Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars Milletvekili ve Sözcüsü Ayhan Bilgen, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın HDP’yi 24 Haziran seçimlerinde baraj altında bırakmak için yaptığı açıklamalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Korkunun ecele faydası olur mu?” diye soran Bilgen, "Bu durum, seçim kampanyasının başlandığı günden belliydi. Ancak bunun Erdoğan ağızdan itiraf edilmesi bunu çok daha güçlü bir şekilde pekiştirdi. Artık bu, tescillenmesidir, ilan edilmesidir" dedi.

"Burada artık ‘HDP ile AKP uzlaşacak, AKP ile anlaşacak, Erdoğan'ı ikinci turda destekleyecekler’ yönündeki propagandaların artık Erdoğan'ın bu açık kampanya çağrısından sonra bitmesi gerekiyor” diyen Bilgen, Hala güvensizlik içinde hareket edenlerin artık bu durumu görmesi gerekiyor" diye konuştu.

Bilgen, Erdoğan'ın tüm umudunu HDP'yi baraj altında bırakma üzerine kurduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

"Korkunun ecele faydası olur mu? Onu 24 Haziran'da herkes görecektir. Hep birlikte göreceğiz. Ama tüm umudunu HDP'yi baraj altında bırakmaya kurduğu ve bunu da sandıkta yani sokakta değil, toplumsal yaşam içerisinde değil, ama sandıkta başarma umudu, bunun sandıkta yolunu, yöntemini arama konusunda bir planı çok açık bir biçimde tüm dünya görmüş oldu. Çünkü sandık hakimiyeti ikinci videoda da açıkladığı üzere bu korkunun, bu kaygısının gereği olarak, ne olması gerektiğini çok somut bir şekilde tarif etmiş."

'HDP ERDOĞAN'IN PLANINI BOZUYOR'

Erdoğan’ın HDP’yi 24 Haziran seçimlerinde baraj altında bırakma düşüncesinin altında yatan iki farklı neden olduğunu ifade eden Bilgen, şöyle devam etti:

“Birisi, psikolojik boyutu. Yani HDP'nin onun bütün planlarını bozması, moralini bozması adeta tüm planlarını altüst ediyor olması. Yani HDP'nin sadece sayısal gücü değil, özgün ağırlığı, siyasetteki, işte Kürt sorunu ve demokratik çözümü ile oluşturduğu barış talebi gibi. Tüm bunlar onun kurmaya çalıştığı psikolojik hakimiyetini, algı hakimiyetini bozuyor. Çünkü ona karşı kafa tutuluyor. Ona karşı direniş sergileniyor. Direniliyor. Onun karşısında boyun eğilmiyor. Bu onun kurmaya çalıştığı toplumsal psikolojiyi adeta ters düz ediyor.

İkincisi ise, pratik ve matematiksel bir durum. Sonuçta HPD barajı geçtiğinde, yani en iyi senaryoda bile Erdoğan'ın Meclis’te çoğunluğu elde etmesi imkansızlaşıyor. Bu da tabi ki yeni sisteme göre beraberinde Cumhurbaşkanı ile ilgili soruşturma açılması ihtimallerini ortaya çıkarıyor. Belki en önemlisi de ikinci turda Meclis’e uyumlu bir Cumhurbaşkanı arayışı tercihi dolayısıyla Erdoğan'ın birinci turda aldığı oyu bile ikinci turda alamaması durumunu ortaya çıkartıyor. Şimdi burada da somut bir tablo, Erdoğan'ın kafayı HDP'ye takması son derece anlaşılır bir durumdur."

"Burada artık ‘HDP ile AKP uzlaşacak, AKP ile anlaşacak, Erdoğan'ı ikinci turda destekleyecekler’ yönündeki propagandaların artık Erdoğan'ın bu açık kampanya çağrısından sonra bitmesi gerekiyor. Hala güvensizlik içinde hareket edenlerin artık bu durumu görmesi gerekiyor."

MUHALEFETE ÇAĞRI

Bilgen, CHP ile toplumsal muhalefetin seçimlerde hiçbir risk bırakmayacağı şekilde sandık güvenliğini sağlaması ve HDP'ye destek vermesi gerektiğinin önemine dikkat çekerek, şunların söyledi:

“Bu kadar konuyu önemseyen birisinin, bu kadar HDP'yi önemseyen birisinin, yüzde 10 sınırında barajı geçen bir HDP'ye her türlü entrikayı çevirir. HDP'nin sadece barajı sınırda geçmesi yetmiyor. Çok daha güçlü biçimde alınacak her oy, muhalefetten belki bir kaç milletvekili götürürken, AKP'den neredeyse 15-20 vekil götürebilecek bir durum ortaya çıkartıyor. Dolayısıyla muhalefet açısında HDP'nin yüzde 11 ile barajı geçmek yerine 13-15 oranında geçmesi bir kayıp değil. Yine sonuç itibariyle bir kazanç olacak, hem diğer muhalefet partileri hem de Türkiye'nin demokrasisi için bir kazanç olacak."

Kaynak: Mezopotamya Ajansı