Milli Eğitim Bakanlığı, 37 bin öğretmen kadrosu atamasını bugün gerçekleştirdi.

AKP hükümeti döneminde son 12 yılda 495 bin 896 öğretmen atandı ancak KPSS'ye giren 2 milyon 996 bin 742 öğretmen de atanamadı.

Tolga Alp Turgut'un Evrensel'de yer alan haberine göre KPSS'ye giren her 100 öğretmenin 86'sı ya tekrar sınava girmek ya da başka alanlarda çalışmak zorunda bırakıldı.

Eğitim Sen'in Ağustos ayının sonunda yayınladığı 'ataması yapılamayan öğretmenler' raporuna göre, atama bekleyen işsiz öğretmen sayısı her geçen yıl artarak, işsiz öğretmenler büyük bir strese giriyor, intiharlara kadar varan olumsuz sonuçlar ortaya çıkıyor.

"300 bini aşkın ataması yapılmayan öğretmenin, mesleğini icra edilebilmek için KPSS barajını geçmeye çalışması utanç verici bir durumdur" denilen raporda, Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı açıklamalara göre 120 binin üzerinde resmi öğretmen ihtiyacı bulunduğuna şu sözlerle dikkat çekiliyor: "MEB bu atamaları gerçekleştirmek yerine ucuz, esnek ve güvencesiz ücretli öğretmen formülüyle bu ihtiyacı gidermeye çalışmaktadır. 2014-2015 eğitim öğretim yılında okullarda 60 bin civarında düşük ücrete güvencesiz ücretli öğretmen görev yapmıştır"

KALICI ÇÖZÜM YOK

Bugün bir öğretmenin devlet bütçesine yıllık ortalama maliyeti 35-45 bin TL civarında. 300 bin öğretmenin atamasının bütçeye getireceği yıllık yük 10-12 milyar TL. Sadece sigaradan toplanan 1 yıllık verginin 22 milyar TL olduğu dikkate alınırsa tüm öğretmenlerin atamasının bütçeye çok büyük bir yük getirmeyeceği ortada. Sarayın sadece yıllık elektrik faturası yerine (8,5 milyon TL ’lik) atanacak öğretmen sayısı 250’dir.

Diğer taraftan ataması yapılmayan öğretmenler sorununun her yıl 30-40 bin öğretmenin atamasının yapılmasıyla çözülmesinin mümkün olmadığı ortada. Eğitim bakanları bu yıl 30 bin, bu yıl 40 bin öğretmen atadık derken sayıları 300 bini aşkın atama bekleyen öğretmen gerçeğini görmezden geliniyor. AKP döneminde, ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmenin feryadına kulaklarını kapatılmış, yaşadıkları zor koşulları görmezden gelmeyi sürdürerek, soruna kalıcı çözüm üretmekten hep kaçınılıyor.