HDP’yi var eden kitle, kadro ve oylar Kürt halkına aittir. HDP’nin Kürt halkı dışındaki kesimlerle ortaklaşma, buluşma niyeti iyidir. Türkiye solu ile işbirliğine gitmesi ve bu konuda samimi çaba harcaması gayet güzel lakin, HDP’yi var eden Kürdün mücadele tarihi, Kürt halkının topyekun ısrarlı sahiplenmesi ve bunların oya yansımasıdır.

Bir halk, bir partiye geleceğini belirleme yetkisi veriyor. Oy ile, sahiple ile, tarih ile. Parti’de bu yetkiyi gücünü aldığı halkın çıkarlarını savunma ile görevlidir. Parti asla halkın bu kredisini müsrif edemez. Zira bu mücadele tarihinin derinlerinde Taybet İnan ananın sokakta yedi gün boyunca yatan bedeni vardır. Parti halkın verdiği bu krediyi kılı kırk yararak kullanmak zorunda.

Evet bunları konuşmak zorundayız.

HDP’nin birlikte inşa politik niyeti anlaşılır ve güzel bir çaba, fakat ortaklaştığı kesimler açısından şu güne değin kafamda net bir cevap bulabilmiş değilim.

Parti muhtemelen elde ki malzeme budur, var olan budur, bize yakınlık duyan bu tür gruplar var, bizde buna göre hareket ediyoruz. Ne yapalım, ne edelim kardeş diyor olmakta. Oysa siyaset kurumu öyle durumu ve de vakayı kaldırmaz.

Siyaset irade işidir. Bulma işidir, inşa işidir.

Türkiye Halklarının dinamikleri ile bağ kurmanın yolu öyle bir izahlarla açıklanamaz.

Şu izahı da anlarım. Biz karanlık günlerden geçerken bize elini uzatan insanları el üstünde tutarız. Eyvallah var olun. Lakin bu politik bir tutum değildir. Ardına muazzam bir mücadele tarihi almış bir parti bu tür değerlerle de hareket edemez.

HDP’nin birlik konusunda ki çabası birçok kesimi etkilemiştir. İlgiyi partiye çekmiştir. Var olunsunlar. Lakin bu çaba her şeye evet deme lüksü getirmez. Her şeyi bir matematiği, toplumsal bir karşılığı ve realitesi vardır. Bu tür göz yanılgıları esası gözden kaçırır.

Esas ise şudur; Birincisi Türkiye topraklarında karşılık bulmuş fikir, parti, grup veya organizasyonlar ile birliğin yollarını aramak.

İkincisi, ülkenin politik, sosyal, ekonomik veya kültürel dünyasına etki yapmış değerlerle bir araya gelmek.

Misal adamın biri Türkiye’de konut politikaları, halkın barınma ihtiyacını, alternatif şehircilik alanında zihin açıcı bir şeyler üretmiştir, onu meclise taşırsınız. Çalışmalarını yasa yapma yoluyla da daha ileri seviye götürürsünüz bu çok değerli bir çabadır.

Acaba şu ana dek meclise taşıdığınız kaç tanesi öyle idi?

Şimdi HDP’den seçilmiş iki genç TİP partisine geçtiğini açıkladı. HDP eş genel başkanı ise şöyle diyor; “TİP’in yeniden yaşatılması, gelişmesi ve Türkiye halkları için güçlü bir mücadele mevzisi olması için HDP elinden gelen her türlü desteği vermeye hazırdır. Kesinlikle bu bir ayrışma değil, kurumsal düzeyde daha sağlam bir buluşmanın, herkesin kendi rengi ile tam da HDP projesine uygun biçimde bir arada durma kararıdır. Gerçek bir güç birliği, dayanışma ve yeni koşullara göre daha güçlü yol arkadaşlığı geliştirme kararlılığıdır. Bu vesileyle arkadaşlarımız Erkan Baş ve Barış Atay’a yeni görevlerinde başarılar diliyor, Türkiye İşçi Partisi’ne de mücadelesinde başarı dileklerimizi sunuyoruz.”

Devletin yıllarca yurtsever hareket yerine, Kürt illerinde suni ortaklar arama, ikame etme gayretini hatırlattı bu çaba. Tutmadı. Tutmaz zaten.

Hayat ve gerçek güçlüdür ve başkadır.

Olur… Herkes hata yapar, insanlar, partiler ve dahi devletler…

Diyeceğim şu ki HDP Kürt halkına daha çok hürmet etmeli ve onların oylarına sahip çıkmalıdır.