HDP Grup başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Hakkı Saruhan Oluç, faillerinin kolluk gücü veya bağlı personellerin olduğu kadın cinayetlerinin araştırılması, cezasızlık yoluyla bu kişilerin korunmasının önüne geçilmesi ve bütüncül politikaların geliştirilmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.

Önergede, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin gittikçe yaygın bir hal aldığı, faillerinin devletin kolluk gücüne bağlı çalışan personellerin olduğu kadın cinayetlerinin gittikçe arttığı belirtilerek, “Ancak bu cinayetlerin birçoğu ya cezasız kalmakta ya da bunlara yayın yasakları getirilerek hakikatler kamuoyundan gizlenmektedir” denildi.

Önergede, şu ifadeler yer aldı:

“Kadın cinayetlerinin yaşanmasına zemin olan sahnelerden biri ve belki de en yakıcısı, çatışma ortamlarıdır. Tarihsel olarak da bakıldığında birçok ülke özelinde karşımıza çıktığı gibi çatışma süreçlerinde kadınların bedenlerinin şiddet sahnesine dönüşmesi yaygın biçimde yaşanmaktadır. Her ne kadar Türkiye’de uzun yıllardır süren çatışma süreci bu örneklerden farklılıklar taşısa da bu sürecin kadına yönelik şiddet açısından yakıcı sonuçlar doğurduğu açıktır.

"İbrahim Barkın’ın, paramiliter yapılarla ilişkileri olduğu iddia edilmiştir.

15 Mayıs günü Şırnak'ın Silopi ilçesinde çöp toplama alanında, Sakine Kültür’ün işkence edilmiş ölü bedeni bulunmuş, Kültür’ün bıçaklandıktan sonra yakıldığı tespit edilmiştir. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Özel Hareket Ocakları Şırnak İl Başkanı İbrahim Barkın, mahkemede Kültür’ü işkenceyle katlettiğini itiraf etmiştir. Ayrıca İbrahim Barkın’ın dört yıl boyunca Kültür’e sistematik bir şekilde cinsel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği ve birçok kez işkence yaptığı basına yansımıştır.

Barkın’ın, paramiliter yapılarla ilişkileri olduğu iddia edilmiştir. Yine, Barkın’ın Jandarma Genel Komutanlığı Güvenlik Korucuları İşlem Şube Müdürü, Osmanlı Ocakları Şırnak İl Başkanı ve İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürü gibi birçok isimle fotoğrafları mevcuttur. Barkın'ın ayrıca Şırnak İl Özel İdaresi'nin saha personeli olduğu ve maaş aldığı ortaya çıkmıştır.

"TÜRKİYE’DE SÜREN ÇATIŞMALAR VE MİLİTARİST POLİTİKALARLA BAĞINI KURMAKTADIR"

Benzer şekilde, Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde kasım ayından bu yana haber alınmayan Remziye Apaydın’ın, korucubaşı Nihat Cav tarafından öldürüldüğü ortaya çıkmıştır. Cav, Apaydın’ın cenazesini evinin bahçesine gömdüğünü itiraf etmiştir. Cav’ın birden fazla kadına cinsel şiddet uyguladığı ve telefonla irtibata geçtiği çoğu korucu 50’ye yakın kişinin aynı nedenle gözaltına alındığı basına yansımış ancak dosyaya getirilen kısıtlama kararı nedeniyle detaylara ulaşılamamaktadır.

Peş peşe ortaya çıkan bu iki cinayet Uzman Çavuş Musa Orhan’ın İpek Er’i ölüme sürüklemesini bir kez daha akıllara getirmiştir. Kadınlar başta olmak üzere Türkiye kamuoyu, failleri kolluk veya korucu olan bu cinayetlerin yıllardır Türkiye’de süren çatışmalar ve militarist politikalarla bağını kurmaktadır.

"ONLARCA SUÇ, BU BAĞI İNKAR EDİLEMEZ BİR GERÇEK OLARAK ÖNÜMÜZE KOYMAKTADIR"

Van’ın Gürpınar ilçesinde Korucu Tekin Gülaçtı’nın, zihinsel engelli 2’si çocuk 3 kardeşe nitelikli cinsel istismarda bulunduğu, Şırnak'ın Silopi ilçesinde geçici köy koruculuğu yapan 30 yaşındaki S.D. isimli erkeğin,  8 çocuğu sistematik cinsel istismara maruz bıraktığı, Van’da görev yapan uzman çavuş Talip K.’nın, lise öğrencisi iki çocuğu istismar ettiği, Diyarbakır’da eski JİTEM itirafçısı ve korucubaşı Murat İpek’in, Aleyna Avcı’yı ateşli silahla katletme girişiminde bulunduğu, uzman çavuş Aslan A.’nın, Şırnak’ta 13 yaşındaki bir çocuğa cinsel saldırıda bulunduğu iddiaları ve burada tek tek sayamadığımız kolluk tarafından kadına ve çocuğa yönelik işlenen onlarca suç, bu bağı inkar edilemez bir gerçek olarak önümüze koymaktadır.

"MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONUN KURULMASI ELZEMDİR"

Nitekim faillerin cezasız bırakılması veya bu cinayetlere ilişkin hakikatlerin dosyalara gizlilik kararı getirilerek saklanmasının bu şiddetin artmasına ve yaygınlaşmasına neden olduğu açıktır. Faillerin kolluk gücü, korucu veya paramiliter yapıların olduğu kadın cinayetlerinin araştırılması, yaşanan hakikatlerin açığa çıkarılması, faillerin yargılanması ve bu türden cinayetlerin bir kez daha yaşanmaması için gerekli tedbirlerin ivedilikle alınması için bir meclis araştırma komisyonun kurulması elzemdir.”