HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli seçim çalışmaları kapsamında Urfa’da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sandıkların taşınması kararına değinen Sezai Temelli, “Seçim güvenliği, bir ülkede demokrasinin birinci adımıdır. O güvenliği alacaksın ki, herkes iradesini sandığa taşıyabilsin ve halkın iradesine göre meclisler oluşsun. Seçim güvenliğini sağlamak devletin birinci görevi. Ama bugün Türkiye’de seçim güvenliğini sağlamak bize kaldı. Çünkü bu iktidar seçim güvensizliği için çalışıyor” dedi.

Urfa’nın Karaköprü ilçesindeki halk buluşmasına katılan Temelli, burada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

Gün boyu Urfa’yı dolaştık. Şimdi de bu saatte, burada hep beraber bugünü tamamlayacağız. Başlangıçta da dediğimiz gibi 7/24 çalışıyoruz. Ötekiler ise seçim çalışması yapmak yerine HDP ile uğraşıyor. Tek bildikleri bu. Oysa git vatandaşa bu 16 yılı nasıl geçirdiğini anlat, yüzün varsa… Yüzü olmadığı için sabah akşam iftira, sabah akşam HDP’yi suçlama. Biz bunlara cevabı 24 Haziran’da vereceğiz. 24 Haziran’da geleceğimize, irademize sahip çıkacağız. Bu güzel ülkeyi, bu ortak vatanımızı bu ceberrut iktidardan hep birlikte kurtaracağız.

‘BU İKTİDAR SEÇİM GÜVENSİZLİĞİ İÇİN ÇALIŞIYOR’

Seçim güvenliği, bir ülkede demokrasinin birinci adımıdır. O güvenliği alacaksın ki, herkes iradesini sandığa taşıyabilsin ve halkın iradesine göre meclisler oluşsun. Seçim güvenliğini sağlamak devletin birinci görevi. Ama bugün Türkiye’de seçim güvenliğini sağlamak bize kaldı. Çünkü bu iktidar seçim güvensizliği için çalışıyor. Neden? Çünkü gitme vakitleri geldi. Her yere yazıyorlar ya “vakit Urfa vakti, vakit Antep vakti” diye. Hayır vakit gitme vakti.

Akla gelmeyecek her yöntemi uyguluyorlar. YSK, Saray’dan ne talimat gelirse uyguluyor. Valiler 19 ilde oy taşıyor. Sanıyor ki biz o sandıklara gitmeyeceğiz. Nereye götürürseniz götürün peşinizdeyiz. O sandıklar halkın iradesidir.

‘NE KADAR KAMU GÖREVLİSİ VARSA HEPSİ AKP KAMPANYASI YÜRÜTÜYOR’

OHAL koşularında seçim yapıyorlar. OHAL yetmiyor, ne kadar kamu görevlisi varsa hepsi AKP kampanyası yürütüyor. Öyleyse hepiniz bu sandığa gömüleceksiniz, hep birlikte kaybedeceksiniz . Buradan o valilere, emniyet müdürlerine sesleniyorum, suç işliyorsunuz. HDP iktidara geldiğinde suç, suç işleyenin yanına kalmayacak.

Seçim güvenliğini sağlamak varken bugün AKP’ye nasıl oy kazandırırız derdindeler. Huylu huyundan vazgeçmez, hırsızlığa devam edecekler. O zaman çalamayacakları kadar oy vereceğiz ki çalsalar da çare olmasın bunlara.

Bugün Ceylanpınar’a gittik. Ceylanpınar’da polis bizim çalışmalarımızı engellemek için inanılmaz gayret sarf etti. Kaymakamı arıyoruz haberim yok diyor. Vali, bakan, telefona çıkmıyor. HDP arayınca telefonlara çıkacak kadar cesaretleri yok. Hepsi korkak. Sadece yandaş medyaya çıkıp bize laf yetiştirmeye çalışıyorlar. O telefona çıkacak cesaretleri yok. Bizler bu korkaklardan da bu ülkeyi kurtaracağız.

‘İNSAN KÜRT KÖKENLİ OLMAZ KÜRT OLUR KÜRT’

Seçim geldi, Kürtler akıllarına geldi. Başbakanlık’ta çalışan Binali Bey’in yeni vazifesi Kürt illerini dolaşmak. Hakkari’de demiş ki “Ben de Kürt kökenliyim”. İnsan Kürt kökenli olmaz Kürt olur Kürt! Bu ülkede Kürtler var, Ermeniler var, köken neymiş? Biz bir aradayız. Farklılıklarımızla bir ülke var ettik, bu ülkeyi senin gibi köken sorunu olanlara bırakmayacağız.

3 yıldır savaş, yolsuzluk politikalarından bahsediyorlar. Seçim gelince Hakkari’de miting yapmak geliyor akıllarına. Alan bomboş tabi, insanların yalan dinlemeye tahammülü yok artık!

‘HDP MECLİS’E DÖNECEK, HEM DE 80 DEĞİL 180 VEKİLLE DÖNECEK’

Savaş savaş savaş, başka bildikleri yok. O savaş politikalarından beslenenler, Kürt’e karşı kurt işareti yapanlar, o kurt işareti yaptığınız ortağınızı da yanınıza alsaydınız ya. Ankara’da koalisyon burada “Kürt kardeşlerim” Biz bunu istemiyoruz. Barış içinde, eşit biçimde yaşamak istiyoruz. Haklarımızı sizin gibilere gasp ettirmeyeceğimiz bir ülke istiyoruz. O yüzden “faşizme geçit yok” diyoruz. Çünkü tekçilik, hakları yok saymak faşizmdir. Bu önümüze dikilen baraj faşizmin barajıdır. 24 Haziran’da bu barajı yıkacağız. Hep birlikte yıkacağız. HDP Meclis’e dönecek. Hem de 80 değil 180 vekille dönecek. Bunların o tekçi anlayışları, diktatöryal hevesleri kursaklarında kalacak.

‘DEMİRTAŞ TUTSAKSA BU HEPİMİZİN HAKKININ GASBIDIR’

16 yıl boyunca sadece zulüm etmekle kalmadılar, bu ülkeyi yoksullaştırdılar. Şimdi seçim zamanı geldi, hala haklarımızı gasp etmeye devam ediyorlar. En son da bizlerin seçme seçilme hakkımızı gasp ettiler. Demirtaş tutsaksa bu hepimizin hakkının gasbıdır.

‘DEMİRTAŞ İÇERİDE DE OLSA, DIŞARIDA DA OLSA SÖZÜNÜ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEK’

Serbest seçim, seçme, seçilme hakkı; şurada 3 hafta kalmış bir kez daha Anayasa Mahkemesi’ne sesleniyorum, hiç olmazsa son 20 günde kendi programını serbestçe anlatması için, seçme seçilme hakkı için Demirtaş’ı serbest bırakın. Bunu tüm Türkiye halkları için istiyoruz. Yoksa Selahattin Demirtaş içeride de olsa, dışarıda da olsa sözünü söylemeye devam edecek. Mücadelesine devam edecek, buna engel olamayacaksınız. Bizler 24 Haziran’da sadece bir parlamento seçimine, sadece Cumhurbaşkanı seçimine gitmeyeceğiz. Tutsak olan tüm yoldaşlarımızın özgürlüğü için o sandıklara gideceğiz.

‘TÜM ÜLKEYİ DOYURACAK KADAR ZENGİN KENT BUGÜN KENDİNE YETEMİYOR’

16 yıl boyunca bu iktidarın yaptıklarına en çok halkımız katlandı. Bakın Urfa bu kadar zengin bir şehir. Kadim halkların buluştuğu kent, tüm inançların yan yana geldiği kent. Kültürel zenginliğinin, bereketli topraklarının dünyada eşi benzeri yok. Bu tüm ülkeyi doyuracak kadar zengin kent bugün kendine yetemiyor. Bugün sulama sorununu, elektrik problemini çözememiş. Çiftçi yoksul, Türkiye yoksul. Bu kent bir Tarım Bakanı çıkarmış. Bu nasıl bir Tarım Bakanı’dır ki kendine, ülkesine hayrı yok. Sadece ithal et getirecek, ucuz et satacağım diyecek. Sadece Ramazan’da... Bize bu yoksulluğu yaşatan, bizim hakkımızı gasp eden bakan istemiyoruz.

‘URFA'DA SORUNLARA ÇÖZÜM BULMUYOR, İSTANBUL’DA KİMSENİN GEÇMEDİĞİ KÖPRÜYÜ ANLATIYOR’

En büyük yoksulluğu çeken kentler bu coğrafyada. Bakın eğitim olarak da öyle. Urfa eğitimde 78. sıraya gerilemiş. Urfa mevsimlik işçi konusunda en mağdur kent. Mevsimlik işçilik en büyük sömürünün olduğu alan. Urfa’da atama bekleyen 10 bin öğretmen var. Tüm bunlara çözüm bulmayıp Urfa’ya geliyor, İstanbul’da yaptığı, kimsenin geçmediği köprüyü anlatıyor. Sonra diyor ki biz sizin sorunlarınızı önümüzdeki dönem çözeceğiz. 16 yıldır çözseydin. Artık hiçbir şey çözemezsin.

‘4 HAZİRAN’DA BİZ SENİ BARAJ ALTINDA BIRAKIRSAK ÇOK DA ŞAŞIRMA’

Tek dertleri bizi baraj altında bırakmak ya. HDP baraj altında kalırsa parlamentoda çoğunluk elde edeceğini düşünüyor. Tüm amacı bizim vekillerimizi almak. Biz sürpriz yapmayı çok severiz. Hani bizi baraj altında bırakmak istiyorsun ya, 24 Haziran’da biz seni baraj altında bırakırsak çok da şaşırma. 

Çoğu insanın diploması yok. İnsan olmak için diplomaya gerek yok. Bundaki sorun bu. İnsan olsaydı ben kendi diplomamı gönderirdim ona. 6-8 Ekim Kobanî’yi 2014’ten 2015’e taşıyor. Süleyman Demirel Üniversitesi’ni, Adıyaman Havaalanı’nı ben açtım diyor. Artık aklı da karışmış. İstese de diploma alamaz. Ancak tasdikname alır.

‘DEMİRTAŞ OLACAĞIZ BU BARAJI ONLARIN KAFASINA YIKACAĞIZ’

Enflasyon çift haneli. Döviz almış başını gidiyor. Faiz fırladı. Bunların düşmesini istiyorsanız o zaman Erdoğan’ı düşüreceksiniz. Siyaseten gelinen bu nokta iktisaden de bizi krize sürüklüyor. Bu krizden kurtulmanın yolu bu gidişata son vermekten geçiyor. HDP’nin baraj sorunu var mı, yok. Ama biz taş olacağız, Demirtaş olacağız bu barajı onların kafasına yıkacağız.

Bütün sorunları çözmenin yolu bu dayanışmadan geçiyor. Yerel demokrasi ile güçlendirilmiş demokratik cumhuriyeti ortak vatanımızda inşa edene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Ne demişti Yılmaz Güney; “Dost ve düşman bilsin ki kazanacağız, mutlaka kazanacağız”. Biz yürüdükçe bütün barajlar yıkılır. Biz bu ülkeye bu kararlılıkla demokrasiyi de umudu da getireceğiz. Dönen dönsün yolundan biz dönmeyiz.

Demokrat Haber/Urfa