Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi devam ediyor. HDP milletvekilleri de, tecride karşı açlık grevi eylemlerine destek olmak amacıyla DTK binasında nöbet eylemi başlattı.

Her gün iki HDP milletvekilinin üstleneceği nöbet, milletvekilleri Dersim Dağ, Saliha Aydeniz, Semra Güzel, Rıdvan Turan, Musa Farisoğulları ve Tülay Hatimoğulları ile HDP’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Selçuk Mızraklı’nın katılımıyla başlatıldı.

‘HUKUKTA ÇİFTE STANDART’

Nöbet eylemine başlayan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Leyla Güven’in Kürt halkının iradesi olduğunu belirterek, “Hukukta çifte standart uygulanıyor. Söz konusu demokratik güçler olduğunda hukukun nasıl işlediğine tanıklık ediyoruz” dedi.

Leyla Güven’in açlık grevi eylemini bireysel talebi için başlatmadığına işaret eden Hatimoğulları “Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle eylemini sürdürüyor. Tecrit insan hakları ihlalinin alasıdır. Leyla Güven, tecridin kaldırılması için bedenini açlığa yatırmıştır. Cezaevlerinde bulunan tutsak arkadaşlarımız süresiz dönüşümsüz olarak açlık grevi başlatmıştır” açıklamasında bulundu.

‘GÜVEN HAKLIDIR, TECRİT KALDIRILMALI’

Tecridin insanlık suçu olduğunu ve kaldırılması gerektiğinin altını çizen Hatimoğulları şöyle devam etti:

“Türkiye’de sınıf mücadelesi verenlere, kadın ve gençlik mücadelesi yürüten her kesime dönük tecritle karşı karşıyayız. Leyla Güven’in açlık grevi eyleminin haklı olduğunu ve yanında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz. Açlık grevinin yayılması, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu kırmayı da hedeflemektedir. Leyla Güven haklıdır, tecrit kalkmalıdır.”

‘TECRİT HERKESE YÖNELİKTİR’

HDP milletvekili Rıdvan Turan da tecridin toplumu bütün yönleriyle sardığını belirterek, şunları söyledi:

“Tecrit İmralı’da Sayın Öcalan’a uygulanırken, bütün farklı seslere, iktidar bloğu gibi düşünmeyenlere uygulanan bir tecrittir aynı zamanda. 2015 yılından bu yana uygulanan tecrit ülkedeki herkese yöneliktir. Tecrit uygulamak, devletin kendi yasalarını uygulamada ne kadar geri noktada olduğunu gösteriyor.”

Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmemesinin insanlık dışı bir uygulama olduğunu söyleyen Turan, “Kardeşiyle görüştü ancak avukatlarıyla düzenli olarak görüşmesi, barış ve insanlık mücadelesi açısından ön açıcı olacaktır. Bu talep bütün toplumun talebi olarak görülmelidir. Bu eylem 10 gün boyunca devam edecektir. Kritik bir aşamaya gelen açlık grevlerini değerlendirdiğimizde, devletin sessizliğini göz önünde bulundurduğumuzda, bir an evvel ülkeyi yönetenlerin sorumluluk alması gerekiyor. Siyasi sorumlular 90’ıncı güne gelen açlık grevlerine sessiz kalanlar olacaktır” dedi.

Kaynak: Duvar