Halkların Demokratik Partisi Kadın Meclisi, HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana’nın vekilliğinin düşürülmesine ilişkin yazılı açıklama yayınladı.

Açıklamada, “HDP’li kadınlar olarak bize yol ve yoldaş olan kadınların devasa emeğinin, kadın dayanışması ve kadın mücadelesinin bilinciyle söylüyoruz: Leyla Zana, barışın,halkların birlikte yaşam iradesinin, kadınların ve eşitlik mücadelesinin emekçisidir. Saray’ın talimatıyla faşist rejimin verdiği bu karar yok hükmündedir. Zana’nın vekilliğini halk vermiştir ve sadece halk alabilir.Nasıl ki bugünümüzün direnişi dünümüzden farklı değilse, yarın da, erkek egemenliğinden beslenen tekçiliğin yüzüne gerçekleri cesaretle haykıran kadınlar olacaktır” denildi.

Halkların Demokratik Partisi Kadın Meclisi’nin açıklaması şöyle:

Leyla Zana 6 Kasım 1991 yılında “Min ev sond ji bo gelê kurd û gelê tirk xwend" dediğinde Kürtçeyi, Kürt kadınları görmezden gelmek artık mümkün değildi. Üstelik Leyla Zana’nın vekilliği; o dönemde, aynı zamanda “siyaset yapma/Meclis’te bulunma hakkı, formal eğitim almış/mesleki kariyerli ve sınıfsal açıdan ayrıcalıklı olanlara aittir” diyen Meclis yapısına da itirazdı.

Bu itiraz susturulmaya çalışıldı, Zana ve diğer DEP’liler polis araçlarıyla Meclis’ten alındı; ancak cezaevlerine, yargılamalara, baskılara rağmen ne Leyla Zana ne de direnen kadınlar itaat etti.

İktidar, bu tarihten ders çıkarmamakta ısrar edebilir ancak tarih her zaman direnenleri anlatmakta ısrar etmiştir. 24 yıl sonra vekilliği düşürülen Leyla Zana; ülkemiz için, halklar ve kadınlar için mücadelede ısrarın ifadesi olmuştur. Yolsuzluğa, inkarcılığa, kadın düşmanlığına, kirli savaş politikalarına batmış iktidar, direnen ve itiraz eden kadınlar karşısında yaşadığı panikle, kadın mücadelesinin inadını ve kararlılığını, tarihini ve cesaretini kavramakta güçlük çekiyor olabilir.

Ancak biz bugün HDP’li kadınlar olarak bize yol ve yoldaş olan kadınların devasa emeğinin, kadın dayanışması ve kadın mücadelesinin bilinciyle söylüyoruz: Leyla Zana, barışın, halkların birlikte yaşam iradesinin, kadınların ve eşitlik mücadelesinin emekçisidir. Saray’ın talimatıyla faşist rejimin verdiği bu karar yok hükmündedir. Zana’nın vekilliğini halk vermiştir ve sadece halk alabilir.

Nasıl ki bugünümüzün direnişi dünümüzden farklı değilse, yarın da, erkek egemenliğinden beslenen tekçiliğin yüzüne gerçekleri cesaretle haykıran kadınlar olacaktır.

Kaynak: Demokrat Haber