"Allah adaleti emreder" pankartıyla HDP'nin nöbetine destek veren Anti-kapitalist Müslümanlardan ilahiyatçı-yazar İhsan Eliaçık, nöbetteki ablukaya dikkat çekerek, "CHP'nin yürüyüşünde kontrollü bir müsaade vardı. Ancak HDP'ye üvey evlat muamelesi bile yapmıyorlar” dedi. 

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Kadıköy Yoğurtçu Parkı'ndaki Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne, birçok siyasi parti, insan hakları, emek ve kadın örgütleri destek veriyor. CHP'nin "Adalet Yürüyüşü"ne 9 gün yürüyerek destek veren Anti-kapitalist Müslümanlardan ilahiyatçı-yazar İhsan Eliaçık, HDP'nin başlatmış olduğu nöbete de "Allah adaleti emreder" pankartıyla katıldı. 

'KÜRTLERE ADALET İÇİN GELDİK'

dihaber'de yer alan habere göre nöbeti değerlendiren Eliaçık, alınan nöbet kararın doğru bir karar olduğunu belirterek, polis ablukasından dolayı nöbete uzun bir uğraştan sonra girdiklerini ifade etti. Parktaki nöbetin yoğun bir tecride maruz bırakıldığını kaydeden Eliaçık, "Bu da bizim doğru bir yere geldiğimizi gösteriyor. Burada haklı bir dava görüyorum. Bu haklı davanın iki sebebi var. Birincisi, bir parti haysiyet ve onur mücadelesi veriyor. Sonuçta demokratik ve siyasi partidir.

Rahat bırakılması gerekiyor. Boğulmaması gerekiyor. Oysa baskı altında tutuluyor. Milletvekillikleri düşürülüyor, eş genel başkanları cezaevinde, belediye eş başkanları cezaevinde, belediyelere kayyım atanıyor ve bu partiye mensup olanlar ilçe ve belde teşkilatlarına kadar yoğun bir baskı altında kalarak siyaset yaptırılmıyor. Her gün 30-40 kişi tutuklanıyor ya da gözaltına alınıyor. Dolayısıyla bu nöbet bir partinin haysiyet ve onur mücadelesi olarak görüyoruz. Onların seslerini daha fazla duyurmaları için destek amacıyla buraya geldik. İkincisi de Kürtlere adalet için buraya geldik. Bu topraklarda Kürtlerin özgür, adil ve eşit vatandaşlar olarak, bu topraklarda sonsuza kadar yaşamaları gerekiyor" diye konuştu. 

'ADALETİ ERDEMLE TAÇLANDIRMALIYIZ'

Nöbeti, CHP'nin başlatmış olduğu "Adalet Yürüyüşü"nün bir devamı olarak gördüğünü belirten Eliaçık, "Vicdan ve adalet orada ayrı, burada ayrı olmaz. Adaleti savundun mu herkes için savunacaksın. Hep alkışlanacağın yere değil bazen yuvarlanacağın yere de gideceksin. Adaleti kendi için değil başkası için de isteyeceksin. Ben HDP'li değilim, PKK'li değilim ve Kürt de değilim. Ama adalet için buradayım. Adaleti erdemle taçlandırmamız gerekiyor.

Eğer adalet erdem ile birleşirse gerçek adalet olur. Erdem de dilinden, ırkından, kavminden, partinden ve kısacası senden olmayan için adalet talep etmek anlamına geliyor. Bütün kutsal kitaplarda da adalet böyle geçer. Bugün insanların en çok başkası için adalet isteme ihtiyacı var. Çünkü herkes kendi için adalet istiyor. Ama başkasına gelince gitmiyor. Bunu bırakmak gerekiyor. Şu anda zulme uğruyor mu uğramıyor mu? Uğruyorsa, bu zulmün onun üzerinden kalkması için onun yanında yer alması gerekiyor" şeklinde konuştu. 

'HDP BOĞULMAMASI GEREKİYOR'

Devletin, CHP'nin "Adalet Yürüyüşü" ile HDP'nin nöbetine yaklaşımını da değerlendiren Eliaçık, şunları dile getirdi: "CHP'nin yürüyüşünde kontrollü bir müsaade vardı. Müdahale etmek istedi ama edemedi. Ancak HDP'ye üvey evlat muamelesi bile yapmıyorlar.

Evladı olarak görmüyor. Tamamen yabancı olarak görüyor. Sanki buraya müsaade etse, şu bariyerler kalksa, insanlar buraya gelse hemen yarın memleket bölünecek. Veyahut askerler şehit edilirken, habire askerlere saldırılar düzenlenirken, 'Siz nasıl burada toplanırsınız' diye söylüyorlar. Sanki askerleri buradaki insanlar öldürmüş gibi bir bakış söz konusu. Belki de buradaki insanların çoğunun asker ölümlerinden haberi bile yok. Halbuki o ayrı bir şey. O askerlerin ölmemesi için, bu kanın durması için HDP'nin boğulmaması gerekiyor.

Bu ablukanın ve tecridin kalkması lazım. Tam da bunun için lazım. Eğer bu parti demokratik siyaset yapabilirse o zaman akan kanlar durabilir. Bunun yolu buradan geçiyor. Ama şimdi HDP'yi burada boğuyorsun? Bu abluka ne demek oluyor? Neden eş genel başkanı içerde, Gülten Kışanak içeriye atıldı? Bunun yıllar önce Tayyip Erdoğan'a yapılanla ne farkı var? Hiçbir farkı yok."

'KÜRTLER BU TOPRAKLARIN ÖZ EVLADIDIR'

"Hükümet, HDP'ye 'Dağa gidin mi' demek istiyor?" diye soran Eliaçık, şöyle devam etti: "Eğer bunun olmasını istemiyorsanız o zaman bu partinin önünü açın bu kadar basit. Onun için ben demokratik siyaseten yanayım, Kürtlere adaletten yanayım, Kürtler bu toprakların üvey evladı değildir? Öz evladıdır. Hatta Türklerden önceki evladıdır bu toprakların. Türkler Anadolu'ya geldikten sonra Kürtlerle beraber yaşamışlardır. Bu topraklar hem Kürtlerin hem Türklerin hem Sünnilerin hem Alevilerin hem de herkesindir. Bu devlet de herkesindir. Bu mantıkla tabii ki sonsuza kadar bir arada yaşayacaklar. Özgür, adil bir geleceği birlikte inşa edeceklerdir."