkat çeken bilirkişiler, tozlanma etkisinden dolayı balın ve bölgedeki tarım ürünlerinin veriminin düşeceği belirtildi. Raporda “Dava konusu PTD incelendiğinde tarım alanları ve arıcılık lokasyonları özelinde yayılan tozlanma etkilerinin dikkate alınmadığı, bu alanlar özelinde bir araştırma ve değerlendirmenin yapılmadığı anlaşılmaktadır” denildi.

TOZLAR GENİŞ BİR ALANA YAYILACAK

Raporda, çalışmalar esnasında meydana gelecek toz emisyonlarının hesaplanan değerden yüksek olacağına ve en yakın yerleşim birimlerinin olumsuz etkileneceği ifade edildi. Bilirkişiler, PTD’de tozu bastırmak için kullanılacak suyun ne kadar olacağı ve nereden temin edileceğine ilişkin bilginin de yer almadığını belirtti. Ayrıca raporda bölgenin orman yapısı nedeniyle oluşan tozların rüzgar etkisiyle çok geniş alana yayılma ihtimalin olduğu, tarımsal faaliyetler ve ormancılık ile yerleşimlerin etkilenme durumları yönünden detaylı değerlendirme yapılmadığına dikkat çekildi.

DERE YATAKLARININ TAHRİBATI, TRAFİK SORUNU, TAŞ SAVRULMASI

Bilirkişiler PTD’de yer alan “...Dere yataklarına herhangi bir müdahalede bulunulmayacak, akış rejimi bozulmayacaktır” denilmesine rağmen keşif günü yapılan incelemelerde şirketin taahhütlerine uymadığı ve dere yatağına hafriyat atıkları dökülerek daralttığını belirtti.

Bölgeden çıkarılan cevheri taşımak için belirtilen 20 adet kamyonun yetersiz kalacağını belirten bilirkişiler, kamyon sayısının artması ile birlikte Rize- İspir karayolunda trafik yoğunluğunun artacağına dikkat çektiler. Bilirkişiler dosyada bu konuda ciddi eksikler yer aldığını ifade etti.

Bilirkişi raporunda yer alan diğer bir konu ise taş savrulması. Bazalt ocağına yakın mesafede olan Cevizlik köyü, Rize-İspir Yolu ve tünel girişinin taş savrulmasından dolayı direkt ve ya dolaylı olarak etkilenebileceği belirtildi. Raporda, taş savrulmasına ilişkin yeterli bir çalışma yapılmadığına dikkat çekildi.

TAŞ OCAĞI İÇİN ALTERNATİF YERLER VAR

Raporda öne çıkan bir başka bölüm ise AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın “En uygun yer burası, başka nerden alacağız” söylemini boşa düşürdü. Alternatif yer konusunda yeterli incelemelerde bulunulmadığını ve sondaj çalışılması yapılması gerektiğini belirten bilirkişiler raporda şu ifadelere yer verdi:

“Hammadde temininin bölgesel olarak uygunluğu çevresel yönden kalıcı ve telafi edilemez ekosistem sorunları oluşturmayacak proje ve alan alternatiflerinin incelenmesini gerekli kılmaktadır. PTD’nın proje alternatiflerinin dayanımı yüksek bazalt cevheri yerlerinin tespit edilmemesi ve irdelenmemesi yönünden de ciddi eksiklikler içerdiği değerlendirilmektedir. Keşif günü yapılan başta jeolojik değerlendirmeler proje alanındaki rezervinin oldukça geniş bir alana yayılmış olduğunu gösterdiği değerlendirilmektedir.”

Tüm bu sorunları detayları ile irdeleyen bilirkişi raporunun sonucunda şu ifade yer aldı:

"ER.J396069 ruhsat numaralı Cevizlik Bazalt Ocağı Projesi” ile İlgili olarak verilen Rize Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 21.01.2021 tarihli “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının teknik olarak yeterli ve uygun olmadığı görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmiştir."