TBMM Genel Kurulu’nda, cezaları onanan ancak Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) dosyaları henüz karara bağlanmamış olan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğlulları ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in milletvekilliklerinin düşürülmesinin yankıları sürüyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’nin protesto amacıyla Ankara’ya başlatma kararı aldığı yürüyüş imasıyla, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu için yeni bir “Adalet Yürüyüşü” başlatmak için koşulların uygun olmadığını, Erdoğan’ın muhalefeti sokağa dökmek ve gerginlik yaratmak istediğini söylemesine ise HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan yanıt verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Buldan Kılıçdaroğlu’nun yürüyüş kararları imasıyla endişe beyanı üzerine YetkinReport’an Gazeteci Gazeteci-yazar Murat Yetkin'e şu açıklamalarda bulundu:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üçüncü büyük partisi olan HDP son zamanlarda bir irade gaspı ile karşı karşıya. Milletvekillerimiz tutuklanıyor, belediye başkanlarımız tutuklanıyor, yerine kayyum atanıyor. HDP demokratik tepkisini ortaya koyacaktır. Amacımız provokasyon ya da halkı sokağa dökmek değil. “Bizimki bir ilden diğerine kesintisiz bir yürüyüş olmayacaktır. Sembolik olarak Leyla Güven arkadaşımızın milletvekili seçildiği il olan Hakkâri ve Selahattin Demirtaş arkadaşımızın tutuklu bulunduğu Edirne’den Ankara’ya yola çıkacağız. Türkiye’nin partisi olduğumuzu vurguluyoruz. Yol boyunca bazı il ve ilçe merkezlerinde kendi örgütlerimiz, kitle örgütleri ile toplantılar planlıyoruz. Kışkırtma ihtimalini dönemin koşulları gereği biz de dikkate alıyoruz. Sokağa dökülüyor değiliz.”

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Haziran’da T24’te Fikret Bila’ya açıklamaları yayınlanan Kılıçdaroğlu, Meclis Başkanı Şentop’u doğrudan, HDP’nin yürüyüş kararını dolaylı yoldan şöyle eleştirdi:

• “Erdoğan, Meclis Başkanı Mustafa Şentop’la Saray’da görüştü ve milletvekilliklerinin düşürülmesi talimatını verdi. Meclis Başkanı da milletvekilleri hakkındaki kararları okutarak bu talimatı yerine getirdi. Amaç, gerginlik yaratmaktır. Yapılan uygulama Anayasa’ya ve teamüle aykırıdır. Binali Yıldırım, Meclis Başkanı’yken bu konuyu anayasa hukukçularına inceletti, görüş aldı ve konunun uzmanları bu kararların dönem sonrasına bırakılması gerektiğini söylediler. Bu görüş milletvekillerinin dosyasına girdi. O nedenle Binali Yıldırım kararları okutmadı. Ancak Şentop, Erdoğan’dan talimat aldığı için okuttu.”

CHP lideri Erdoğan ve Şentop’u gerginlik çıkarmakla suçlamasına rağmen, HDP’ye de dolaylı bir mesaj gönderiyor, planladıkları Ankara Yürüyüşünün kışkırtmalara meydan vererek AK Parti iktidarının eline gerginlik kozu vereceğini öne sürüyordu:

• [Yeni bir Adalet Yürüyüşü sorusu üzerine] “Bugün koşullar farklı. Bu koşullarda böyle bir yürüyüşü yanlış buluyorum. CHP’nin de diğer muhalefet partilerinin de çok dikkatli olmaları lazım. Gerginlik yaratacak, provokasyonlara açık eylemlerden uzak durmalıyız. Çünkü Erdoğan’ın istediği zaten bu. Muhalefeti provokasyonlara açık şekilde sokağa dökmek ve bu gerginlik üzerinden politika yapmak. Bu tuzağa düşmemeliyiz, Erdoğan’ın oyununu bozmalıyız.”

Kılıçdaroğlu 1 Haziran’da Sözcü’den Saygı Öztürk’e, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “CHP’yi sokağa dökerek” bir olağanüstü hâl ilan ederek “daha baskıcı” bir yönetim “kumpası” içinde olduğunu öne sürmüş, “bu oyuna gelmeyeceğiz” demişti.

Yazının tamamı burada.