Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, İMC TV'de yayımlanan Gündem Müzakere’de Ayşegül Doğan’ın sorularını yanıtladı. Önder 6-7 Ekim Kobani olayları ve Süleyman Şah operasyonuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Önder’in Meclis kürsüsünde “Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmasını Sinirlioğlu ile ben organize ettim” şeklindeki sözlerine Başbakan Ahmet Davutoğlu, Almanya’da yanıt vermişti.

Davutoğlu Önder’in açıklamasıyla ilgili, “Herhalde o senaryo rüyası gördü. Bazen böyle fazla senaryo yazanlar, gerçeklikle senaryoyu karıştırır” demişti.

Davutoğlu’nun açıklamalarına ilişkin konuşan Önder, “Ben Davutoğlu’nun bunu tekzip edebileceğini hiç beklemiyordum. Yüz yüze konuşunca ayıp böyle bir şey” dedi.

Önder son ana kadar Davutoğlu’na “Burada Kürt halkı kadim bir halk. Bu saldırganlar dışarıdan gelen insanlar ve bunlar bizim komşumuz. Biz meselemizi burayla çözdüğümüz zaman bölgenin bu emperyal güçlerin oyun alanı olmasından çıkartabiliriz” dediğini aktardı.

Önder şöyle devam etti:

PYD GÖSTERMEDİ Mİ?'

“Ben utanıyorum şahsen. Yahu kardeşim senin orada türbeyi taşıyacağın yeri bile PYD göstermedi mi. Aha getirin buraya koyun demiş. Şimdi böyle bir şey varken; bu utanılacak ya da saklanacak bir şey değil.

“Yahu bölgedeki halklarla sen bir dayanışma gösteriyorsun ve bir demokratik paydada saklanacak gizlenecek bir şey yapmıyorsun. Niye? Zılgıt yiyecek. Ya bunun için de bu kadar bir gerçeklik ötelenemez. Yani yazıktır günahtır, üstelik bir fırsattır.

‘6-7 EKİM'İN EN BÜYÜK VEBALİ DAVUTOĞLU'NDA’

“Ben ilk hayalk kırıklığını şurda yaşadım. Biz konuşuyoruz şöyle 6-7 Ekim’e gidiyor ülke gelişmeler. Dedim ki Sayın Başbakan, sizin yardım etmenizle Kobani ne kurtulur ne düşer. Ama sizin yardım etmenizle sahiplenmenizle iki tane önemli şey olur dedim. Bir bölgede hakik bir aktör olursunuz. İki kardeşlik dayanışmasını göstermiş olursunuz.

“Sizin Kıbrıs için öne sürdüğünüz gerekçelerin bin misli fazlasıyla burada var. Bunu böyle yapalım. Bu süreci de ihya edecek falan… Kendisi bana şunu sordu onu da söyleyeyim. ‘Siz dedi kamu güvenliğini sağlayın ben bundan çok daha ileri adımlar atayım. sen bunun 1 hafta-15 gün içerisinde sağlayabilir misin?’ dedi.

“Ben de kendisine aynen şöyle dedim: ‘Sayın Başbakan siz böyleye deyince ben korkuyorum. Siz bu meseleyi böyle mi kavrıyorsunuz. Benim bu meseleyi ya da bir başkasının durdurabileceğini mi sanıyorsunuz? Katliam tehdidi, tecavüz soykırım, muhacir etme, hicret ettirme gibi şeyler olacak ve benim ya da başka birisinin sözüyle insanlar duracak öyle mi? Siz böyle sanıyorsanız bu sadece beni korkutur’ dedim.

“Bu görüşmenin tanıkları da var. Sonra biz bunları konuştuk. En son Selahattin Bey o açıklamayı yapmadan tekrar bir telefon irtibatı sağladık. ‘Sayın Başbakan çok geç olabilir. Bir şey olabilir dedik’ kapı duvar olunca o açıklama geldi.”