HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, Meclis'te devam eden Anayasa görüşmelerinde OHAL’in Bitlis’te yarattığı sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

OHAL’in ardından Bitlis’te HDP ve DBP’ye yönelik baskıların arttığını ifade eden Irgat, HDP çalışmalarını yürüten bütün partililerin cezaevinde olduğunu söyledi.

Gözaltında hak ihlallerinin yaşandığına dikkat çeken Irgat, “Mutki Belediye Eş Başkanımız evinin içerisinde, çocuklarının gözünün önünde yere yatırılarak ters kelepçe takılarak gözaltına alınmıştır ve Hizan Belediye Başkanımız Diyarbakır'da olduğu hâlde Hizan'daki evinin kapısı kırılarak "evde arama" adı altında ev talan edilmiştir” dedi.

Bitlis’teki bütün demokratik kuruluşların baskı altında olduğunu savunan Irgat'ın konuşmasının tam metni şöyle:

 ‘OHAL İLANINDAN BU YANA PARTİ ÇALIŞANLARIMIZ BÜYÜK BİR BASKI ALTINDADIR’

 OHAL ilanından bu yana Bitlis'e baktığımızda, aslında 7 Hazirandan sonra başlayarak, Halkların Demokratik Partisi ve Demokratik Bölgeler Partisi, MEYA-DER, KESK ve buna bağlı birçok dernek, sendika ve parti çalışanlarımız büyük bir baskı altındadır.

 Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonuna bağlı 18 kişi ihraç edilmiştir. Sayısız çalışan da açığa alınmıştır ve görevlerine ne zaman iade olacakları dahi belli değildir.

Bunun yanında, DBP belediye başkanlarının içerisinde olduğu 6 belediyenin eş başkanları, belediye meclis üyeleri ve buna bağlı olarak üyelerimiz ve bu anlamda partimizin eş başkanları, genel sekreterleri, üyeleri, çalışanları, sempatizanları bir bütün olarak OHAL ilanından bu yana şu an tutuklanmış ve cezaevlerine atılmışlardır.

Gözaltına alındıkları dönemdeyse yaşanan hukuksuzluklar bir başka gündem olsa gerek. Mutki Belediye Eş Başkanımız evinin içerisinde, çocuklarının gözünün önünde yere yatırılarak ters kelepçe takılarak gözaltına alınmıştır ve Hizan Belediye Başkanımız Diyarbakır'da olduğu hâlde Hizan'daki evinin kapısı kırılarak "evde arama" adı altında ev talan edilmiştir.

Bitlis Cezaevi'nde tutulan başkanlarımızdan Bitlis Eş Başkanımız Sayın Hüseyin Olan, bir gün, apansız, bir hafta önce, önceden kendisine haber verilmeksizin Elâzığ Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilmiştir. Yani hem tutuklanmış hem sürgün edilmiştir.

 Şu an Bitlis Cezaevi'nde Halkların Demokratik Partisinin çalışmalarını yürüten, DBP'nin çalışmalarını yürüten bir bütün arkadaşlarımızın tamamı tutuklu bulunmaktadır ve bu 6 belediyemize de haksız hukuksuz bir şekilde kayyumlar atanmıştır.

Bunun da gerekçesi sözde 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL Yasası. Ama OHAL Yasası ve OHAL Yasası bahane edilerek yapılan bu haksız hukuksuz uygulamaların tek sebebi, bugünlerde tartıştığımız diktatörlük sisteminin getirilmeye çalışıldığı sözde Anayasa değişikliği olduğunu biz çok iyi biliyoruz.

‘ VATANDAŞ BÜYÜK ZORLUKLARLA HASTANEYE GİDEBİLİYOR’

 Zamanında Evliya Çelebi'nin notlarında, Seyahatname'sinde açıkça yer alan kültürün, bilimin, aydınlanmanın, felsefenin merkezi olan Bitlis bugün bir taşra, küçük bir il hâline getirilmiştir. Dışarıya sürekli göç veren ve kendi altyapısı, kültüründen uzaklaştırılmaya çalışılan bir Bitlis var karşımızda. Bitlis'te yaşatılan kültürü ta aslında 17'nci, 18'inci yüzyıllara kadar uzanarak açıklamaya çalıştığımızda ise özerk bir sistemin, hükümet tipi sistemin orada en mükemmel şekilde işletildiğini çok net bir şekilde dile getirebiliriz. Ne zamanki Osmanlı Safevi ilişkilerinde bir noktaya varıldıysa, işte, tam o zaman Kürt beylikleri, Kürt kazanımları, Kürt özerk yaşamına da bir son verildi.

Bitlis tarihini, kökenlerini burada bir dakikada açıklamaya zamanımız yetmez. Ama Bitlis tarihiyle, kültürüyle en eski kentlerimizdendir. Çevre yolu, devlet hastanesi açıldı. Aslında Tatvan Devlet Hastanesi zamanında bölge hastanesi olarak açılacaktı ama devlet hastanesi olarak. Hem de Tatvan'ın çok uzağından, Rahva soğuğundan insanlar, büyük zorluklarla hastaneye yetişmek zorunda kalıyorlar.

 Havaalanı meselesi, yıllardır önümüze getirilen, pişirilip sunulan mesele, bir türlü aşılamamıştır ve diğer çevre yoluna baktığımızda, bir cehenneme dönen, her gün insanlarımızın hayatını kaybettiği bu yollara baktığımızda ise terk edilmiş bir Bitlis'ten bahsediyoruz.

Oysaki Bitlis, kültürüyle, geçmişiyle, tarihiyle, duruşuyla bu ülkenin en önemli merkezlerinden bir yer iken asgari müşterekte bir hizmet almakta ve burada, güvenlikçi politikalarla, askerî politikalarla, TOMA'larla ve her gün yasaklanan yayla yasaklarıyla, gözaltılarla söz konusu Bitlis yönetilmeye çalışılmaktadır.

(Haber Merkezi)