Gazeteci Hediye Levent, Suriye Ordusu’nun Rusya’nın desteğiyle İdlib’e dönük başlattığı operasyonu ve son gelişmeleri değerlendirdi.

Türkiye için çemberin sınıra doğru giderek daralacağını savunan Levent, “Türkiye’nin gözlem noktalarından çekilmesi yönünde baskılar artabilir” dedi.

‘YAŞANANLAR ŞAŞIRTICI DEĞİL’

İdlib’deki durumun şaşırtıcı olmadığını dile getiren Levent, operasyonun zamana yayıldığını ve 3 yıldır peyderpey devam ettiğini söyledi.

Rusya’nın 3 yıllık süreçte hiçbir zaman İdlib’e dönük operasyondan vazgeçmediğini ifade eden Levent, “Rusya bu operasyonu iptal ettiğine dair bir açıklama yapmadı. Aksine Türkiye-Rusya ilişkilerinin çok iyi olduğu günlerde bile Rusya’nın İdlib’e yönelik hep bir şerhi vardı. Yaptıkları açıklamalarda sürekli olarak İdlib’e yönelik operasyonun devam ettiği, İdlib’de teröristlerle savaşılması gerektiği, Türkiye’nin İdlib’deki silahlı gruplara yönelik saldırıları gözden geçirmesi gerektiği ve Türkiye’nin vaatlerini yerine getirmesi gerektiği dile getiriliyordu” dedi.

‘TÜRKİYE BELLİ BİR DERİNLİĞE KADAR İNDİ’

Suriye Ordusu’nun da sahaya uzun süredir yığınak yaptığını dile getiren Levent, şöyle konuştu:

“İdlib operasyonunun bugünlerde başlamış olmasının şöyle bir sebebi olabilir. Türkiye’nin son dönemde Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarıyla Suriye’de belli bir derinliğe kadar girdiğini ve bazı grupları destekleyerek orada kalıcı bir yapı oluşturmaya çalıştığını biliyoruz. Son günlerde bölge basınında Türkiye’nin desteklediği grupların Halep civarına sarkmaya çalıştığına ya da Hama ve Humus’u birbirine bağlayan güzergah çevresine sarkmaya çalıştığına dair haberler var. Dolayısıyla İdlib operasyonunun başlamasının sebeplerinden biri de böyle bir hamlenin önünü kesmek olabilir.”

‘GÖZLEM NOKTALARI TEKRAR GÜNDEME GELEBİLİR’

Levent, Suriye Ordusu’nun yine Rusya’nın desteğiyle Türkiye’nin İdlib’deki bazı gözlem noktalarına daha önce girmiş olması üzerinde de durdu.

Bu gözlem noktalarının güvenliğini ve sorumluluğunu o zaman Rusya’nın üstlendiğini hatırlatan Levent, Suriye Ordusu’nun yine Rusya’nın desteğiyle İdlib çevresindeki çemberi Türkiye sınırına doğru daha da daraltacağını savundu.

Levent, “Bu durumda Türkiye’nin oradaki gözlem noktaları hatta destekledikleri grupların bekası gibi konular bir kez daha gündeme gelebilir. Türkiye’nin gözlem noktalarından çekilmesi, boşaltması veya başka yere kaydırması yönünde baskılar artabilir” dedi.

İdlib’e yönelik nihai operasyonun ise daha başlamadığının altını çizen Levent, “Bölgeden geçen M4, M5 karayolları var. Bu operasyonlar M4 ile M5’in birleştiği İdlib kırsalındaki kavşağa kadar ilerler. Suriye Ordusu orayı emniyete aldıktan sonra belki bir kez daha durur. Daha sonra sahayı doğrudan etkileyen siyasi şartlara bağlı olarak başka operasyonlar yapabilir” ifadelerini kullandı.

‘GÖÇ GİDEREK ARTACAK’

MA’dan Ferhat Çelik’in haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İdlib’den 50 bin kişi Türkiye’ye geliyor” sözlerine de değinen Levent, şu yorumlarda bulundu:

“Türkiye’ye gelen 50 bin kişinin profilini, nasıl geldiğini, hangi şartlardan geçeceklerini bilmiyoruz. Şimdi oradan gelecek insanlar ağırlıklı olarak oradaki cihatçı ve silahlı grupların aileleri, çevreleri, yakınları ve hatta kendileri olacaklar. Ancak bunun dışında hatırı sayılır bir sivil nüfus da var. Dolayısıyla İdlib’den Türkiye sınırına doğru yığılmalar önümüzdeki haftalarda şiddetlenerek artacak gibi görünüyor. Türkiye’nin artık bir karar vermesi gerekiyor. Artık çok manevra yapabileceği bir alanı da kalmadı. Türkiye bütün bu insanlara sınırları açacak mı, açmayacak mı belli değil. Bu insanlara sınırları açarsa Türkiye ne tür insanlarla karşılaşacak belli değil. Diğer taraftan sınırı açmazsa ne olacak belli değil. Çünkü bu insanların ağırlıklı olarak cihatçı ve cihatçı yakını oldukları biliniyor. Bu saatten sonra Türkiye’nin İdlib operasyonunu tamamen durdurması, iptal etmesi çok olası değil. Gerçi önümüzdeki haftalarda bir Putin-Erdoğan görüşmesi olacak. Bir kez daha operasyonun ertelenmesi mümkündür ancak İdlib operasyonu nihai operasyona doğru gidiyor.”

‘YENİ BİR GÜÇ OLUŞTURULUYOR’ İDDİASI

Levent, Rusya’nın Suriye’de yeni bir “güç” kurmaya çalıştığı yönünde Suriye yerel basınında yer alan haberler üzerinde de durdu. Levent’e göre, Rusya bu gücü 3 nedenden kaynaklı oluşturma çabasında.

Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) hakimiyeti altındaki bazı bölgelerden geri çekildiğine dikkat çeken Levent, şöyle devam etti:

“Birincisi; Türkiye’nin yine bu bölgelere yönelik operasyon niyeti hala oldukça sıcak ve açıkçası bir gerekçe ortaya çıkması halinde tekrar operasyon yapma isteğini dile getirecektir. Bu anlamda DSG’nin hatta YPG’nin kendisinin bile sınırdan uzak tutulması, gözden uzak tutulması hatta mümkünse kamufle edilmesi önemli bir durum. Bu açıdan Rusya bir dengeleme politikası yürütmeye çalışıyor.

İkincisi; SDG’nin mensuplarının tamamı bir ideolojik bakış açısı ile buraya dahil olmadılar. Yani o coğrafyada ciddi bir savaş vardı ve SDG’ye katılanların bir kısmı da kendi topraklarını korumak için katıldılar. Yine aynı zamanda dükkanına mal getiremediği için, çalışamadığı için bir iş gözüyle de baktıkları için SDG’ye dahil oldular. Dolayısıyla bu insanlar özellikle SDG’nin bazı noktalardan çekilmesinin ardından bölgelerini terk etmeyeceklerdir. Bu yüzden insanlar SDG’nin çekildiği yerlerden ayrılmak, taşınmak istemedikleri için böyle bir yapıya katılabilirler”

‘ÇATIŞMALARIN ÖNÜNE GEÇMEYE ÇALIŞIYOR’

Üçüncü noktanın ise, Rusya’nın Suriye Ordusu ile Türkiye arasında oluşacak olası çatışmaların önüne geçme amacı ile bu gücü oluşturmaya çalışması olduğunu söyleyen Levent, “Geçtiğimiz haftalarda SDG’nin çekildiği yerlerde Suriye Ordusu ile Türkiye’nin desteklediği Milli Suriye Ordusu arasında çatışmalar oldu. Hatta Türkiye’yi sıkıntıya düşürecek durumlar yaşandı. Bu çerçevede Rusya, Suriye Ordusu’yla TSK’nın tekrar karşı karşıya gelmemesi için böyle bir hamle yapmış olabilir. Bu da yerel güçlerden oluşan eski SDG’li bir yapının oranın güvenliğini sağlamak üzere kurulması olası bir durum” diye konuştu.

NE OLDU?

İdlib konusunda Rusya, İran ve Türkiye arasında Soçi’de imzalanan çatışmasızlık mutabakatı Suriye Ordusu’nun Rusya’nın da desteği ile başlattığı operasyonla fiilen ortadan kalktı.

Libya’da karşı karşıya gelen Ankara ve Moskova arasında bir süredir yaşanan gerilimin yansımasını bulduğu İdlib’de, Türkiye’nin gözlem noktalarına aldırış etmeyen Suriye Ordusu ilerleyişini sürdürürken, Türkiye destekli Heyet Tahrir el Şam’ın (El Nusra) başını çektiği silahlı gruplarla şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Londra Merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Ağustos ayı sonunda sağlanan ateşkesten bu yana bölgede en yoğun çatışmaların yaşandığını açıkladı. Gözlemevi’nin verilerine göre, saldırıların başlamasından bu yana Suriye Ordusu İdlib’in güneydoğusunda en az 10 köyü kontrol altına aldı ve yaşanan çatışmalarda 100’den fazla kişi yaşamını yitirdi.

Yine yaşanan çatışmalar nedeniyle bölgede yaşayan birçok kişinin kuzeye doğru kaçtığı kaydedildi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı