Nisan ayı başında Sincan Cezaevi’nden tahliye edilen siyasetçi İdris Baluken yaptığı açıklamada, “Kürt meselesi başta olmak üzere köklü bir dönüşüm ve yenilenme kaçınılmaz gerekliliktir" dedi.

Eski HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken infazını tamamlayarak nisan ayı başında tahliye oldu.

Bu süreçte çok sayıda siyasetçinin ziyaret ettiği Baluken bir açıklama yayınladı. Tahliyenin ardından “geçmiş olsun” dileklerini iletenlere teşekkür eden Baluken, “Büyük yıkımlar ve karanlık dönemlerden arta kalan tek şey enkaz değil, umut olmalıdır. Bu umudu büyütmek ve yeni yaşamı inşa etmek için hiçbir bedelin boşa ödenmediği bilinciyle bir kez daha geçmiş olsun dileklerinde bulunan herkese teker teker özel selamlarımı ve şükran duygularımı iletiyorum” ifadelerini kullandı.

Gazete Duvar'da yer alan habere göre, İdris Baluken’in mesajı şöyle: 

DENETİMLİ SERBESTLİK KAPSAMINDA TAHLİYE İŞLEMİM GERÇEKLEŞTİ

Bugüne dek barış, demokrasi, özgürlük başta olmak üzere temel insani değerler ile onurlu ve eşit bir yaşamı önceleyen siyasi çalışmalar gerçekleştirdik. Bu çalışmalar esnasında muhatap kaldığımız yargısal süreçlerin haksız, hukuksuz ve siyasi saiklerle gerçekleştirildiği iç ve dış kamuoyu ile hukuk camiasının ortak kanaatidir. Genişleyen adaletsizliklerden şahsıma düşen pay 6,5 yıllık fiziksel esaret koşulları ile kesintisiz bir şekilde sürdürülen mahkeme süreçleri olmuştur. Uluslararası ve ulusal yargı mercilerince oldukça gecikmiş olarak verilen son kararlar neticesinde 5 Nisan 2023 tarihinde denetimli serbestlik kapsamında tahliye işlemim gerçekleştirilmiştir.

BARIŞA DAİR GÜÇLÜ BİR TOPLUMSAL İRADEYE TANIK OLDUK

Tahliye işleminin gerçekleştiği andan bugüne dek gerek doğrudan ziyaretler gerek telefon aramaları gerekse de basın ve sosyal medya aracılığıyla geçmiş olsun dileklerini ileten kişi ve kurumlara yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Farklı fikir ve parti mensubiyetlerinin temel değerler ve insani ilişkiler hususunda göstermiş oldukları hassasiyet, ortak bir yaşam ile demokratik bir gelecek açısından oldukça umut verici bir durum oluşturmaktadır. Gösterilen ilgi, siyasi çalışmalarımızın temelini oluşturan ve ömrümüzü vakfetmekten yüksünmediğimiz görev ve sorumluluklarımızı arttırmıştır. Bu dönemde küçük bir sevincin dahi farklı kesimlerde yarattığı bu ortak duyguya bakarak barışa dair güçlü bir toplumsal umut ve iradeye tanık olduk.

KÖKLÜ BİR DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ GEREKLİLİKTİR

Çoğu kez kuru bir gürültünün ötesine geçemeyen karamsar ve çözümsüz sözlerin yerine, az sözle çok şey söyleyerek çözüme katkı sunan yeni bir barış dili ve söylemine ihtiyaç vardır. Bu süreci barış, demokrasi ve özgürlükleri esas alan bir yaşama dönüştürmek başta siyaset kurumu olmak üzere tüm yurttaşların ve toplumsal kesimlerin öncelikli görevidir. Siyaseti iktidar amaçlı başa taç geçirme hırsları yerine, barış hedefli sırtta yük taşıma erdemi üzerine oturtmaya çalışmalıyız. Yaşamı boyunca bir elinde kalem, diğer elinde zeytin dalı taşımaktan onur duyan birisi olarak bundan sonra da karınca misali yangına su taşıma gayreti içerisinde olacağım. Kürt meselesi başta olmak üzere Türkiye’nin tarihsel ve siyasal boyutları olan tüm sorunlarının demokrasi ve özgürlükler eksenindeki köklü bir dönüşüm ve yenilenme süreciyle çözülmesi ortak geleceğimiz için kaçınılmaz gerekliliktir.

ŞÜKRAN DUYGULARIMI İLETİYORUM

Büyük yıkımlar ve karanlık dönemlerden arta kalan tek şey enkaz değil, umut olmalıdır. Bu umudu büyütmek ve yeni yaşamı inşa etmek için hiçbir bedelin boşa ödenmediği bilinciyle bir kez daha geçmiş olsun dileklerinde bulunan herkese teker teker özel selamlarımı ve şükran duygularımı iletiyorum.