AKP'nin anayasa teklifi ile ilgili HDP'de farklı görüşler dillendiriliyor. Bazı partililer teklifin görülmesi gerektiğini, bazıları da seçime birkaç ay kala AKP ile anayasa yapılamayacağı görüşünde.

AKP'nin anayasa değişikliği için HDP'nin kapısını çalmasının yankıları sürüyor.

HDP'nin Çarşamba günü yaptığı Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sırasında yapılan açıklamada, seçim hesaplarına prim verilmeyeceği belirtilerek AKP'ye "Demokratik Anayasa ile Kürtlerin, Alevilerin, mütedeyyinlerin ve ezilenlerin haklarını güvenceye alalım" çağrısı yapılmıştı.

Ancak sonrasında MYK toplantısında daha kapsamlı değerlendirmelerin yapıldığı öğrenildi.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre, Bazı partililer ortada bir teklifin olmadığını, bu yüzden de teklifin görülmesi gerektiğini dile getiriyor. Bazı partililer de seçime birkaç ay kala AKP ile bir anayasa yapılmasının mümkün olmadığı görüşünde.

AKP, başörtüsünü yasal güvence altına alan ve aile yapısının korunmasına yönelik düzenlemeyi de içeren anayasa değişiklik teklifine destek için HDP'nin de kapısını çalmıştı.

Bu kapsamda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki AKP heyetinin, HDP Meclis grubunu ziyaret etmesi tartışmalara neden olmuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ziyareti doğal ve doğru bulduğunu belirtirken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de "Açılımcılar kumpanyası yeniden seyirciyle buluşuyor" sözleriyle AKP ve HDP'yi aynı masaya oturmakla eleştirmişti. 

"SİVİL VE KATILIMCI BİR ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR"

Edinilen bilgiye göre HDP'li bazı yöneticiler, henüz AKP'nin bir teklif sunmadığına dikkat çekerek ortaya çıkacak teklifin beklenmesi ve buna göre net bir yanıt verilmesi gerektiğini savundu. Bazı partililer de Türkiye'nin demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ancak bu anayasanın AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı ile yapılmasının mümkün olmadığı görüşünde.

HDP'deki tartışmalarla ilgili DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan HDP Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları Oruç, başörtüsü konusunu gündeme taşıyan hem muhalefete hem de iktidar partisi AKP'ye yönelik eleştirileri olduğunu söyledi. Başörtüsünün siyaset malzemesi yapıldığını kaydeden Oruç, temel hak ve özgürlüklerin referanduma götürülmesine karşı olduklarının altını çizdi.

"TEKLİFİ SAMİMİ BULMUYORUZ"

Seçime birkaç ay kaldığını ve bu yüzden AKP'nin teklifini samimi bulmadıklarını dile getiren Oruç, "Biz askeri cunta anayasasının değişmesi kanaatindeyiz. Demokratik bir anayasanın en geniş mutabakatla yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Fakat, bunun seçime altı ay kala seçim malzemesi haline dönüştürülmesine de karşıyız" diye konuştu.

Oruç, AKP'nin HDP'nin başörtüsüne karşıymış gibi bir algı oluşturma çabası içerisine girme ihtimaline karşı da "Bizim başörtülü milletvekillerimiz var. Bizim başörtülü yöneticilerimiz var. Dolayısıyla bizim başörtüsüyle sorunumuz yok. Burada aslında teşhir edilecek olan AKP'nin başörtüsünü siyaset malzemesi olarak kullanmasıdır" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin otoriter bir rejimle yönetildiğini kaydeden Oruç, "AKP, Kürt halkını dövüyor, Alevileri dövüyor. Bu yaklaşım söz konusuyken 'anayasa yapacağız' yaklaşımı samimi bir yaklaşım değildir.  Bu süreçte bize göre anayasa yapılamaz. Kürt halkının üzerinden şiddet elini çekmelidir" diye konuştu. Oruç, anayasa tartışmasından önce İstanbul Sözleşmesi'ne taraf olunması, Alevilerle ilgili torba yasanın geri çekilmesi gibi adımların atılması gerektiğini belirterek "Anayasa çalışması, seçim sonrası oturulup konuşulacak şeylerdir" dedi.

"AKP'nin bu şiddet elini bütün ülkedeki ezilen ve sömürülenlerin üzerinden çekmesi lazım" ifadesini de kullanan Oruç, bu koşullarda anayasa yapılamayacağı görüşünü de dile getirdi.

"BAŞKA BİR MESELE DE ÇÖZÜLMESİN DEMEK DOĞRU DEĞİL"

İnsan hakları savunucusu olarak ön plana çıkan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise AKP'nin geniş kapsamlı bir anayasa çalışması için adım atma ihtimalini öngörmediğini belirtti.

Kürtler ve Alevilerle ilgili adil ve eşit bir vatandaşlık tanımının yapılması, azınlıklara yönelik dışlayıcı davranışlardan kaçınılması, ana dilde eğitim noktasında adımların anayasal olarak atılması gibi taleplerinin bulunduğuna dikkat çeken Gergerlioğlu, "Ama şu andaki AK Parti MHP ittifakının böyle bir adım atmasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum" dedi.

Başörtüsünün Türkiye'de henüz kapanmamış bir yara olduğunu dile getiren Gergerlioğlu, Kılıçdaroğlu'nun başörtüsünü gündeme getirmesini de olumlu bulduğunu söyledi.

Meselenin anayasal olarak çözülmesi gerektiğini kaydeden Gergerlioğlu, "Anayasal olarak çözülmeli ki, bu tartışmalar bitsin" dedi.

Gergerlioğlu, tek başına bir başörtüsü düzenlemesi ile ilgili de "Özgürlük alanında atılan her adımı desteklerim. Yeter ki bir adım atılsın. Yani 'benim meselem çözülmüyor, başka bir mesele de çözülmesin' demek doğru bir şey değil bence" diye konuştu.

HDP'Lİ ÜST DÜZEY YETKİLİ: TEKLİFE GÖRE DEĞERLENDİRME YAPALIM

HDP'li üst düzey bir başka yetkili ise yıllardır çoğulcu bir anayasanın hazırlanması için çalışmalar yürüttüklerini ve bir anayasa değişikliği yapılacaksa sadece başörtüsü ile ilgili değil toplumun temel hak ve özgürlüklerini geliştirecek bir değişikliğin yapılması gerektiğini vurguladı. Başörtüsü meselesinin CHP tarafından bu şekilde gündeme getirilmiş olmasını doğru bulmadıklarını da kaydeden yetkili, "Her kültür, her dil, her kimlik için sınırsız özgürlüğe varız. Bunun için diyoruz ki getirin anayasayı da Kürtlerin, Alevilerin, dindar kesimlerin, ezilenlerin haklarını güvenceye alalım" ifadesini kullandı.

HDP'nin kategorik olarak herhangi bir teklifi peşinen reddetme eğiliminde olmadığının altını çizen yetkili, "Ancak, bu teklifin bir siyasi malzeme olarak kullanılmasını da doğru bulmuyoruz. Ve ortada halen bir teklif yok. Onun için MYK'mızda da tartıştığımız budur. Teklif gelsin ona göre değerlendirme yapalım" ifadelerini kullandı. Aynı yetkili, "Başörtüsünü destekleyenler ve desteklemeyenler tartışmasına yol açacak bir referanduma karşıyız. Özgürlükler tartışılacaksa bir bütün olarak tartışmamız gerekiyor" derken, AKP'nin toplumu kamplaştırmak istediğini öne sürdü.