HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Anayasa Değişiklik Teklifi'nin komisyon görüşmelerinde söz aldı.

Teklifin yaratacağı sistemi “kuvvetler tekliği” olarak tanımlayan Sancar, “Kuvvetler tekliği, toplumu en az ikiye bölecek keskin bir bıçaktır” dedi. 

HDP'li Sancar'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

Anayasa değişiklik teklifinde Cumhurbaşkanı’nın yetkileri aşırı ölçüde genişletilmiş, buna karşılık bir karşı denge oluşturması beklenen Parlamentonun işlevi neredeyse ortadan kaldırılmış, ayrıca her ikisi açısından da hayati önem taşıyan yargı fonksiyonu bağımsız olmaktan çıkarılmıştır. Yargının tarafsızlığının ön şartı bağımsız olmasıdır. Yargı bağımsız değilse tarafsız olmasını beklemek mümkün değildir. 

YARGI TOPLUMSAL BARIŞI TEHDİT EDEN GÜÇ OLACAK 

Yargı bağımsız olmayınca da tarafsız olmasını bekleyemezsiniz. Tam da Türkiye’de son dönemlerde yaşadığımız örneklerin gösterdiği üzere yargı eğer iktidarın kontrolüne giriyorsa toplumsal barışı sağlamak gibi bir işlevle ortaya çıkan bu organ, bu erk toplumsal barışı en fazla tehdit eden güç hâline gelir. 

Mesela, yargı bağımsız değilse, güvenilirliğini kaybetmişse kişisel borç, alacak ilişkileri dâhil, kişisel uyuşmazlıklar dâhil pek çok konu yargıya gitmez, başka güç oluşumlarına havale edilir. Hatırlayalım, “çek, senet mafyası” dediğimiz düzen, yargıdan daha fazla başvurulan bir sistem hâline gelmişti. 

YARGI ELİYLE AÇILAN YARALAR KOLAY KAPANMIYOR  

Bir dönem yaşanan, hele yargı eliyle yaşanan haksızlıkların açtığı yaralar o kadar kolay kapanmıyor. Bizler geçmişimizde fazlaca yara açan çok kötü olaylar yaşamış bir toplumuz. Bu yaraları iyileştirecek yöntemler aramak yerine yeni yaralar açmakta ısrar eden yönetim anlayışı devam ediyor ve geleceğe devrettiği büyük yaraların faturasını da maalesef, gelecek kuşaklar, bizim çocuklarımız, çocuklarımızın çocukları yaşayacaklar. 

GÜÇLENDİKÇE BAŞKANLIK İSTİYOR 

2007 taslağını hatırlayın, o zaman Başbakan Erdoğan’ın bir bilim heyetine hazırlattığı 2007 anayasa taslağı var ve o anayasa taslağında kesinkes parlamenter sistem esaslı bir Hükûmet düzeni öngörülmüştü. Ama güçlendikçe başkanlık istiyor. Peki, niye? Gerçekten bunun doyurucu bir açıklaması yok. “İstikrar” diyorsunuz ama güçlendikçe istikrar da bozuluyor. Tek başınıza Hükûmettiniz, koalisyonlardan korkmak için herhangi bir yakın zaman tecrübemiz yok, neden istikrar gelmedi, engelleyen neydi? AKP hükûmetler i bu kadar geniş çoğunluklara sahipken ne engelledi de Türkiye’ye arzulanan istikrarı, büyümeyi, kalkınmayı getiremediler? 

KUVVETLER TEKLİĞİ, KESKİN BİR BIÇAKTIR 

Bizim kişileri kutsallaştırmaya, kült şahsiyetlere göre sistem biçimlendirmeye ihtiyacımız yok. Türkiye pek çok açıdan kutuplaşmış gerilimler yaşayan bir ülke. Bu ülkeye bir başkanlık sistemi getirmek kutuplaşmaları ve gerilimleri kalıcı hâle getirme riski taşıyor. Bu teklifle önerilen şey kuvvetler tekliği sistemidir, tek kuvvet sistemi amaçlanmaktadır. Tek kuvvet sistemi toplumu en az ikiye sürekli olarak bölecek tehlikeli bir gidiştir. Kuvvetler tekliği dediğim bu sistem bir bıçak gibidir. Toplumu en az ikiye bölecek keskin bir bıçaktır.