Köylerinde taziyeevi inşa etmek isteyen Ezidîlerin tehdit edilmesine tepki gösteren HDP Milletvekili Feleknas Uca, “Ezidîlere bir şey olursa AKP hükümeti sorumludur” dedi.

Uca, Midyat’taki kampta tutulan Ezidîleri ziyaret etme taleplerine de 15 aydır yanıt alamadıklarını söyledi.

Göç ettikleri Avrupa’dan 2013 yılında başlatılan Demokratik Çözüm Süreci sırasında geri dönen ve köylerini yeniden inşa etmeye çalışan Ezidîler, yeni bir göç tehdidi altında. Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Kaleli (Efşê) köyünde Ezidîler'in inşa etmek istediği taziye evinin, Nusaybin Belediyesi’ne atanan kayyum tarafından mühürlenmesi ve inşaatta çalışan Ezidîlerin köyü terk etmeye zorlanması, baskıları yeniden gündeme getirdi. 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Ezidî Milletvekili Feleknas Uca, Êzidîlerin göçe zorlanmasına tepki gösterdi.

‘RÜŞVET İSTEYENLER KİM?’

Özgür Paksoy'un Mezopotamay Ajansı'nda  yer alan haberine göre Efşê köyünde bulunan Ezidîlerin maruz kaldığı baskı ve ayrımcılığa değinen Uca, Mardin Vali Yardımcısı’nın babası H.Ç. ile AKP Nusaybin eski ilçe başkanı O.D.’yi işaret ederek, “Korucular 800 bin Euro para istemekte. Bu konuyu Meclis’e taşıdık ancak yine soruyoruz; rüşvet isteyenler kim? H.Ç ve O.D. kimden cesaret alarak aileleri tehdit ediyor?” diye sordu.

‘EZİDÎLERE BİR ŞEY OLURSA AKP SORUMLUDUR’

Türkiye’de 900 Ezidî’nin kaldığını hatırlatan Uca, “Bütün Êzidîler baskılar sonucu göç etmek zorunda kaldı. Bu tehditlerle kalan Ezidîlerin de göç etmesini amaçlıyorlar. Herkes buna sessiz kalıyor. Ezidîlere en ufak bir şey olması durumunda AKP hükümeti sorumludur. Devlet bunun hesabını vermek zorundadır” diye konuştu. 

'SİSTEMATİK ZULÜM UYGULANIYOR’

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana Ezidîlik inancının kabul görmediğine savunanUca, şunları söyledi: “Ezidî çocuklarına zorla İslam dersi dayattılar. Bu topraklar mozaik gibidir. Her dinden ve dilden insan yaşıyor. Ancak herkesi Müslüman olarak görüyorlar. Bugün bir kez daha görüyoruz ki, Ezidîlere sistematik olarak zulüm uygulanıyor.”

15 AYDIR AFAD KAMPINDA BULUNANLARDAN HABER ALINAMIYOR

DAİŞ’in Şengal Dağı’na yönelik saldırıları sonucu 33 bin Ezidî’nin Türkiye’ye göç ettiğini ve bölge kentlerinde aylarca kaldıklarını anımsatan Uca, şöyle devam etti: “Son olarak yaklaşık 3 bin Ezidî’nin yerleştirildği Yenişehir Belediyesi bünyesindeki Fidanlık Kampı boşaltıldı. Buradaki Ezidîler belediyeye atanan kayyum tarafından Midyat’ta bulunan AFAD kampına gönderildi. Belediyeyle birlikte Ezidî kampına da kayyum atandı. 1 yıl 3 aydır AFAD kampında bulunan Ezidîlerden haber alamıyoruz. AFAD’a defalarca başvuruda bulunduk; ancak bütün uğraşlarımıza rağmen görüşme gerçekleştiremedik.”

‘ZULÜM GÖRDÜKLERİ FARKLI GRUPLARLA BİRLİKTE KALIYORLAR’

Ezidîlere göçmenlik statüsünün dahi tanınmamasına tepki gösteren Uca, “Türkiye’de Suriyeli sığınmacılar belli hak ve imkanlardan faydalanabiliyor. Ancak Şengal’den gelenler hastanelere dahi gidemediler. Ezidîler, Rojava ve Şengal’de zulüm gördükleri farklı gruplar ile birlikte AFAD kampında kalıyorlar. Ancak biz koşullarını, kamplarda nasıl sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını tam olarak bilmiyoruz. Kampı ziyaret etmemiz engelleniyor. Devlet neyi saklıyor? Orada neler oluyor? Ezidîler kampta kendi inançları ve örf ve adetleriyle yaşayamıyor. Biliyoruz ki zorunlu bir şekilde Türkçe eğitim görüyorlar. Bir milletvekili kampı ziyaret edemiyorsa, devlet orada bir gerçeği saklıyordur” diye konuştu. 

‘ÖZEL KONSEPT UYGULANIYOR’

Devletin bir yandan Şengal’i hedef aldığını, diğer yandan Türkiye’de bulunan Ezidîleri statüsüz bıraktığını ifade eden Uca, “Devlet Şengal’e saldırılarda bulunarak, orayı sürekli hedef alıyor. Bunlar bir biri ile bağlantılıdır. Ezidîlere yönelik bir konsept uygulanıyor. Bilinçli bir uygulama olmasaydı, devlet Şengal katliamını soykırım olarak kabul eder, katliamın hesabını sorardı. Ezidîlere yönelik zulmü, Fatiha okumak gibi görüyorlar.

Ezidîler bunlara karşı sessiz kalmayacaktır. Katliamlara rağmen bugüne kadar inançlarını, kültürlerini örf ve adetlerini sürdürdüler ve inancımızı asimile edemediler. 73 fermana rağmen baş eğmediler. Bugün hala yaşadıkları her yerde asimilasyona karşı direniyorlar. Şengal’de yaşamlarını savunmaya ve inançlarını korumaya devam ediyorlar. Ezidîler bugün olduğu gibi, yarın da zulme karşı direnmeye devam edecekler” şeklinde konuştu.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı