Urfa'nın Suruç ilçesinde yaşanan olayların hemen ardından Suruç'a giden HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran, Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Nimetullah Erdoğmuş, Sibel Yiğitalp, Urfa Milletvekili adayları ve DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir'den oluşan heyet, HDP Suruç İlçe Örgütü'nde bir basın toplantısı düzenledi.

Suruç’ta yaşananların iki aile kavgası olduğunu ifade eden Erdoğmuş, “Suruç’taki olay aileler arasında, partiler arasındaki bir çatışma değildir. İktidar bu dilini düzeltmelidir. Milletvekilleri esnaf ziyaretinde bulunurken 25 yıldır burada esnaflık yapan bir esnafın kendi görüşlerini açıklaması ile bir gerilim oluşmuştur. Türkiye kamuoyunun yanıltılması, bu olay kadar vehameti yüksek bir durumdur” diye konuştu.

Beştaş, “Erdoğan’ın videoları teşhir oldu, “HDP’nin baraj altında kalması çok önemlidir” diyor, bunu kendileri söylüyor. 2 gün sonra bu yaşananlar tesadüf olamaz. Bu seçimde kaybedeceklerini anlayanların yaptığı provokasyonlardır. 6-8 Ekim’in sorumluları da onlardır. Bunlar yalanla kamuoyunu manipüle ederek bilinçli olarak “bu seçimde de bize oy vermek zorundasınız” mesajı veriyorlar” dedi.

AKP vekilleri gidip PKK’den oy mu istiyor?” diye soran Beştaş, “Diyorlar ki “PKK’liler AKP’ye saldırdı”, bunlar kafayı yemiş. AKP vekilleri gidip PKK’den oy mu istiyor? 25 yıllık esnaftan oy isteyeceksiniz sonra da böyle bir yalan atacaksınız. 24 Haziran’da vakitleri tamamlandı, yanıtlarını alacaklar, ancak bizim üzüntümüz can kaybıdır. 4 yurttaşımız toprağa düştü. Biz seçime bu meselelerin alet edilmemesini hep savunduk. Herkes eşit ve özgür koşullarda sözünü söylemelidir. Seçim zaten özgür koşullarda yapılmıyor, bir de bunu yaparak koşullar ağırlaştırılmıştır. Biz faillerin peşini bırakmayacağız. Halkımıza da çağrı yapıyoruz, biliyoruz bu provokasyonlara gelmeyeceksiniz” dedi.

Basın toplantısında şunlar ifade edildi:

Nimetullah Erdoğmuş, Suruç’ta yaşananlara ilişkin şu ifadeleri kullandı:

Her şeyden önce vefat edenlere başsağlığı, ailelerine sabır diliyoruz. İktidarın kullandığı dil ve burada uygulanan yöntemler bu olayların yaşanacağına dair ipuçları veriyordu, bu olay ben geliyordum diyordu. Urfa genelindeki seçim faaliyetlerinde HDP’yi durdurmaya yönelik bir iktidar müdahalesi ile karşı karşıya kaldık.

‘SURUÇ’TAKİ OLAY AİLELER ARASINDA, PARTİLER ARASINDAKİ BİR ÇATIŞMA DEĞİLDİR’

Suruç’taki olay aileler arasında, partiler arasındaki bir çatışma değildir. İktidar bu dilini düzeltmelidir. Milletvekilleri esnaf ziyaretinde bulunurken 25 yıldır burada esnaflık yapan bir esnafın kendi görüşlerini açıklaması ile bir gerilim oluşmuştur. Türkiye kamuoyunun yanıltılması, bu olay kadar vehameti yüksek bir durumdur.

‘İKİ PARTİ YA DA AŞİRET ARASINDAKİ BİR ÇATIŞMA DEĞİL İKTİDAR DİLİNİN FATURASIDIR’

Bu olay iki parti arasında ya da parti arasında yaşanan bir kavga değil, iktidarın dilinin bir faturasıdır. Biz kendi çalışmalarımızı yürütürken adım başı güvenlik güçleri ile karşılaşırken, nasıl oluyor da şimdi bir güvenlik zaafı oluşuyor.

Bu seçimi kanla kavgayla yoğurmak, bu bayram gününü yasa dönüştürmek kendiliğinden gelmiş bir olaydan ibaret değildir. Keşke hiç olmasaydı. Keşke hiçbir insanımızın tırnağına zarar gelmeseydi. Maalesef Suruç şu anda böyle bir yükün altına sokuldu. Tahrikler asla bizi yanlışların içine sokamaz, ancak elbette ki bunun peşini bırakmayacağız.

Yaşanabilecek muhtemel gelişmelerin önünü her şeyden önce biz almaya çalışıyoruz. Partililerimiz bir sağduyu içerisindedir. İktidara çağrı yapıyoruz, dikkat edin bakın bu yaptıklarınızın haddi hesabı kalmadı, insanları kendi hesaplarınıza alet etmeyin.

Meral Danış Beştaş, ise şu değerlendirmelerde bulundu:

AKP iktidarının doğrudan sorumlu olduğu bir mesele ile karşı karşıyayız. Bütün medya organları hükümetin dili ile yayın yapmaktadır. Biz bu olayları yakından biliyoruz. 20 Temmuz’da Suruç’ta bir katliam yaşandı, 5 Haziran’da Diyarbakır mitingimize bomba atıldı, bu olayların hepsi AKP’nin iktidar olduğu dönemlerdi ve seçim dönemleri idi. İşte AKP’nin sicili bu kadar bozuktur.

Bu olayın iktidardan bağımsız düşünülmesi imkansız. Bir tarafta iktidar var bir tarafta halk var. Açıkça ifade etmek isteriz ki bu olay seçimlere 10 gün kala büyük bir provokasyon olarak hazırlanmıştır. HDP’nin, oyunlarını boşa çıkarması sebebiyle onların toplumu kutuplaştırmasının geldiği düzey kan olmuştur. Bunun sorumlusu HDP’yi, bizleri sürekli hedef gösteren Erdoğan’dır, saldırılara sebep verecek olan dilin kullanılmasıdır.

‘OLAYI PLANLAYANLAR SİLAHLA ESNAF ZİYARETİ GERÇEKLEŞTİRENLERDİR’

Dün biz daha olayı öğrenir öğrenmez merkezi düzeyde yakın takibe aldık. Daha biz ölenlerin kimliğini öğrenememişken “PKK, AKP’lilere saldırdı” diye haber geçmeye başladılar. Bu normal değil. Kendi saldırılarını gizlemek adına kullanılan bir dildir. Bu, toplumu manipüle etmeye yöneliktir. Olayın aslı tabii ki böyle değil, Soylu çıkıp “olay planlıdır” diyor. Esnafların planlı bir şekilde, ziyaret edenlere saldırdığını söylüyor. Doğru, olay planlı ancak planlayanlar 2 gün önce kendisine HDP seçmeni diyen esnafı silahlarla ziyarete gidenlerdir.

‘ASKERİN NE İŞİ VAR ŞEHİRDE?’

Saldırıya uğrayanlar saldırıya uğradığını söylemektedir. Biz bu planı boşa çıkaracağız. Birçok meselenin üstesinden geldiğimiz gibi bunun da üstesinden geleceğiz. Biz bu dili tanıyoruz. Bingöl’de Emniyet Müdürü vurulduğunda Davutoğlu çıkıp “silah sıkanlar hak ettiklerini aldılar” demişti, ne oldu? Bingölde Emniyet Müdürüne saldıranların öldürülenler olmadığı ortaya çıktı. Ceylanpınar’da yargılananların da beraat ettiğini biliyoruz, ancak Suruç Katliamı, 5 Haziran Katliamı aydınlatılmış değil. Biz bu olayın karartılmasına asla izin ermeyeceğiz. Suruç’a gelirken şunu gördük, 6-8 Ekim’de olduğu gibi asker şehre inmiş. Askerin ne işi var şehirde, burası kırsal alan değil halkı daha fazla korkutmak, böylece seçimlerde hırsızlıkların yanına bir de kanı eklemek içindir bunlar.

‘ERDOĞAN "HDP BARAJ ALTINDA KALMALIDIR" DEDİ, SURUÇ OLDU’

Erdoğan’ın videoları teşhir oldu, “HDP’nin baraj altında kalması çok önemlidir” diyor, bunu kendileri söylüyor. 2 gün sonra bu yaşananlar tesadüf olamaz. Bu seçimde kaybedeceklerini anlayanların yaptığı provokasyonlardır. 6-8 Ekim’in sorumluları da onlardır. Bunlar yalanla kamuoyunu manipüle ederek bilinçli olarak “bu seçimde de bize oy vermek zorundasınız” mesajı veriyorlar. Biz de diyoruz ki halklarımıza asla yalnız değilsiniz. HDP’nin umut olduğunu herkes görüyor. Bizim cesaretimize kast ediyorlar, bunu başaramayacaklarını görmüş olmaları gerekiyordu. Bizim milletvekillerimiz belediye eş başkanlarımız tutuklandı, tek bir adım geri atmadık. Yine başaramayacaklar, HDP’nin cesaretli ve dik duruşunu kıramayacaklar. Halkımızın her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.

‘SAVCILIK KARARTILMADAN DELİLLERİ TOPLAMALIDIR’

Olayın olduğu yerde hem mobese kameraları, hem esnaf kameraları var. Diyoruz ki siz boş boş konuşup HDP’yi suçlayacağınıza failleri getirin. Bu kayıtları derhal istiyoruz. Kameralarda olay nasıl gerçeklemiş bugün açıklayın. Görgü tanıkları bize anlatıyorlar, savcılığa çağrı yapıyoruz. Urfa Başsavcısı, gelin olay yerine deliller karartılmadan toplayın, aksi halde sorumluluktan kurtulamazsınız.

‘AKP VEKİLLERİ GİDİP PKK’DEN OY MU İSTİYOR? ‘

Diyorlar ki “PKK’liler AKP’ye saldırdı”, bunlar kafayı yemiş. AKP vekilleri gidip PKK’den oy mu istiyor? 25 yıllık esnaftan oy isteyeceksiniz sonra da böyle bir yalan atacaksınız. 24 Haziran’da vakitleri tamamlandı, yanıtlarını alacaklar, ancak bizim üzüntümüz can kaybıdır. 4 yurttaşımız toprağa düştü. Biz seçime bu meselelerin alet edilmemesini hep savunduk. Herkes eşit ve özgür koşullarda sözünü söylemelidir. Seçim zaten özgür koşullarda yapılmıyor, bir de bunu yaparak koşullar ağırlaştırılmıştır. Biz faillerin peşini bırakmayacağız. Halkımıza da çağrı yapıyoruz, biliyoruz bu provokasyonlara gelmeyeceksiniz. Biz bu olayların bizi durdurmaya yönelik olduğunu biliyoruz, taziyelerden sonra çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bizim siyasetimizin temel amacı ölümleri durdurmaktır. Birileri bundan rahatsız oluyor, çünkü onların anladığı baskı ve tehdittir.

Yurttaşlarımızın sağduyusunu ve cesaretini kutluyoruz, bu direnç ve sağduyu kazanacaktır. Bütün ölenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum, heyetimiz gelişmeleri yakından takip edecektir.

‘AKP SURUÇ'TA SUÇ ÜSTÜ YAKALANMIŞTIR’

AKP iktidarı suç üstü yakalanmıştır. Kendi yaptırdığını HDP’ye, Kürt halkına yükleyerek kurtulamayacağını anlamıştır.1 saat içinde İçişleri Bakanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı yardımcısı konuşuyorsa kamuoyu şunu anlamıştır; bunlar yine suç üstü yakalanmıştır.

Otopsi raporlarını alamadık, aileler, il örgütlerimiz Antep’te konuyu yakından takip ediyor. Olayın failleri, Suruç'un failleri 5 Haziran’ın failleri ortaya çıkarılsaydı, bugün kimse buna cesaret edemezdi. Bir devlet kendisine hukuk” devletiyim” diyorsa, insanlar öldükten sonra katiller cezalandırılmıyorsa, bunun sorumlusu hükümettir.