HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) Fox TV, Tele 1, Halk TV, Haber Global TV gibi yayıncı kuruluşlara yayın durdurma ve para cezası vermesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

“İktidarı, hukuk dışına çıkan, bağımsız ve özerk olması gereken RTÜK’ü iktdarın medyayı susturma kuruluna dönüştüren RTÜK Başkanını derhal görevden almaya çağırıyoruz” denilen açıklamada, Medyanın görevi kamuoyu adına yürütmeyi, iktidarı denetlemektir. Yanlış olan uygulamaları eleştirel bir dille kamuoyuna yansıtmak medyanın asıl görevidir. Sarsıcı, hatta şok edici eleştirel yayınlar dahi medya ve ifade özgürlüğü kapsamındadır. İktidarın hoşuna gitmeyen yayınlar yaptığı için medyayı karartmaya çalışmak örgütlü, organize kötülüğün, hukuk dışılığın geldiği noktayı göstermektedir. RTÜK’ün en önemli yayıncılık ilkesi tarafsızlık, doğruluk ve objektif yayıncılıktır. Kendi yayın ilkelerine dahi uymayan RTÜK Başkanı, sansürü bir pandemi haline dönüştürmeye çalışmaktadır. Bu durum asla kabul edilemez” denildi.

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın açıklaması şu şekilde:

“Bütün dünya virüsle mücadele ederken Türkiye’de ise iktidar ve emrindeki yerleşik kurumlar, toplumla, muhalif kesimlerle ve muhalif medyayla mücadele etmektedir. Bir yandan eleştirel paylaşım yapan sosyal medya kullanıcılarına yönelik gözaltı ve yargı süreci başlatılırken, diğer yandan da iktidarın ötekileştirici ve ayrımcı politikalarını gündeme taşıyan muhalif medya kuruluşları hedef alınmaktadır.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Fox TV, Tele 1, Halk TV, Haber Global TV gibi yayıncı kuruluşlara yayın durdurma ve para cezası gibi ağır cezalar vererek, Saray’ın medya üzerindeki sopası gibi hareket etmektedir. Sansür üst kurulu gibi çalışan RTÜK’ün televizyonlara vermiş olduğu bu cezalar tamamen keyfidir, hukuk dışıdır. Medya özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına bir darbedir. Bu keyfi kararları şiddetle kınıyoruz.

Sokağa çıkma yasağı nedeniyle sokağa dökülen halkın gece yarısı ekmek kuyruğunda yaşadığı tabloyu haberleştiren yayıncılara ceza verilmesi iktidarın içine düştüğü acziyeti göstermektedir.

Yanlış kararlarla halkı sokağa dökenlerin hesap vermesi gerekirken, faturanın medyaya kesilmesi akıl almaz bir durumdur.

Sokağa çıkma yasağı kararının alındığı 10 Nisan akşamı TRT, yasak kararını ilgili bakanlığın açıklamasından çok önce ekranlarından duyurarak halkın bizzat sokağa dökülmesine ve paniğe neden olmuştur. Yandaş TRT’ye yaptırım uygulamayan RTÜK Başkanı, suçunu bastırmak için muhalif yayınları hedef almaktadır. RTÜK Başkanı, daha fazla yaptırım uygulayacaklarını söyleyerek açıkça medyayı lisans iptali ve kapatmayla tehdit etmektedir.

RTÜK Başkanı haddini aştığı gibi hukuk dışına da çıkmıştır. Böyle bir yetkisi yoktur. RTÜK’ün görevi ekran karartmak değil, medyaya özgür yayıncılık alanı açmaktır.

RTÜK Başkanı yaptırım tehdidiyle, önceden ihsası reyde bulunarak tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybetmiştir. Derhal istifa etmelidir. Anayasal olarak artık o kurumun başında kalamaz.

Medyanın görevi kamuoyu adına yürütmeyi, iktidarı denetlemektir. Yanlış olan uygulamaları eleştirel bir dille kamuoyuna yansıtmak medyanın asıl görevidir. Sarsıcı, hatta şok edici eleştirel yayınlar dahi medya ve ifade özgürlüğü kapsamındadır.

İktidarın hoşuna gitmeyen yayınlar yaptığı için medyayı karartmaya çalışmak örgütlü, organize kötülüğün, hukuk dışılığın geldiği noktayı göstermektedir.

RTÜK’ün en önemli yayıncılık ilkesi tarafsızlık, doğruluk ve objektif yayıncılıktır. Kendi yayın ilkelerine dahi uymayan RTÜK Başkanı, sansürü bir pandemi haline dönüştürmeye çalışmaktadır. Bu durum asla kabul edilemez.

Salgınla mücadelenin en önemli ayağı olan medyanın yayıncılık faaliyetini engelleyen karar ve uygulamalara derhal son verilmelidir. İktidar elini medya üzerinden derhal çekmelidir.

Kamuoyu ve toplum iktidarın denetimindeki yandaş medyaya mahkûm ve mecbur değildir. Çok sesli medyanın olması çoğulcu toplum olmanın ve çoğulcu demokrasinin bir gereğidir. İktidar da buna tahammül göstermek zorundadır.

Bir kez daha tüm kamuoyunu çok sesli medyayı susturarak topluma tek sesliliği dayatan iktidarın sansürcü, yasakçı kararlarına karşı çıkmaya ve özgür medyanın yanında yer almaya çağırıyoruz.

İktidarı, hukuk dışına çıkan, bağımsız ve özerk olması gereken RTÜK’ü iktdarın medyayı susturma kuruluna dönüştüren RTÜK Başkanını derhal görevden almaya çağırıyoruz.”