Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu döneme ilişkin görevinden ayrıldıktan sonra hakkında açılan 27 soruşturma olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili haberlere ilişkin İçişleri Bakanlığı'ndan açıklama geldi.

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı tarafından yapılan açıklamada İmamoğlu'nun belediye başkanlığından ayrılmasından sonra yapılan satın alma işlemlerinden dolayı soruşturma açıldığı haberlerinin doğru olmadığını söyledi.

Cumhuriyet’ten İlayda Kaya'nın sorularını yanıtlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, konuya ilişkin, "Soruşturmaların arasında, benim görevde olmadığım 20 Mayıs 2019 tarihinde yapılan satın alma işiyle ilgili izin de var. Ayrıca bilirkişi raporları da tarafıma iletilerek cevapları istenmedi. Hukuki dayanaktan yoksun olan bu soruşturmaları yürüten heyetin başındaki müfettişin iktidar partisinden milletvekili adayı olması zaten her şeyi anlatıyor" sözlerini sarf etmişti.

Çataklı, "Sayın Ekrem İmamoğlu'nun görevde olmadığı tarihte yapılan satın almalardan dolayı hakkında soruşturma izni verildiğine ilişkin iddia doğru değildir, sorumlu tutulduğu ve hukuka aykırılık tespitiyle hakkında soruşturma izni verilen ödemelerin tamamı, ödemesi sonradan yapılsa da kendisinin görevde olduğu döneme aittir" açıklamasını yaptı

DENETİMLERİN ÇOĞU AKP'YE

Çataklı denetim verileri üzerinde, 2019-2020 yıllarında belediyelerde 389 genel teftişin yapıldığı ve belediye başkanlarının mensubu olduğu partilere bakıldığında 221'inin AKP, 59'unun CHP'li olduğu, 2019'da belediyelerde yapılan 107 özel teftişin belediye başkanlarının mensubu olduğu partilere bakıldığında 45'inin AKP, 26'sının CHP'li olduğu söyledi.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinden bugüne kadar 429 belediyede soruşturma yapıldığını belirten Çataklı, belediye başkanlarının mensubu olduğu partilerine bakıldığında 190'ının AKP, 126'sının CHP belediyeleri olduğu bilgisini paylaştı.

MUAF TUTULMASI ZAMAN AŞIMI İLE MÜMKÜN

Çataklı, bugünkü haberde yer alan iddialara ilişkin şöyle konuştu:

"Her şeyden önce; Sayın Ekrem İmamoğlu'nun görevde olmadığı tarihte yapılan satın almalardan dolayı hakkında soruşturma izni verildiğine ilişkin iddia doğru değildir, sorumlu tutulduğu ve hukuka aykırılık tespitiyle hakkında soruşturma izni verilen ödemelerin tamamı, ödemesi sonradan yapılsa da kendisinin görevde olduğu döneme aittir.

Ödeme fiilen hangi tarihte gerçekleşirse gerçekleşsin usulsüz uygulama, ilgilinin görev süresinde gerçekleşmiştir. Bir kamu görevlisinin görevinden ayrılması halinde dahi görevde iken aldığı karar, yaptığı iş ve eylemlerden sorumlu tutulması, bu sorumluluğun takibinden muaf tutulmasının ise ancak suç ve ceza zaman aşımı ile mümkün olduğu bilinen en temel hukuk ilkelerindendir. Soruşturma üzerine Bakanlığımızca verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Kaldı ki soruşturma izni verilmesine ilişkin karar, idari bir karar olup bu karara karşı Danıştaya itiraz yolu açıktır.

"Ayrıca ifade öncesinde müfettişliğinden dosya incelemesi talebinde de bulunulmamıştır. Bulunmuş olması halinde bu isteğinin değerlendirileceği muhakkaktır. Bakanlığımız Mülkiye Teftiş Kurulunun yerleşik uygulamalarına göre, müfettişin halihazırda bulunduğu bir görev mahalli ile ilgili olarak yeni bir teftiş, inceleme ve soruşturma yapılması ihtiyacının doğması durumunda, yeni bir müfettiş görevlendirmesi yapmak yerine, orada bulunan müfettişten bu işleri yapması istenmektedir. Bu sayede aynı anda birden çok müfettişin bir yerde bulunmasının yaratacağı olumsuz değerlendirmelerin önünün alınması amaçlanmaktadır"

'SONRADAN MİLLETVEKİLİ ADAYI OLAN MÜFETTİŞ ÖZEL OLARAK SEÇİLMEDİ'

İBB Başkanı İmamoğlu'nun soruşturmayı yürüten müfettişin sonradan AKP milletvekili adayı olmasını işaret etmesine de değinen Çataklı, şöyle devam etti:

"Görevlendirilen Mülkiye Başmüfettişimiz, Bakanlığımıza intikal eden şikayetler üzerine verilen Özel Teftiş emri tarihinde, Danıştay 1. Dairesinin 13/12/2018 tarihli ve E:2018/2252, K:2018/2281 sayılı kararı ile ilgili çalışmayı Beylikdüzü Belediyesinde yürütmekte olduğundan, zaten görev mahallindeydi. Ve bu görev de Mülkiye Teftiş Kurulunun mutat uygulamasının bir gereği olarak kendisine verildi. Buradan da bahse konu müfettişin özel olarak seçilip görevlendirilmediği açıktır.

Kaldı ki; ilgili müfettişimiz son derece yetkin bir bakanlık bürokratı (denetim elemanı) olup siyasi tercihlerini, yaptığı soruşturmalardan ayrı tutacak kadar hukuka saygılıdır. Uzun memuriyet geçmişinde hakkında bu yönde tek bir ima dahi söz konusu olmamıştır. Ayrıca; Mülkiye Teftiş Kurulunda söz konusu Sayın Belediye Başkanının mensup olduğu parti belediyelerinde, Bakanlığımızın izniyle genel müdür ve genel sekreter görevlerinde bulunup hatta seçimlerde aday olan ve kurula tekrar dönen, her birinin de hukuka uygun olarak görev yaptığına inandığımız bazı arkadaşlarımız bulunduğu gibi başka partilerden aday olup kurula dönmüş, halen görevine devam eden de bulunmaktadır"