HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin Bursa mitinginde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Temelli, “Bugün bu kurt akıllıların yeni bir adımı oldu. İstanbul mitinglerine Tansu Çiller gelmiş. Niye geldin  demişler, “milli şuur gelmiş.”  Milisini biliyoruz da şuur nerede? Ben size o şuuru anlatayım,  90’ları faili meçhulleri, Beyaz Torosları anlatayım. Bu mudur şuur? Kimse 90’ları unutmadı. Şimdi bir kabine kuracak. Kabinede Bahçeli, Çiller, Ağar olacak. Onlara da makam arabası olarak Beyaz Toros verirsin artık. Buna izin vermeyeceğiz. Bu zihniyete izin vermeyeceğiz. 24 Haziran’da tüm bunları, bu zihniyetin hepsini, Çiller’in, Ağar’ın hepsini kayyumlarla beraber faşizm çöplüğüne süpürüp atacağız” dedi.

Temelli’nin açıklamaları şu şekilde:

Bursa’da Bursalılarla, İstanbul’da İstanbullularla miting yapıyoruz. Şimdi İstanbul’da başka bir miting yapıyorlar, Bursalı mı ararsın, Ödemişli mi ararsın. Her yerden toplamışlar. Toplama değil sahici miting lazım bize. Burası gibi.

Sadece 1 hafta kaldı. Bir hafta sonra demokrasi bayramını kutlayacağız. Bu zulüm iktidarından hep birlikte kurtulacağız. Biz demokrasi diyoruz, sandığa gidiyoruz. Oyumuza hep birlikte sahip çıkıyoruz. Sadece bir hafta kaldı. Sıkın dişinizi.

‘PROVOKASYONLARA RAĞMEN DEMOKRASİ, BARIŞ MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

O kadar acze düşmüşler ki, demokrasilerde sandıkla gelinir, sandıkla gidilir ama bunlar gitmemek için her türlü hileyi, her türlü provokasyonu yapıyorlar. Bu provokasyonlar da HDP’ye yönelik. Stantlarımıza, arkadaşlarımıza saldırıyorlar. Bugün Büyükada’da arkadaşlarımıza saldırmışlar. Bütün bu saldırılara, provokasyonlara rağmen biz demokrasi, barış mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

‘NEREDE GÖRÜLMÜŞ SİLAHLA SEÇİM ÇALIŞMASI YAPILDIĞI’

Sandıklarımıza sahip çıkmak demokrasi mücadelesidir. Demokratik siyaset içinde mücadelemize devam edeceğiz. Edeceğiz ki, çocuklar babasız büyümesin. Babalar gününüz kutlu olsun. O yüzden bu savaş iktidarına hayır diyoruz. Faşizme karşı omuz omuza bu zulüm iktidarına son vermeye geliyoruz. Dost ve düşman bilsin ki kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Suruç’ta yitirdiğimiz canlar için kazanacağız. AKP provokasyonunun hesabını sormak için kazanacağız.

Nerede görülmüş silahla seçim çalışması yapıldığı, nerede görülmüş esnafa dayatma yapıldığı. 25 yıldır Suruç’ta esnaflık yapan insanların ölümünde sebep oldular. Onlar hastaneye gittiklerinde yaşıyorlardı. Bir baba iki evlat hastanede hunharca katledildi. Orada yüzlerce insanlar var. Orada kolluk güçleri var. Orada Vali var Vali. Onların gözü önünde üç insan hunharca katledildi. Diyoruz ki suçluları yakalayın. Otopsi raporlarını açıklayın. Kayıtları inceleyin. Suçluları yakalayın. Heyetler gitsin diyoruz, heyetler Suruç’a sokulmuyor. Neden güvenlik sorunu varmış. O güvenlik sorunu onlar silahlarla dolaşırken vardı. Ona önemini alacaktın. Diyarbakır barosuna değil. Sen katliama göz yumuyorsun sonra güvenlik sorunu var diyeceksin.

TÜM CUMHURBAŞKANI ADAYLARINA ÇAĞRI: ‘SURUÇ KONUSUNDA İNİSİYATİF ALIN’

Suçluları yakalamak yerine HDP’yi suçluyor. İşin kolayını bulmuş. Seçim kazanmanın yolunu bulmuş. 7 Haziran’da 1 Kasım’da yaptığı gibi bizi suçlayacak, milliyetçi hezeyanlarla din sömürüsüyle oy kazanacak . Şimdi biz oylarımızla bu oyunu bozacağız. Buna izin vermeyeceğiz. Bu oyunu hep birlikte bozacağız.

Bu oyunu bozmak için tüm siyasi partililere, tüm cumhurbaşkanı adaylarına, tüm Türkiye kamuoyuna çağrı yapıyorum. Suruç konusunda inisiyatif alın. Bu provokasyona engel olmazsanız bu şebekeyi güçlendirirsiniz. Bunlar korkak. Korkaklara karşı siz cesur olun.

‘KÜRT SORUNU ÇÖZMEK YERİNE KÜRTLERE DÜŞMANLIĞI TERCİH ETTİLER’

Kürt sorunu bu ülkenin en önemli sorundur Kim demokrasiden bahsediyorsa onun samimiyetini Kürt Sorunu ile test edersiniz. Kürt sorununu çözmeden, Kürt sorununu, demokrasi sorununu çözmeden Kürt sorununu çözemezsiniz. Bugün diyorlar ki Kürt sorunu yoktur. Kürt sorunu var ama siz çözemediniz. Bu sorunu çözmek yerine yok sayarak Kürtleri imha etmeye kalktınız.

Sur’da, Cizre’de olduğu gibi. Sorunu çözmek yerine Kürtlere düşmanlığı tercih ettiler. Gidip Diyarbakır’da Kürt kardeşim diyeceksin, Ankara’da kurt olacaksın. Bu kurt akıllı siyasetin Türkiye yaptıkları ortada Cizre’de, Afrin’de, Sur’da ortada. Şimdi de Kandil oyununu getirdiler önümüze çünkü bundan oy bekliyorlar.

‘KURDUĞU KABİNEDE BAHÇELİ, ÇİLLER, AĞAR OLACAK, MAKAM ARABASI OLARAK BEYAZ TOROS VERİR ARTIK’

Bugün bu kurt akıllıların yeni bir adımı oldu. İstanbul mitinglerine Tansu Çiller gelmiş. Niye geldin  demişler, “milli şuur gelmiş.”  Milisini biliyoruz da şuur nerede? Ben size o şuuru anlatayım,  90’ları faili meçhulleri, Beyaz Torosları anlatayım. Bu mudur şuur? Kimse 90’ları unutmadı.

Şimdi bir kabine kuracak. Kabinede Bahçeli, Çiller, Ağar olacak. Onlara da makam arabası olarak Beyaz Toros verirsin artık. Buna izin vermeyeceğiz. Bu zihniyete izin vermeyeceğiz. 24 Haziran’da tüm bunları, bu zihniyetin hepsini, Çiller’in, Ağar’ın hepsini kayyumlarla beraber faşizm çöplüğüne süpürüp atacağız.

‘KÜRT SORUNUNU, DEMOKRASİ VE YOKSULLUK SORUNUNUN HEPSİNİ BİRLİKTE ÇÖZMEYE ADAYIZ’

Sevgili Cumhurbaşkanı adayımız Demirtaş’la de uğraşıyor. “HDP hiç mi aday bulamadı, bu kadar mı fakirler, tutuklu birisini aday yapmışlar” diyor. Selahattin Demirtaş, HDP’nin değil Türkiye’nin adayı. Bizler Türkiye partisiyiz, Hepimiz Türkiye’nin adayıyız. Kürt sorununu çözmeye geliyoruz. Kürt sorununu da demokrasi sorununu da yoksulluk sorununun da hepsini birlikte çözmeye adayız. Hepimizin sorunu ortak. Bu iktidardan kurtulmak, öncelikli sorunumuz. Önce Erdoğan sorununu çözeceğiz sonra bütün sorunları yan yana gelerek çözeceğiz.

Yeni yaşam yeni siyaset bir arada çözüm demektir. Hep birlikte eşit yurttaşlık temelinde demokratik bir anayasa yapacağız. O anayasa hepimizin üzerinde siyaset yapacağımız bir zemin oluşturacak. Kimliklerimizle, farklı inançlarımızla siyaset yapacağız. Haklarımızın gasp edilmesine dur diyeceğiz. 24 Haziran böyle bir gün. Hepimizin buluşacağı gün. Ancak ondan sonra Türkiye’nin önündeki, demokrasinin önündeki baraj yıkılır. Biz o barajı sel olup yıkacağız.

Bugün Parlamento'da HDP’nin olması sorunun çözümü için en güçlü adımdır. HDP Parlamento'da olmasın diye HDP’nin 80 vekiline el koymak için bizi baraj altında bırakmak istiyorlar. Bizim 80 vekili alacak. Parlamentoda çoğunluk sağlayacak. Sonra da insanlara diyecek ki, “bakın parlamentoda çoğunluk bende, istikrar lazım Cumhurbaşkanı olmalıyım”. Biz de diyoruz ki, 180 vekille o parlamentoya geleceğiz ve sen Cumhurbaşkanı olamayacaksın. O yüzden de bir oy Demirtaş’a bir oy HDP’ye.

Tüm emekçiler, işçiler sandığa gidecek. Bu haksızlığa son vermek için gidecek. Açlık sınırı altında ücretlerle çalışmamak için sandığa gidecek. Hak ettiği ücreti alabilmek için sandığa gidecek. Öğretmenler veliler sandığa gidecek. Çocukların eğitim hakkı için sandığa gidecek. Çocuklarımızı zulümden kurtarmak için sandığa gideceğiz. 4 sene okuduktan sonra çocuklarımız işçi olmasın diye, kızlarımız gelin olmasın diye sandığa gideceğiz.

‘BİZ KIRAATHANE İSTEMİYORUZ, İŞ İSTİYORUZ, AŞ İSTİYORUZ’

Eğitim haktır, bütün çocuklarımıza eşit, nitelikli eğitim hakkı için sandığa gideceğiz. Bizi sürekli borçlandıran bu iktidara karşı borçsuz bir yaşam için o sandığa gideceğiz. Borçsuz yaşam mümkündür. Bunu HDP ile biz sağlayacağız. Bütün gençler sandığa gidecek, keklenmemek için gidecek. Gençlere vaadi kıraathane. 5 milyon işsiz var, büyük kısmı genç. Üniversite bitiren gençlerin yüzde 30’u işsiz.

Bu ülkenin Cumhurbaşkanın iki büyük projesi var. Biri kıraathane, biri de çimler. Kıraathanede gençler okuyacakmış. Orası okuma eviymiş. Onun adı kütüphane kütüphane. Gençler orada ne okuyacak, okeyde uzmanlık kitabı mı okuyacak. Bir yalan söylüyor, atıyor, o attığı yalana tüm insanları inandırmak istiyor. Biz kıraathane istemiyoruz, iş istiyoruz, aş istiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Evet, anadilde eğitim istiyoruz. Anadilde eğitim hakkını yok sayanlara karşı 24 Haziran’da sandıklara sahip çıkacağız.

‘KENTİMİZİ DE KENDİMİZİ DE BİZ YÖNETECEĞİZ, KAYYUMLAR DEĞİL’

Bunlar biliyorlar ki HDP’yi baraj altında bırakırlarsa bütün bu hakları gasp edebilirler. Buna izin vermeyeceğiz. Kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz. dedik. Diyoruz ki kentimizi biz yöneteceğiz, kayyumlar değil. Kent talanına engel olmak için kentimize sahip çıkacağız. O yüzden de yerel demokrasi ile güçlendirilmiş bir parlamenter sistemi savunuyoruz. Doğayı talan edenlere karşı duracağız. Su hakkımıza sahip çıkacağız. Suyu ticarileştiren, damacanaya sokan bu zihniyete karşı çıkacağız. O kadar çok hakkımızı gasp etmişler, ticarileştirilmesinden sonra da bize satmışlar ki, bu oyunu bozmanın tek yolu oyumuza sahip çıkmak.

Haklarımıza sahip çıkmayalım diye bir de insanları birbirine düşmanlaştırmışlar. O yüzden Kürt  sorunu yok diyor.  Çünkü Kürt sorunu çözüldüğünde bu savaş politikasını sürdüremez. O yüzden seçim zamanları aklına Aleviler geliyor. Cemevlerine statü getirecekmiş. 16 yıl oldu 16 yıl. Ama seçim zamanı gelince vaatleri sıralıyor. Ama biz hakikatin sesiyiz. Hakikatin sesi her yerde olduğu gibi burada da yükseliyor. Bir toplumu ayrıştıran değil buluşturan, eşit yurttaşlık temelinde yan yana gelmektir. En güçlü adımımız budur. Bu adımı hep birlikte atacağız.

Faiz düşsün, dolar düşsün istiyorsak sandığa gideceğiz, Erdoğan’ı da düşüreceğiz. 

Bu topluma çok zulüm ettiler. Bugün “bana muhtar olamazsın diyorlardı. Bu millet beni Cumhurbaşkanı yaptı”. Evet yaptı, ama hatasını anladı. Şimdi seni oradan bu millet indirecek. Hatta insanlara mahsus. Artık hata yapmayacağız. Faiz düşsün, dolar düşsün istiyorsak. Gideceğiz, Erdoğan’ı da düşüreceğiz.

7 gün kaldı. Kampanyaya başlarken şifremiz 7 - 24 demiştik. 7 gün 24 saat çalışacağız dedik. Son 7 günde de 24 saat çalışacağız. Evlerimizin ışıkları sönmesin ki  ki sarayın ışıkları sönsün.

Yurt dışında oy kullanan arkadaşlarıma sesleniyorum: Sizlerin oylarıyla Bursa’da da vekil çıkaracağız.

Yurt dışında oylar veriliyor. Arkadaşlarıma sesleniyorum . Sizlerin oylarıyla Bursa’da da vekil çıkaracağız. Hem de bir değil birden çok vekili çıkaracağız. Yurtdışından başlayan oy verme işlemini 24’ünde burada tamamlayacağız. Oylarımızın akıbetini de hep birlikte takip edeceğiz. Tüm arkadaşlarımıza düşen müşahit olmak. Herkes müşahit olacak. 25’i sabahı hep birlikte barışın, umudun halayına duracağız.

Dost ve düşman bilsin ki, kazanacağız mutlaka kazanacağız. Bizler umudun yolcularıyız. Bizler yürüdükçe umut olacağız.  Bunun önünde duracak baraj yoktur. Sel olacağız bu barajı yıkacağız.

Demokrat Haber/Bursa