HDP tarafından yapılan açıklamada, “Sınır ötesi askeri operasyonlar çözüm değildir”, “Ekonomideki çöküşe karşı dayanışmayı toplumsallaştıracağız”, “Kapatma ve kumpas davalarını boşa düşüreceğiz” mesajları öne çıktı.
‘ÇATIŞMALAR ÜLKENİN DEĞİL AKP-MHP İTTİFAKININ BEKASI İÇİNDİR’
“Savaşa karşı barış için, açlığa ve yoksulluğa karşı adaletli paylaşım için, halkların ve inançların özgürlüğü ve eşitliği için ulus-devletlerin yapay sınırları aşarak dayanışma ve örgütlenmeyi büyüteceğiz” ifadelerinin yer aldığı HDP’nin PM bildirgesinde, sınır ötesi askeri operasyonların “çözüm” olmadığı ifade edildi ve şunlar belirtildi:
“Türkiye’de iktidar Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bir atmosferde Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nde çatışmaları yoğunlaştırıyor. Şu sıralar Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin topraklarına gerçekleştirilen “Kilit Pençe” askeri saldırısı 40 yılı aşkındır devam eden Kürt sorununda çözümsüzlüğü derinleştiren saldırılardan sadece biri olacaktır. İktidar bu operasyonları ülkede derinleşen ekonomik krizin, dayanılmaz hale gelen açlık ve yoksulluğun üzerini örtmek için de kullanmaktadır. Türkiye kamuoyu ve demokrasi güçleri bunu en yalın haliyle görebilmeli. Bu çatışmalar ülkenin değil, AKP-MHP ittifakının bekası içindir. Ülke ve Ortadoğu, halkların eşitliğini esas alan onurlu bir barışla huzura kavuşur. “
Türkiye’nin tarihi bir kırılmadan geçtiği ifade edilen HDP’nin bildirisinde öne çıkan başlıklar şu şekilde oldu:
“EKONOMİDE ÇÖKÜŞE KARŞI DAYANIŞMAYI TOPLUMSALLAŞTIRACAĞIZ”
Türkiye tarihi bir kırılmanın yaşandığı bir süreçten geçmektedir. Ekonomik krize bölgesel jeopolitik faktörlerle beslenen siyasal kriz de eşlik ediyor. Türkiye’de otuz milyon insan açlık riskiyle mücadele ediyor, dokuz milyon insan işsiz şekilde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Halk açlığa mahkûm ediliyor. Bu düzen, aynı zamanda ekonomide kaynakları bir avuç yandaşa peşkeş çekme, sömürü ve rant düzenidir. Vurgunculuk, hırsızlık ve yandaş beslemeciliğidir.
“NEWROZ MUTLAK TECRİDE EN GÜÇLÜ CEVABI VERMİŞTİR”
Tecrit, Türkiye’de toplumsal barışın ve demokratikleşmenin önündeki en büyük engeldir. İmralı’da Sayın Öcalan’a karşı yürütülen mutlak tecrit rejimi, 8 Mart ve Newroz alanlarında kadınlar ve Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye halklarının iradi sahiplenmesiyle bir kez daha teşhir edildi. Bu kapsamda, Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kaldırılması, Kürt sorununun demokratik çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünün açılması için gerekli şartların oluşturulması çağrısını yapıyoruz. Bu konuda Newroz’da en kitlesel şekilde mesajını veren değerli halklarımız bilsin ki HDP, mutlak tecrit ve çözüme dair var gücüyle çalışmaya devam edecek.
“KAPATMA VE KUMPAS DAVALARINI BOŞA DÜŞÜRECEĞİZ”
AKP-MHP ittifakının partimizi hedef alan kapatma ve kumpas girişimleri tüm hızıyla sürüyor. Birçok açıdan çöken ve kadük hale gelen Kobani Kumpas davasını yeniden diriltmek için bu dava kapsamında çok sayıda yoldaşımız gözaltına alındı. HDP’nin savunduğu demokrasi, eşitlik, özgürlük, adalet, barış, kardeşlik zeminindeki paradigması halk nezdinde karşılık buluyor. Devletin bütün aygıtlarıyla HDP’ye yapılan saldırılara en iyi cevabı 8 Mart'ta ve Newroz’da halklar, kadınlar, gençler, demokrasi güçleri hep birlikte verdi. Bugün HDP’yi savunmak demokratik siyaseti ve birlikte yaşama umudunu savunmaktır. Bizler HDP’yi ve fikriyatını sonuna kadar savunacağız.
“KONFERANS VE KONGREMİZİ ÖRGÜTLÜYORUZ”
Parti meclisimiz, kapsamlı ve güçlü istişareler neticesinde, konferans ve büyük kongremizin startını verme kararı aldı. Partimiz, faşizmin kurumsallaşmasının engellenmesine yönelik mücadelesini, demokratik siyasetin tüm imkânlarını ve araçlarını kullanarak sürdürme kararlılığındadır. Demokratik siyaseti tasfiye edebileceğini sanan bütün geçmiş iktidarların uğradığı akıbet bugün aynı anlayışı sürdürmekte olan bu iktidarı da beklemektedir. Türkiye’de üçüncü yol siyasetinin somut politik ve örgütsel ifadesi olan demokratik ittifak zemininin inşa etmek için hep birlikte ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle atölyelerde, fabrikalarda, yaşadığımız ve ürettiğimiz tüm alanlarda örgütleme zamanı olduğunun bilincindeyiz. HDP Türkiye’ye kalıcı bir barışın gelmesi, eşit yurttaşlığın tesis edilmesi, doğa talanının önüne geçilmesi, emek sömürüsünün son bulması, bütün kimliklerin ve inançların özgürleşmesi için demokratik dönüşümün tek alternatifidir. Yeni yaşamın umududur. Halkların birlikte yaşama arzusu bu umudun can suyudur. Konferans ve kongremizi Demokratik cumhuriyetin inşasına hizmet edecek kapsamda büyük bir coşkuyla gerçekleştireceğiz. Şimdi omuz omuza verme, bu yolu birlikte yürüme zamanıdır!