Antep Bölge Adliye Mahkemesi, tutuklu HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak’a iki ayrı suçlama nedeniyle yerel mahkemenin verdiği 10 yıl hapis cezasına yapılan itirazı reddederek kararı onadı.

Irmak’ın kesinleşen 2,5 yıllık hapis cezası nedeniyle milletvekilliği düşecek.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Eş Genel Başkanları ve milletvekillerine yönelik 4 Kasım 2016’da birçok ilde yapılan eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, Hakkari’de tutuklanmıştı.

Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı, Irmak hakkında siyasi parti faaliyetleri kapsamında 2015 ve 2016 yılları arasında Diyarbakır, Hakkari ve Şırnak'ta katıldığı miting, basın açıklaması ve televizyon programlarında yaptığı konuşmalarda “Suçu ve suçluyu övmek”, “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme bunların hareketlerine katılma”, “Örgüt üyesi olma” ve 18 kez “Örgüt propagandası” yapmak suçlamalarıyla 105 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlamıştı. Dava, “güvenlik” gerekçesiyle Hakkari’den Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine nakledildi.

Irmak, toplam 6 duruşma görülen davada sadece 1 defa SEGBİS üzerinden savunma yapmış, 3 Kasım 2017’de görülen davanın son duruşmasında Irmak’ın davaya ilişkin son sözü alınmadan, avukatları esasa ilişkin savunma yapmadan mahkeme kararını açıklamıştı.

YARGILAMA BOYUNCA SADECE 1 DEFA SEGBİS ÜZERİNDEN SAVUNMA YAPMIŞTI

Mahkeme, Irmak’a  “örgüt propagandası yapmak” suçundan 2,5 yıl ve “örgüt üyesi olmak” suçundan ise 7,5 yıl olmak üzere toplam 10 yıl hapis cezasına çarpmıştı.

Mahkeme, gerekçeli kararında, milletvekili olan Irmak’ın katıldığı etkinliklerin siyasi parti faaliyeti olmadığını ileri sürmüştü.

Irmak’ın avukatları Rehan Yalçındağ Baydemir ve Erhan Ürküt, yerel mahkemenin kararının yasaya ve usule aykırı olduğunu ifade ederek, Antep Bölge Adliye Mahkemesine istinaf talebinde bulunmuştu.

Avukatlar, itiraz dilekçesinde Irmak’ın yasama dokunulmazlığı ve siyasi parti faaliyetleri kapsamında katıldığı çalışmalar nedeniyle cezalandırıldığını, SEGBİS üzerinden savunmasının alınması ve davaya ilişkin son sözünün sorulmaması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını söyledi.

Davanın esasına ilişkin savunmalarını hazırlamaları için süre verilmeden karar verildiğini ifade eden avukatlar, yerel mahkemenin Irmak hakkında verdiği kararının bozularak, yargılamanın yeniden yapılması talebinde bulunmuştu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise,  Irmak’ın katıldığı bütün eylemlerin “örgüt yöneticiliği” suçunu oluşturduğu iddiasıyla istinaf talebinde bulunmuştu.

IRMAK’IN KONUŞMALARI SİYASİ PARTİ FAALİYETİ OLARAK GÖRÜLMEDİ

Tarafların istinaf talebini inceleyen Antep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararda yasa ve usul yönünden aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf taleplerini oy birliğiyle reddetti.

Kararın 5 sayfalık gerekçesinde, Irmak’ın siyasi parti faaliyetleri nedeniyle cezalandırıldığı yönündeki itiraza ilişkin İstinaf Mahkemesi, benzer davalarda AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM)  verdiği içtihat niteliğindeki kararlara atıfta bulundu.

Kararda özetle şu ifadelere yer verildi:

“Ülkeyi yönetmeye talip partilerin, halkın sorunlarını vurgulamak, hükümetin ve yöneticilerinin hatalı ve eksik gördüğü uygulamalarına ilişkin eleştiri yapmak, görüş ve düşüncelerini açıklamak doğal görevleri içindedir. Demokrasilerde özgürlüklerle doğrudan ilişkili olan ve yüksek bir meşruiyete sahip olunan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün, başka özgürlükler gibi; terör örgütlerince kötüye kullanılmak istenebileceği açıktır. Nitekim bir takım siyasi faaliyetteki asıl hedef ve amaçların, açıklanan hedef ve amaçlarından daha başka olabileceği gibi asıl hedef ve amaçların gizlenebileceği AİHM’in kararında vurgulanmıştır. PKK ve KCK örgütüyle aynı paralel açıklamalarda bulunan sanığın eylemlerinin ifade özgürlüğü ya da siyasi parti faaliyeti olarak değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır” iddiasında bulundu.

KARAR MECLİSE GİTMESİ DURUMUNDA VEKİLLİĞİ DÜŞÜCEK

Yerel mahkemenin, Irmak hakkında verdiği kararda, usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını ileri sürerek, avukatların istinaf taleplerini esastan reddeden İstinaf Mahkemesi, “Mahkemenin delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği, sanık hakkında takdir edilen ceza miktarının yerinde olduğu ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, netice olarak verilen ceza miktarının yerinde olduğunu” savundu.

Mahkeme, Irmak’ın tutuksuz yargılanması yönündeki talebi de reddetti. Bu kararla birlikte Irmak’a “örgüt propagandası” yapmak suçundan verilen 2,5 yıllık hapis cezası, 5 yıldan az olması ve Yargıtay temyiz yolu kapalı olması nedeniyle kesinleşti. İstinaf Mahkemesinin onadığı 7.5 yıllık hapis cezasına karşı ise Yargıtay temyiz yolu açık olduğu için henüz kesinleşmedi. Irmak’ın avukatları kesinleşen 2,5 yıllık hapis cezasına karşı Anayasa Mahkemesine, 7.5 yıllık hapis cezasına karşı ise Yargıtay’a başvuracak.  Irmak’ın kesinleşen hapis cezası kararının Meclis Genel Kurulu’nda okunması durumunda vekilliği düşecek.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı