HDP’li kadın parlamenterler, yarın Diyarbakır'da "Hayır" kampanyasının startını verecek. HDP'li vekiller Feleknas Uca ve Sibel Yiğitalp, "Mücadelemizi yükselterek, ev ev, sokak sokak halka ‘Hayır’ı anlatacağız" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekilleri Feleknas Uca ve Sibel Yiğitalp tartışmalı bir şekilde Meclis'ten geçen Anayasa değişiklik paketini değerlendirdi. Kadın milletvekilleri, yarın Diyarbakır’da startını verecekleri "Hayır" kampanyasına için "Ev ev, sokak sokak halka neden 'Hayır' dediğimizi anlatacağız" dedi. 

‘ANAYASA ERKEK ZİHNİYETİ ÜZERİNE KURULU’

Türkiye’de mevcut Anayasa'nın tek devlet, tek ulus, tel dil anlayışıyla yazılmış bir anayasa olduğunu ifade eden HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, "Kadın hakları bu anayasada mevcut değildir. Devletin zihniyeti, statüsü, devletin savunma mekanizması, erkek zihniyeti üzerine kurulu. Bu zihniyetin kadın özgürlüğüne bakış açısı da esasında, evinin kadını, kadın siyaset yapmaz, kadın 3 çocuk yapmalı, kadın toplum içinde gülmemeli şeklindedir" dedi. Toplumun yarısını kadınların oluşturduğunu fakat özgürlükleri tanınmadığı gibi yok sayıldığını söyleyen Uca, "Kadın siyasetin içerisinde çok az. AKP hükümetine baktığımızda sadece bir kadın bakan bulunuyor, kabine erkek kabinesi. Meclis'te bütün çalışma komisyonlarına baktığımızda kadınlar bu çalışmalarda yer almıyor" diye konuştu. 

‘KADININ OLMADIĞI ANAYASAYA HAYIR DİYORUZ’

HDP’de toplumun birçok kesiminin ve kadının kendisini var edebildiğini vurgulayan Feleknas Uca, şöyle devam etti: "Kadının çalışmalarını kadının sorunlarını gündeme getirmek amacıyla, Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilk defa mecliste HDP kadın meclis grubu oluşturuldu. Eş başkanlık sistemiyle kadın özgürlük felsefesini açığa çıkardık. Bu yüzden kadınların HDP’yi sahiplenişi güçlü oldu. Bundan kaynaklı kadının olmadığı anayasaya hayır diyoruz. Gençliğin olmadığı bir anayasaya biz hayır diyoruz. İnanç özgürlüğünün olmadığı bir anayasaya biz hayır diyoruz. Sadece erkek zihniyetinin egemenliğinin hakim olduğu bir anayasaya biz hayır diyoruz. 100 yıl önce kurulan statükocu Cumhuriyetin devamını içeren bir anayasaya biz 'Hayır' diyoruz. Kendi zihniyetleri çerçevesinde hazırlanacak olan bir anayasaya biz 'Hayır' diyoruz. Herkesin kendini gördüğü bir anayasa, herkesin kendi rengi, dili inancı, ulusun eşitçe kendini görebildiği bir anayasa diyoruz."

‘MÜCADELEMİZİ DAHA DA YÜKSELTECEĞİZ’

Özgür kadın felsefesiyle özgür ve eşit bir yaşam için "Hayır" diyeceklerinin altını çizen Uca, yarın kampanyanın startını bir deklarasyonla vereceklerinin altını çizerek, "81 gündür eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye eş başkanlarımız tutuklu. Partimize dönük ciddi saldırılar yapıldı. Binin üzerinde parti üyemiz yöneticimiz tutuklandı. Seçimde büyük zorluklar içerisinde çalışmalarımızı yürüttük. Bu kampanyayı da OHAL içerinde yürüteceğiz. Tüm bu zorluklar içerisinde aldığımız tek bir karar var. O da Mücadelemizi daha da güçlendirmek. Gerekirse sokak sokak, ev ev annelerle kadınlarla çalışma yürüteceğiz" diye konuştu.

‘PROVAKASYONLARA DİKKAT EDİLMELİ’

Uca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meclis'ten geçen bu anayasaya halk farklı bir cevap vererek kırmızı kartı gösterecektir. Tek parti, tek siyaset anlayışına sahip bu diktatör sistemi halk kabul etmeyecektir. Amed’de çalışmalara başlıyoruz. 26 Ocak’ta kadınlar olarak deklarasyonumuzu yayınlıyoruz. Bu deklarasyondan sonra çalışmalarımıza başlayacağız" dedi. 

Referandum sürecinde yaşanabilecek provokasyonlara dikkat çeken Uca, "Bu süreçte provokasyonlar olabilir. Farklı farklı söylemler çıkartmak istiyorlar. Partimizin dışında, özgürlük hareketinin dışında hiçbir söyleme itibar edilmemeli. Yol haritamızı biz belirleriz. Kimse bizim üzerimizden siyaset yapmasın. Kimileri HDP’nin boykot edeceğini, İmralı’nın söylemleri var deniyor. Bunların hiçbiri doğru değildir. Kararımız 'Hayır'dır" dedi. 

‘ÖNCÜ VE POLİTİK KADIN HEDEF ALINDI'

İktidarın baştan beri uyguladığı politikaların kadın karşıtı politikalar olduğunu belirten HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp ise, bugüne kadar savaş eksenli politikalar yürütüldüğünü söyleyerek, yapılmak istenen anayasayla bu politikaların meşrulaştırılmak istendiğini belirtti. Yiğitalp, "Savaş politikalarının en vahşi uygulamalarını da Kürdistan’da yürütüyor. Neden Kürdistan’da uyguladı, çünkü Kürt kadınının geldiği politik düzeyi gördü. Öncü ve politik kadını hedef aldı. Şu an fiili olarak yürütülen sistem bu anayasa ile yasallaşmış olacak. Geçmişe dönük savaş suçlarını da aklamak istiyorlar" dedi.

'ORTAK MÜCADELE ÖRÜLMELİ'

OHAL'e dikkat çeken Sibel Yiğitalp, "Bölgede sokağa çıkma yasakları uygulanınca anlatmaya çalıştık, bu yasaklar sadece buralarla sınırlı kalmaz diye. Üst egemen ulus kimliğinden kaynaklı Kürt halkının, Kürt kadınının maruz kaldığı şiddeti, kıyımı görmezden geldiler. Bugün bölgedeki OHAL Türkiye’nin her yerine ulaşmış durumda. OHAL’in ne olduğunu herkes gördü. O yüzden ortak bir mücadele örmek gerekir" diye konuştu. 

'HAYIR DİYORUZ ÇÜNKÜ...'

1982 Anayasası'nın da darbe anayasası olduğunu ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamadığını söyleyen Yiğitalp, "82 darbe anayasasını da kabul etmiyorduk, toplumun ihtiyaçlarını karşılamıyordu, bugün yapılan anayasa ise mevcut anayasanın daha gerisinde bir anayasadır. Bir insan eksenli anayasa, sarayın politikaları meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Şehirlerimiz yıkıldı, en çok kadınlar zarar gördü. 'Hayır' diyoruz çünkü KHK’lerle, OHAL’le yönetilen bir ülke istemiyoruz. Karaman’da cinsel istismara uğrayan çocuklar için 'Hayır', Adana’da yanan çocuklar için 'Hayır'. Kadın cinayetleri için 'Hayır', işsizlik için ve iş cinayetleri için 'Hayır' demeliyiz. Anayasa toplumsal sözleşmedir. Toplumun hiçbir kesiminin içinde yer almadığı bir toplumsal sözleşmeden bahsedebilir miyiz? Biz kadınlar yaşatmaktan yanayız, herkesin kendi rengi, diliyle var olacak bir anayasa istiyoruz. Referandumda 'Hayır' diyelim, savaşsız ve sömürüsüz bir anayasa için bir araya gelerek ortak anayasa yapalım" şeklinde konuştu. 
 

KAYNAK: DİHABER