Günay, hafta içerisinde siyasette yaşanan gelişmeler, cezaevlerinde artan ihlaller ve Türkiye’nin başlatmayı planladığı yeni sınır ötesi operasyonu değerlendirdi.

Türkiye’nin operasyon hazırlıklarına tepki gösteren Günay, “AKP Başkanı Erdoğan, Suriye’ye operasyon yapılacağını açıkladı. Peki hedef neresi? Tabii ki hedef Rojava. Bu dünya üzerinde Kürtlerin yaşadığı neresi varsa Erdoğan’ın hedefi de orasıdır. Hedef IŞİD saldırılarına karşı bütün dünyanın gözleri önünde mücadele ederek kazanım elde eden ve IŞİD’i yenilgiye uğratan Kürtler” dedi.

‘ULUSLARARASI MEYDANI BOŞ BULDULAR’

AKP’nin fırsatçı politikalar izlediğini söyleyen Günay, “Rusya, Ukrayna’daki savaşla meşgul. Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya girmesini veto etme tehdidiyle de ABD ile pazarlık imkanı doğmuş oldu. Yani iktidar uluslararası meydanı boş buldu ve yönünü yine Kürtlere ve kazanımlarına çevirdi. İçeride ve dışarıda yürüttüğü Kürt düşmanı siyaset ile de seçime gitmek istiyor. Böylece milliyetçi dalgayı ve küçük ortağını arkasına alarak tahtını sağlamlaştırmak istiyor. O da sonunun geldiğinin farkında ve buradan Kürtleri boğarak çıkacağını düşünüyor. Suriye’de Rojava’ya yönelen savaş, Kürt halkına acıdan başka bir şey getirmeyeceği gibi, Türkiye halklarına da yoksulluk olarak geri dönecek” diye konuştu.

‘KÜRTLERİ PAZARLIK KONUSU YAPMAYIN’

NATO tartışmaları üzerinden Kürtlerin pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini söyleyen Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

Rusya’nın doğu Avrupa’yı tehdit etmesi nedeniyle İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusu yapması, bölgenin daha da militarist bir siyasi iklime gireceğini göstermektedir. Erdoğan, Ukrayna savaşında olduğu gibi, bu NATO üyelik başvurularını da kendince ‘Allah’ın bir lütfu’ gibi görmektedir. Saray Rejimi, bu iki ülkeden üyelik başvurularının veto edilmemesi karşılığında Suriye Demokratik Güçleri’ne verdikleri desteği kesmelerini ve ‘terörist’ ilan etmelerini istemiştir.

NATO’yu, ABD’yi, İsveç’i, Finlandiya’yı ve diğer ilgili devletlerin yaklaşımlarını yakından takip ediyoruz. Afrin’den Şengal’e kadar Kürt Halkının büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri kazanımları saray rejiminin ırkçı politikaları karşısında pazarlık konusu haline getirmemeye çağırıyoruz. İsveç ile Finlandiya’nın güvenliği için Kürtlerin güvenlik hakkı pazarlık yapılmamalıdır.