AKP ve MHP uzlaşısı ile Meclis gündemine getirilen ve CHP ile HDP’nin karşı çıktığı Meclis İçtüzük değişikliği görüşmeleri Anayasa Komisyonu’nda devam ediyor.

Gazete Karınca’nın haberine göre, Tartışmalı geçen görüşmelerde CHP’li ve HDP’li milletvekilleri teklifin yasalaşmaması yönünde çabalarken, AKP’li ve MHP’li vekiller değişikliğe ilişkin görüşmelerin hızlıca tamamlanması için çaba harcıyor.

Cuma günü düzenlenen toplantıda teklifin tamamı üzerindeki görüşmelerin sona ermesiyle birlikte komisyon görüşmelerinde bugün teklifin maddeleri üzerindeki görüşmeler yapılıyor.

HDP’DEN TEPKİ: GELEN DÜZENLEME HDP DÜZENLEMESİDİR

Meclis Anayasa Komisyonu’nda saat 11:00’de başlayan görüşmelerde ilk olarak teklifinin 1. Maddesi görüşüldü.

Genel seçimler ardından gerçekleştirilen ilk toplantıda milletvekillerinin and içmemesi halinde uygulanacak yaptırımlarda değişiklik öngören maddede ‘Milletvekilleri and içerek göreve başlarlar. And içmekten imtina eden milletvekilleri, milletvekili sıfatından kaynaklanan haklardan yararlanamazlar’ ifadeleri ile yemin etmeyen milletvekillerinin haklarının ellerinden alınması öngörülüyor.

Görüşmelerde HDP adına konuşan Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş,  “Neden vekillerin haklarını ellerinden almak yerine, yemin metnini tartışmıyoruz?” diye sordu.

Beştaş, HDP Milletvekili Leyla Zana’nın yemin metnindeki ‘tekçiliğe tepki gösterdiği’ için yemininin geçersiz sayıldığını belirterek şunları kaydetti

Yemin metni çoğulcu ve kapsayıcı değil, bizler bunu iradi olarak okumuyoruz. Herkes zorunluluktan dolayı bu metni okuyor. Metin kendi içinde zıtlıklar barındırıyor. Hem halkın egemenliği diyeceksiniz hem de tekçi bir zihniyet ile yemin içeceksiniz. Böyle bir tutarsızlık olabilir mi? Bizlerin burada yemin etmeyen Zana gibi vekillerin vekil kabul edilmemesi yerine, yemin metnini tartışmamız lazım. Gelin yeni bir yemin metninde uzlaşalım.

Leyla Zana’nın 1992 yılında yemin töreninde Kürtçe konuştuğu için yaşananları da hatırlatan Danış Beştaş, “Bir parlamenter anadilinde konuştuğu için 10 yıl cezaevi yattı. Gelen bu düzenleme Zana ve HDP düzenlemesidir, bunun adını koyalım” dedi.

KÜRTÇE TUTUANAKLARA ‘X’ OLARAK GEÇMİŞ

14 Temmuz günü gerçekleştirilen toplantıda Kürtçe kelimelerinin tutanaklara ‘X’ olarak geçtiğini belirterek duruma tepki gösteren Beştaş,  “Teklifin 16’ncı maddesini eleştirirken içimden Kürtçe konuşmak geçti ve kendi anadilimde iki cümle kurdum. Tutanakları aldım ve konuşmaların ‘X’ olarak geçtiğini gördüm. Bu bir dil ve ben bu dil ile iki cümle kurdum, bunun yazılmayacağına dair bir içtüzük hükmü mü var?’ dedi.

Danış Beştaş, Kürtçe konuşmasının ardından AKP İstanbul Milletvekili Hasan Sert ile aralarında geçen konuşmayı da tutanaklardan okudu. Danış Beştaş ve Sert arasında yaşanan diyaloglar ise şöyle:

Meral Danış Beştaş, AKP Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya’nın Çerkezce konuşmalarının tutanağa yanında Türkçe tercümesi ile geçtiği tutanakları göstererek, ’20 milyon yurttaşın konuştuğu dil burada yer almayacak, ama başka diller yer alacak. Bu ayrımcılık değil midir? Bu dil düşmanlığıdır’ dedi.

Komisyonda görüşmeleri devam eden değişiklik teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan ise teklif ile Anayasa’daki hükümlerin içinin boşaltıldığını belirtti.

Teklifi getirenlerin ‘Dikensiz gül bahçesi’ istediklerini belirten Özgökçe Ertan, değişiklik ile parlamenterlerin söz söyleme özgürlüğünün ortadan kaldırılmak istendiğini belirtti.

Özgökçe Ertan değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

Meclis ortamında tahammülsüzlük işletilmeye devam ediyor. Yaşananlar, geçen yıldan beri başlayan ve HDP’liler, Kürt milletvekillerine, muhaliflere yönelik işletilen bir siyasi konsept. İçtüzüğün diğer maddelerini bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, Anayasa’daki amir hükümlerin içini boşaltıldığını görüyoruz. Bizler tavrımızı net bir biçimde ortaya koyuyoruz ve getirilen teklifin tamamına da karşı olduğumuzu söylüyoruz.

Getirilen teklifin gerekçelerinden biri, Meclis’in işleyişini ve düzenini sağlama çabası olarak sunuluyor. Ancak kılık kıyafete yönelik bir madde var ve bu madde Meclis’in nasıl verimli ve etkin çalışmasını sağlayacak merak konusu.

Muhalefetin söz alabildiği ve konuşma yapabildiği tüm alanlar kısıtlanmış durumda. Hem süre olarak hem de içeriğe yönelik muhalefetin söz alabileceği alanlara müdahaleler olduğunu görüyoruz. Bir bütün olarak milletvekillerinin ifade özgürlüğü, kürsü dokunulmazlığı, yasama sorumsuzluğu anlamına gelen Anayasa’nın 83/1 maddesindeki haklar ortadan kaldırılıyor.

Meclis’te parlamenterlerin söz söyleme özgürlüğü kalmıştı, onu da şimdi İçtüzük değişikliği ile ortadan kaldırmak istiyorlar. Dikensiz bir gül bahçesi istiyorlar ve bunu da İçtüzük değişikliği yaparak ve Anayasa’ya müdahale ederek sağlamayı hedefliyorlar.

Söylediğimiz sözleri, düşüncelerimizi ifade ettiğimiz bütün kelimeleri kontrol altına almak istiyorlar. Kürsüye çıkan ve bir sorundan bahseden bir milletvekili ‘Kınama, para cezası alır mıyım?’ diyerek konuşmasını bir kalıba sokacak. Bu teklifi getirenlerin bir tarih okuması var ve istiyorlar ki herkes de kendilerinin uygun gördüğü çerçevede konuşsun istiyorlar.

Dayatılanı kabul etmeyeceğiz elbette ki ve sözlerimizi söylemeye devam edeceğiz. Eğer konuşmamızın bütünlüğü içinde Kürdistan dememiz gerekiyorsa Kürdistan diyeceğiz. Dersim Katliamı’nı Dersim Katliamı olarak tanımlıyoruz ve onlar bundan büyük rahatsızlık duyuyorlar, ama bizler söylemeye devam edeceğiz. Tarihi başka nasıl anlatabiliriz ki. Türkiye’nin ortak acılarına kendi bakış açımız ile değinemiyorsak, Meclis’i kapatsınlar, Anayasa’nın 83’üncü maddesini değiştirsinler; biz de sınırımızı bilelim. Anayasa’yı değiştirmeden, Meclis İçtüzüğü’nü değiştirerek Anayasa’yı anlamsız kılmak tam bir işgüzarlıktır.

İÇ TÜZÜK NE GETİRİYOR?

Teklifte, ‘And içmekten imtina eden milletvekilleri, milletvekili sıfatından kaynaklanan haklardan yararlanamazlar’ ibaresine yer verilerek; yemin metninde yer alan cümleler nedeni ile yemini tamamlamayan vekillerin haklardan yararlanması engellenecek.

Teklif maddesinde yer alan değişiklikler ile milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşma süreleri de değiştiriliyor. Buna göre, grup önerisi sunan partilerin milletvekilleri, değişikliğin kabulü halinde Genel Kurul’daki konuşmaları 5 dakikayı geçmeyecek.

Grup önerisi hakkında konuşmak isteyen diğer parti milletvekillerinin konuşma süreleri ise 3 dakika ile sınırlandırılacak.

AKP ve MHP tarafından getirilen teklif ile ‘Türk Milletinin tarihi ve ortak geçmişine yönelik hakaret ve ithamlar ile Anayasanın ilk dört maddesine aykırı beyanlarda bulunmak, Türkiye Cumhuriyetinin Anayasa ve kanunlarda düzenlenen idari yapısı ve yerleşim birimlerine ilişkin Anayasa ve kanunlara aykırı isim ve sıfatlar kullanmak’ kınama cezasına konu olacak.

Teklife eklenen ‘Kınama cezasına çarptırılan milletvekilinin bir aylık ödenek ve yolluğunun üçte biri, Meclisten geçici olarak çıkarma cezasına çarptırılan milletvekilinin bir aylık ödenek ve yolluğunun üçte ikisi kesilir’ maddesi ile Meclis’teki ifadeleri nedeni ile kınama cezası alan milletvekillerine para cezası uygulanabilecek.

Böylelikle “Kürdistan” , “Ermeni soykırımı”, “Kürt illeri” gibi ifadeler kullanan vekillere idari para cezası uygulanacak.

Teklifin maddeleri arasında yer alan ‘Genel Kurulun çalışma düzenini ve huzurunu bozucu döviz, pankart ve benzeri materyali getirmek ve kullanmak’ ibaresi ile TBMM Genel Kurulu’na döviz getirilmesi de engellenmek isteniyor.

İki partinin uzlaşısı ile Meclis’e getirilen değişiklik teklifine eklenen ‘Anayasa değişiklikleri hariç, kanun tasarı ve tekliflerinin tümü açık oylamaya tabi işlerden değilse en az yirmi milletvekilinin talebi halinde açık oyla, aksi takdirde bu oylamalar ile maddelerin oylamaları işaret oyuyla yapılır’ ifadeleri ile açık oylamanın da kolaylaştırılması hedefleniyor.

Teklif içinde yer alan değişiklik maddesi ile TBMM TV’nin yayınları da belli saatler ile sınırlandırılıyor.

Meclis’in Anayasa değişiklik teklifinde olduğu gibi geç saatlere kadar çalışması halinde, TBMM TV yayını ‘Resmi tatile rastlamadığı takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, Salı günü saat 15.00’ten 21.00’e, Çarşamba ve Perşembe günleri saat 14.00’ten 21.00’e kadar toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi vasıtasıyla yapılacak TV yayınında, önemli ve özel haller saklı kalmak kaydıyla bu fıkrada düzenlenen toplantı günleri ve saatleri esas alınır’ maddesi ile düzenleniyor.