“Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı” kampanyasının tanıtım toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, ayrımcılık ve her alana yayılan inkar politikalarının çözüm anahtarının “eşit yurttaşlık” olduğunu söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonu Alevi Masası, startını verdiği “Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı” kampanyasının tanıtımı için basın toplantısı düzenledi. Dersim’de bir otelde düzenlenen toplantıya, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve Alevi Masası’nda yer alan Tülay Hatimoğulları, Kemal Bülbül, Zeynel Özen, Ali Kenanoğlu, HDP MYK üyesi Turgut Öker, PM üyeleri, HDP il yönetiminin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
ALEVİ SORUNU
Toplantıda konuşan Sancar, Aleviler için eşit yurttaşlık kampanyasını başlattıklarını belirterek, “Bu çalışma uzun süredir hazırlıkları yapılan programın finali sayılabilir. Bu finalde başlangıç için ilk adımdır. Alevi toplumunun yüz yıllardır baskıya, zulme, ayrımcılığa, asimilasyona maruz kaldığını herkes biliyor. Türkiye’de en fazla ayrımcılığa ve baskıya maruz kalan, en fazla inkarla karşılaşan ve kıyımları yaşamak zorunda bırakılan toplulukların başında geliyor. Bunu Alevi sorunu olarak tanımlayabiliriz. Alevi sorunu, kimliklerinin inkarı, inançları ve haklarının yok sayılmasıdır. Alevi sorunu tıpkı Kürt sorunu gibi bu ülkenin en temel meselesidir. Bu iki meseleyle bağlantılı olarak, bu ülkede büyük bir demokrasi sorunu yaşanmaktadır. Demokrasi ve özgürlük için gerçek anlamada mücadele yürüten bir partiyiz. Masa başında, parti merkezinin odalarında tartışma yürütmek değil, tam toplumun çeşitli kesimlerinde, toplumların doğrudan temsilcileriyle görüşerek, programlarımızı oluşturuyoruz” dedi.
OSMANLI’DAN SÜRE GELEN SORUNLAR
Bu programlarını da Alevi kurumların temsilcileri ve yurttaşlarla yaptıkları çalıştaylarla belirlediklerini kaydeden Sancar, konuşmasına şöyle devam etti: “Her alanda ayrımcılık söz konusudur. İnkar her alanda uygulanıyor. Bunun kökleri de cumhuriyetin başına kadar uzanmakla kalmıyor, Osmanlı’dan süre gelen uygulamalarla yerleşik bir hal almış bulunuyor. Bu sorunu çözmeden Türkiye’de demokratik cumhuriyeti ve toplumsal barışı inşa etmenin mümkün olmayacağını görüyoruz.
Çözümün anahtarı da eşit yurttaşlıktır. Bizler Aleviler için eşit yurttaşlık hakkı şiarını benimserken, Alevi toplumu ve kurumların yıllardır yürüttükleri mücadelenin içinde süzülen bilinci ve bilgiyi esas aldık. Onların mücadele birikimi üzerine bu şiarımızı ve programımızı inşa ettik. HDP hiçbir toplumsal kesim adına ahkam kesen ve onların yerine geçerek, söz söyleyen bir parti değildir. HDP toplumsal kesimlerle birlikte var olan ve onların ortak mücadelesinin yarattığı güçlü bir fikriyat ve teşkilattır. Burada Alevi meselesinde de aynı yolu izledik.
EŞİT YURTTAŞLIK TALEBİ
Aleviler adına konuşmuyoruz. Alevilerle birlikte konuşuyoruz. Kürt sorununda olduğu gibi Kürtler adına değil, Kürtlerle birlikte konuşuyoruz. Biz bu partiyi halkların partisi olarak inşa ettik. Bu partinin fikriyatını, halkların, inançların, kültürlerin ve değişik toplumun kesimlerin ortak iradesi olarak inşa ettik. Bütün çalışmalarımızı da kuruluş felsefemize uygun bir şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Eşit yurttaşlık hakkı elbette Alevilerin temel talebidir. Bunun pek çok somut unsuru var. Bunu çeşitli başlıklarla sınıflandırarak bir programa dönüştürüldü. Sanıyorum ilk defa bir programı siyasi parti olarak HDP gerçekleştiriyor.
Eşit yurttaşlık, esasen bu sistemin temelinde de var olan, bir başka anlayışa da güçlü bir cevaptır. Biliyorsunuz sistem makul vatandaş yaratma ideolojisi üzerinde kurulmuştur. Her zaman sistemin temel taşı olarak belirledikleri belli ideolojik unsurları ve bunları kabul ettirmek istedikleri toplum kesimlerini bir dayanak olarak dayatmak istemişlerdir. Makul vatandaş da tam da bu anlayışı ifade ediyor. Makul vatandaş sistemin tam da bu anlayışını ifade ediyor. Makul vatandaş sistemin kendi ideolojisini bütün diğer toplum kesimlerine dayatmak için seçtiği sinsi bir yöntemdir. Biz makul vatandaş değil, eşit yurttaşlık şiarını benimsiyoruz. Bütün yurttaşların eşit olduğu, eşit haklara sahip olduğu bir toplumsal düzen ve siyasal yaşam inşa etme amacındayız.
DEMOKRATİK CUMHURİYET
Burada özgürlüklerin en alt düzeyde eşitlendiği, eşitsizliği ayrımcılığın esas alındığı bir yol değil, tam özgürlük ve gerçek eşitlik yol göstericidir. Eşit yurttaşlık derken en altta herkesi eşitlemeyi gibi bir anlayış taşımıyoruz. Eşit yurttaşlık hakkı derken, bugünkü baskıcı, yasakçı, inkarcı sistemin tanıdığı sınırlı hakların herkes için geçerli olması gibi bir anlayışımız yok. Tam tersi özgürlüklerin hayata geçirildiği, eşitliğin gerçek anlamda uygulandığı demokratik cumhuriyet hedefi olarak bakıyoruz, eşit yurttaşlığa. Özgürlükleri genişletmek, en üst seviyesine taşımak, eşitliği yaşamın her alanında var etmek hedefimizdir. Ve demokratik cumhuriyetin de temel sütunları bu olacak.
TOPLUMSAL YAŞAM İNŞASI
Alevilerin ibadethaneleri tanınmıyor, eğitim programları asimilasyona göre düzenlenmiştir. Din kültürü ve ahlak bilgisi hangi içerikte verildiği ve bunun nasıl ayrımcılığa dayandığı sadece bizim sözlerimizle değil, uluslararası kurumların, AİHM ve AYM’nin kararlarıyla da sabitlenmiştir. Dolayısıyla ibadethane ve eğitimde saygı esasa dayalı bir müfredat temel talepler arasındadır. Ama sadece talebimiz bu değil. Eşit yurttaşlık hakkının hayata geçirilmesi için bu güne kadarki asimilasyon uygulamaları terk edilmelidir. Temel hedefimiz, imhacı anlayışın bir daha asla bu topraklarda bulamayacağı toplumsal yaşam ve siyasi düzen inşa etmektir.
DERSİM TERTELESİ
Bu kampanyayı Dersim’de Seyit Rıza’nın memleketinde açıklamamızın elbette nedeni var. Alevi halkımızın haklarını savunmak, yasal güvence altına almak için hazırladık. Kıyım politikalarının en ağır örneği Dersim Tertelesidir. Bu tertelenin yıldönümünde anmalar gerçekleştirildi. Programımızın startını da bu yıldönümüne denk getirmemizin nedeni, Alevi canlarımızın yaşadığı pek çok sorunun temelinde yatan kıyımcı zihniyetin en kara örneğinin yaşandığı tarih olmasıdır. Dersim de bu kara tarihin ve kanlı politikaların, kıyımcı zihniyetin merkezi seçilmiştir. Bir yanda eşit yurttaşlık için neler yapması gerektiğini anlatırken, öbür yandan bir yüzleşme programın da hayata geçirilmesi gerekiyor. Yüzleşme programında neler yer alması gerektiğini paylaşmıştık.
YÜZLEŞME VE HAKİKAT
Yüzleşmede hakikatın ortaya çıkarılması gerekiyor. Hakikat ortaya çıkarmadan geçmişe bu güne adalet geleceğe adalet sağlanmaz. Adalet hakikat üzerinde kurulur. Burada kefensiz yatan on binlerce canımızın hakikatini ortaya çıkarmamız lazım. Nerede kaç insanımız kefensiz ve mezarsız yatıyorsa, bunların tespiti yapılması gerekiyor. İşte tam da tertelenin yıl dönümünde acı gerçeğe işaret etmek ve bu acı gerçeği hatırlatmak için programımızı yapıyoruz. İktidarın sadaka politikası ile Alevileri toplumunu, kendi zalim sisteminin uysalı haline getirmek istiyor. İktidarların ve muhalefet partilerin de aynı anlayışı sürdürdüğüne tanık olduk, sadaka ile Alevi toplumunu kendilerine sadık ve kendi çizgilerine tabi bir şekilde tutmak istiyorlar. Sadakat budur, sadaka itaat eden, boyun eğen, uysal bir topluluk yaratmadır. Biz bunu reddediyoruz. Biz sadakat değil, hak diyoruz. Bir de lütuf şeklinde yürütülüyor.
STATÜ İSTİYORUZ
Sadaka anlayışının sonuçları, lütuf yaklaşımları ve etkilerinin yerine hak, yasal ve anayasal güvenceye bağlanmış güvenceli statü istiyoruz. En çok buna ihtiyaç duyan toplumların başında Aleviler ve Kürtler gelmektedir. Alevilere eşit yurttaşlık, halklara özgür yaşam talep ettiğimizde kendilerini maktul vatandaş sayan halk toplulukları da daha çok özgürleşecek. Bu da bütün ülkeye toplumsal barışı ve demokratik cumhuriyeti getirmeyi sağlayacaktır.
ORTAK MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYORUZ
Her türlü provokasyonu deneyerek iktidarını sürdürmeye azmetmiş bir blokla karşı karşıyayız. Bu iktidar bloğunun önünde durdurmanın yolu ortak mücadeleden geçmektedir. Biz ortak mücadeleyi büyütmek için bu çalışmalar yürütüyoruz. Bu hem mevcut inkarcı, asimilasyon iktidarı durdurmak için gereklidir. Hem de on yıllardır devam eden bu zihniyeti değiştirecek yeni bir yaşam kurmak için kaçınılmazdır. Amacımız bütün halkların eşit ve özgür olacağı demokratik cumhuriyeti kuran bir gelecek inşa etmektir. Bu geleceği de Alevi canlarımız, Kürt halkıyla, bütün ezilenlerle, emekçiler, yoksullarla birlikte inşa edeceğiz.”
HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları ise, HDP'nin kuruluş felsefesi ve komisyonun çalışmalarını anlattı.
Toplantının ardından HDP’liler, Hozat, Nazmiye, Pertek ve Çemişgezek ilçelerinde Alevi ocaklarını ziyaret edecek.
Kaynak: MA