Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kent merkezinde ve ilçelerin yapmak istediği eylem ve etkinlikler Şırnak Valiliği tarafından uzun bir süredir farklı gerekçelerle yasaklanıyor.

22 Ocak'ta da HDP’nin tecride karşı yapmak istediği eylem polisler tarafından engellendi.

Yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, yetkililerin görevinin etkinlikleri yasaklamak değil, asayişi sağlamak olduğunu hatırlattı.

'YASAKLAMALARI MEŞRU GÖRMÜYORUZ'

Valiliğin kente keyfi olarak her türlü eylem ve etkinliği yasakladığını belirten Özgüneş, “Anayasa ve kanunlarda, basın açıklamaları, askeriye, hastane, okul gibi stratejik alanların dışında her yerde yapılabilir. Yetkililerin görevi asayişi sağlamaktır. Ama gelinen aşamada Türkiye'de AKP ve onun ortaklığını sürdüren MHP dışında Türkiye’de demokrasi ve hukukun işlev gördüğünü söyleyemeyiz. Tam tersine diktatöryal ve faşizan uygulamalar hakim. Yetki aşımı, cezasızlık ve keyfiyet diz boyu. Toplumun kendisi de hukuka ve onun varlığına inanmıyorTürkiye’de hukuk, demokrasi ve özgürlükler askıya alınmış. Her şey faşizmin cenderesine tabi tutulmuştur. Bu açıdan valilerin, emniyet amirlerin ve kaymakamların sürekli eylem ve etkinlikleri yasaklamaları var olan hakların işletilmesi değil, tam tersine bu hakların engellenmesidir. Bu yasakçı zihniyeti protesto ediyoruz ve meşru bulmuyoruz. Dolayısı ile mücadelemizi fiili ve meşru zeminlerde alternatifler geliştirerek gerçekleştirmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Özgüneş, tecride karşı yapılmak istenen ve polisler tarafından engellenen açıklamaya ilişkin şunları söyledi:

"Halkın partiye gelişine dahi izin vermiyorlardı. Polisler partinin kapısında neredeyse duvar gibi dizilmişlerdi. 50 kişilik bir kitleye karşı parti binasının önünde 150-200 polis vardı. Her türlü istişareye rağmen engelleme ile karşılaştık. Bunun üzerine tepki olarak 2 vekil yürüdük."

‘KORKUYORLAR’

“Sesimizin halka ulaşmasından korkuyorlar” diyen Özgüneş, “Gerçeğin halka ulaşmasını istemiyorlar. Halktan korkuyorlar. Her yerde halkımızın büyük ilgisi var. Bu ilgi karşısında polisler şaşkına dönüyor ve ne yapacaklarını bilmiyor. Botan halkı yılların deneyimine sahiptir. Onurludur, kimliğine, özgürlüğüne ve çocuklarına her dönem sahip çıkmıştır. Bundan sonra da sahip çıkacaktır. Polisin ve diğer güçlerin bizi durdurma şansı olmayacaktır" şeklinde konuştu.

'MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’

HDP milletvekillerinin yasaklar karşısında tavırlarının net olduğunu dile getiren Özgüneş, “Asla yasaklara boyun eğmeyeceğiz. Meşru çerçevede mücadelemizi boyutlandıracağız. Mücadeleden asla geri adım atmayacağız. Bu açıdan tek yapılacak şey mücadeleyi büyütmek ve örgütlemektir. Çok ağır bedeller ödeyerek bu günlere geldik. Bundan sonra da işimizin kolay olmayacağının bilinciyle mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

DUYARLILIK ÇAĞRISI

Cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkati çeken Özgüneş, "Cezaevlerinde açlık grevine giren tutukluların zarar görmemesi ve vücutlarında herhangi bir tahribatın oluşmaması için bir an önce bütün muhalefetin, halkımızın ve kitle örgütlerinin seslerini yükseltmesi gerekiyor. Asıl mücadele, yapılan zulümlerin ve İmralı’da tecridinin ortadan kaldırılmasıdır. Ve aynı zamanda açlık grevine başlayan tutukluların temel talepleri neyse hükümetin buna hızlı karşılık vermesini ve bu konuda da bütün demokrasi güçlerinin baskı unsuru ve çözüm gücü olmasını istiyoruz."

Kaynak: Mezopotamya Ajansı