Halkların Demokratik Partisi Merkez Yürütme Kurulu, TSK’ye ait savaş uçakları Şengal’e hava saldırısı düzenlemesini kınadı.

Açıklamada, “Katliamın yıldönümünde savaş uçakları ile gerçekleştirilen saldırının meşru ve haklı hiçbir gerekçesi yoktur.  AKP’nin Ezidî’lerin yaşadığı Şengal’i, 90’lı yıllardaki baskı politikaları sonucu topraklarını terk eden Türkiye vatandaşı Kürtlerin barındıkları ve yeni bir yaşam kurdukları Mahmur Kampı’nı “ikinci Kandil” olarak tanımlaması, Kürt karşıtı tutum ile ilgilidir. HDP olarak bu saldırıyı en güçlü şekilde kınıyor ve savaş politikalarının bölgedeki hiçbir sorunu çözmeyeceğini, derinleştireceğini bir kez daha belirtmek istiyoruz” denildi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun İdlib sözlerine değinilen açıklamada, “Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, daha birkaç gün önce Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede, El Nusra ve IŞİD’lilerin barındığı İdlib kentine yönelik saldırıya “sivillerin yaşadığı bir kentin havadan bombalanması katliam olur” sözleriyle karşı çıkmıştır. Sivillere yönelik bu “insani hassasiyeti” gösteren iktidar, söz konusu Kürtler, Ezidîler, Aleviler ve diğer etnik gruplar olunca “insani her türlü” yaklaşımdan uzaklaşmaktadır”

Halkların Demokratik Partisi Merkez Yürütme Kurulu’nun açıklaması şu şekilde:

AKP Hükümeti, krize neden olan bütün politikalarını sürdürüyor. Krizin sebeplerinden biri olan savaş ve şiddet politikasında ısrar ediyor. Bu savaş politikaları ile krizin faturasını ağır bir şekilde yaşayacak olan toplumun dikkatini dağıtmak, milliyetçiliği ve yabancı düşmanlığını yükselterek itiraz ve tepkilerin önüne geçmek istiyor.

En son Şengal’e yönelik savaş uçaklarıyla 15 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen saldırı Ezidî toplumuna karşı gerçekleştirilen bir saldırıdır. Saldırıya uğrayan Şengal’e bağlı Koço Köyü, IŞİD’in 2014 yılında Ezidî toplumuna karşı gerçekleştirdiği katliamın merkezi konumundadır.

3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e saldıran IŞİD, 15 Ağustos tarihinde en büyük katliamı Koço Köyü’nde gerçekleştirmiştir. IŞİD, köydeki bütün erkekleri katletmiş kadınları da “savaş ganimeti” olarak esir almıştır.

Katliamın yıldönümünde savaş uçakları ile gerçekleştirilen saldırının meşru ve haklı hiçbir gerekçesi yoktur.

 AKP’nin Ezidî’lerin yaşadığı Şengal’i, 90’lı yıllardaki baskı politikaları sonucu topraklarını terk eden Türkiye vatandaşı Kürtlerin barındıkları ve yeni bir yaşam kurdukları Mahmur Kampı’nı “ikinci Kandil” olarak tanımlaması, Kürt karşıtı tutum ile ilgilidir.

Nerede kendi politikasına aykırı bir Kürt görse orayı “Kandil” olarak kodlayan AKP, aynı zamanda o bölgeyi de imha edilmesi gereken bir yer olarak görmektedir.

Saldırının Irak Hükümeti ile yapılan görüşme sonrasında gerçekleşmesi, Ortadoğu’daki Kürt karşıtı ve statükocu ittifakın devam ettiğinin kanıtıdır. Sorunları savaş politikası ile aşmayı amaçlayan anlayış kriz ve kaosun temel sebebidir. Bu saldırı da adeta 73. Şengal Fermanı’nın devamı niteliğindedir.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, daha birkaç gün önce Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede, El Nusra ve IŞİD’lilerin barındığı İdlib kentine yönelik saldırıya “sivillerin yaşadığı bir kentin havadan bombalanması katliam olur” sözleriyle karşı çıkmıştır. Sivillere yönelik bu “insani hassasiyeti” gösteren iktidar, söz konusu Kürtler, Ezidîler, Aleviler ve diğer etnik gruplar olunca “insani her türlü” yaklaşımdan uzaklaşmaktadır.

Koço Katliamı’nın yıldönümünde bombalanan Şengal’de 90 bin civarında sivil insan yaşamaktadır, yaşam normalleştikçe de Şengal’e geri dönüşler sürmekte ve insanlar kendilerine yeni bir yaşam kurmaktadırlar.

İktidar ülkeyi içine düşürdüğü ekonomik krizden bu tür savaş politikaları ile çıkaramaz. İktidarın Türkiye toplumunu sürüklediği savaş, çatışma, şiddet, kriz ve kaos politikasına mecbur değiliz.

HDP olarak bu saldırıyı en güçlü şekilde kınıyor ve savaş politikalarının bölgedeki hiçbir sorunu çözmeyeceğini, derinleştireceğini bir kez daha belirtmek istiyoruz.