HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, bu sabah HDP Marmaris ilçe binasına yapılan saldırıyı ARTI TV yayınında değerlendirdi.

Marmaris ilçe örgütüne doğru yol aldıklarını söyleyen Çepni, orada bir basın açıklaması gerçekleştireceklerini söyledi.

'AKP-MHP 'SARAY KOALİSYONUNUN PARTİMİZE YÖNELİK LİNÇ KAMPANYASI'

Çepni, "Yine bu son saldırıyı da AKP-MHP 'Saray koalisyonunun' partimize yönelik gerçekleştirdiği linç kampanyalarının bir devamı olarak ele alıyoruz. Basında, Deniz Poyraz kardeşimizin katledilmesinde de olduğu gibi, saldırganın akli dengesinin yerinde olmadığı gibi bir dizi yayın ve propaganda yapılacağını biliyoruz. Bu saldırgan daha önce de partimize yönelik bir saldırı gerçekleştirmişti ve orada da yine cezasızlıkla ödüllendirilmişti" dedi.

"Saldırıyı gerçekleştirenler bir yana, doğrudan bir politik kampanyanın devamı saldırılar bunlar. İktidar bu saldırıları bizzat örgütlüyor" diyen Çepni, şöyle devam etti:

"Tetiği çeken iktidar bloğunun temsilcileri olmayabilir fakat talimatı veren, bu psikolojiyi örgütleyen bizzat Saray'da kümelenmiş iktidar anlayışıdır. Başından beri anlatmaya çalışıyoruz; siz eğer HDP'yi düşmanlaştırmaya çalışırsanız, HDP'yi linç edilmesi gereken bir siyasi odak olarak ortaya koyarsanız sokakta bunu görev edinecek çok sayıda insan bulabilirsiniz. 17 Haziran'da, İzmir il binamıza saldıran katilin profili çok net ortada. Biz bunun karartılmaması gerektiğini söylüyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. Tablo buyken saldırıyı yapan kişinin akli dengesi yerinde midir, değil midir tartışmasına takılmamak gerekiyor. Demokratik kamuoyunun da esasen bu katliamların hangi iklimde, nasıl örgütlendiğine dikkatleri yöneltmeleri gerektiğini düşünüyoruz."

'TARTIŞMAYI 'AKLİ DENGE' MESELESİNE İNDİRGEMEK İSTENEN NOKTADAN ÇIKILMALI'

Çepni, saldırgan hakkındaki "akli dengesi yerinde değil" açıklamalarına karşı ise "akli denge" tartışmalarına indirgenmek istenen noktadan çıkılması gerektiğini, "Bunun bir katliam siyaseti sonucunda gerçekleştiğini, bunun HDP'ye ve Kürt halkına dönük soykırım siyasetinin bir devamı olduğunu açığa çıkarmak lazım. Bu saldırılardan gerekli sonuçları çıkaramayız, bu saldırılara karşı esas yapmamız gerekenleri yapamayız maalesef" yorumunu yaparak şu ifadeleri kullandı:

"Burada esasen cezasızlık politikasının yönlendirmesiyle gerçekleşiyor bu tür eylemler. Bu kişi 2018'de saldırdığında da mala zarar vermekten gözaltına alındı. Oysa ortada siyasi bir saldırı var. Devlet organları bu tip saldırıları açığa çıkartmak, önünde, arkasında ne var diye bakmak yerine delilleri karartmakla meşgul. Tablo bu. Devletin içindeki hangi şebekeden, hangi biçimde talimat aldığını önümüzdeki dönemlerde görürüz. Fakat açığa çıkmasa bile şunu net olarak biliyoruz: 17 Haziran'daki saldırıdan sonra MHP Başkanının saldırganı neredeyse bir kutlamadığı kaldı. Hatta içeride daha fazla insan olmamasından üzüntü duyduğunu ifade eder hale geldi. Tayyip Erdoğan, hemen saldırının öncesinde 'Bunlar sizin iyi günleriniz' dedi. Sedat Peker'in yeniden gündeme getirdiği kayıp silahlar meselesini yıllarca sormuştuk. Aslında kayıp silah kavramı da doğru değil. Devlet en nihayetinde kendi bekasını korumak için paramiliter çetelere kendi envanterindeki silahları dağıtıyor. Yani kayıp silahtan ziyade adresi belli, adrese teslim silahlar söz konusu. Yani komplike bir tartılma yapmak gerekiyor bu saldırılardan sonra."

Kaynak: Artı Gerçek