HDP, 8. kuruluş yıldönümünü Bostancı Gösteri Merkezi'nde düzenlediği bir törenle kutladı.

Kuruluş etkinliğine son dönemlerde artan saldırılara karşı HDP ile dayanışma amacıyla çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü, sendika ve meslek örgütünün temsilcileri de katıldı.

HDP’nin kuruluşundan bugüne görev alan eş genel başkanları söz aldı, cezaevinde tutulan eş genel başkanların mesajları okundu.

Kutlama mesajı gönderenler arasında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Ertuğrul Kürkçü, Kandıra'daki kadın tutuklular adına Sebahat Tuncel, Kurucu Eş Genel Başkanlarımız Yavuz Önen, Fatma Gök ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi isimler de yer aldı.

Etkinlikte HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, açıklamalarda bulundu.

Pervin Buldan’ın açıklamaları şu şekilde:

Merhaba HDP’yi var eden değerli fedakâr halkımız! Merhaba Sevgili Selahattin Demirtaş’ın, Sevgili Figen Yüksekdağ’ın, Sebahat Tuncel’in, Gültan Kışanak’ın yoldaşları! Merhaba Mehmet Sincarların, Orhan Doğanların, İbrahim Ayhanların yol arkadaşları! Merhaba “devrim ve sosyalizm” diyen Denizlerin, Mahirlerin, İboların yoldaşları! Merhaba Behice Boranların, Sakinelerin, Hevrin Haleflerin kadın arkadaşları!

Merhaba “insan hakta, hak insandadır” diyen Alevi Canlar! Merhaba “genç başladık genç başaracağız” diyen sevgili gençler! Merhaba “üreten biziz yöneten de biz olacağız” diyen emekçiler! Merhaba demokrasi güçlerinin değerli temsilcileri! Merhaba, “talana hayır, yaşasın derelerin kardeşliği” diyen, doğanın, ekolojinin yoldaşları! Merhaba hakikatin peşinde koşan özgür basın emekçileri! Merhaba HDP’nin değerli emekçileri! Değerli Arkadaşlarım! Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Partimizin 8’inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla gerçekleştirdiğimiz bu güzel etkinliğimize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz, onur verdiniz.  Hûn bi xêr hatin. Ser seran û ser çavan re hatin.

Aramıza duvarlar örülse de direnişte ve mücadelede bir olduğumuz Sevgili Figen Yüksekdağ ve Sevgili Selahattin Demirtaş başta olmak üzere tutuklu tüm arkadaşlarımıza buradan kucak dolusu selam ve sevgilerimizi gönderiyorum.

HDP kurulduğu günden bu yana emeği geçen tüm yönetici arkadaşlarıma kucak dolusu selam ve sevgilerimi yolluyorum.

‘UMUT OLDUKÇA HDP DE OLACAKTIR’

Evet, Değerli HDP’liler, 15 Ekim; demokratik siyasal yaşam açısından önemli bir gündür. Büyük fırtınaları, darbeleri, barajları birer birer aşarak bugünlere gelen emeğimiz, alın terimiz, onur kaynağımız Halkların Demokratik Partisi kurulalı tam 8 yıl oldu. Evet, daha dün gibi yeniyiz, heyecanlıyız, bir o kadar da coşkuluyuz! Dünüz, bugünüz, yarınız! Hep varız ve var olmaya da devam edeceğiz! Umut oldukça HDP de olacaktır. HDP oldukça, başarı olacaktır, başarı oldukça tarihin akışı değişecektir. Zalimlerin yazdığı tarihi mazlum halklar mutlaka değiştirecektir. Egemenler ne kadar direnirse dirensin bu yüz yıl, ezilen mazlum halkların ve kadınların yüzyılı olacaktır.

‘HDP DEMOKRATİK İKTİDAR SEÇENEĞİNİ YARATMAK İÇİN SİYASAL YAŞAMDA KURUCU BİR ROL OYNAMAKTADIR’

Neredeyse bir asırdır, halklara zulmeden ceberut sistemler artık aşılmaya mahkûmdur. Halka rağmen ayakta duramayacaklar! Başaramayacaklar! Halkların demokratik iktidarı, özgürlükçü, eşitlikçi demokratik sistemi yoldadır! Engelleri aşa aşa emin adımlarla gelmektedir. İşte HDP, halkı bıktıran, bezdiren bu soygun düzeninden kurtulmanın yolunu açmak, demokratik iktidar seçeneğini yaratmak için siyasal yaşamda kurucu bir rol oynamaktadır.

‘HDP FİKRİYATININ BİR YANI ANADOLU’DUR, DİĞER YANI MEZOPOTAMYA’DIR’

HDP, bu kadim toprakları, Kürt, Türk, Ermeni, Arap, Çerkez, Alevi, Süryani, Êzidî, Rum, Laz, Hristiyan, Müslüman, Roman, Pomak bütün inanç ve kültürlerin ortak evi yapmak için vardır, bunun için mücadele vermektedir.

HDP fikriyatının bir yanı Anadolu’dur, diğer yanı Mezopotamya’dır. Kızılırmak’la Dicle ve Fırat’ı birleştiren, halklar deryasının çok sesliliğidir. Eşit ve özgürce bir arada yaşama iradesinin dayandığı temel güçtür.

‘HDP YAŞAMA OLAN BÜYÜK BAĞLILIKTIR’

HDP salt seçimden seçime oy verilen bir parti değildir Değerli Arkadaşlar! HDP farklıdır. HDP, her kimliğin ve her inancın kendini özgür ve değerli hissettiği onurlu bir yaşam biçimidir. Yaşama olan büyük bağlılıktır.

‘EŞBAŞKANLIKLA TEK BAŞKANLIĞI KALDIRAN BİR PARTİYİZ’

Aynı zamanda kadın partisiyiz diyoruz ya, HDP kadının yaşam alanıdır. Kadının özgürlük ve yaşam dokunulmazlığıdır! Eşbaşkanlıkla tek başkanlığı kaldıran bir partiyiz!

‘DİRENMENİN ADI HDP’DİR’

HDP, büyük insanlık değerlerini yaşatan, ileriye taşıyan toplumsal bir özdür. Apê Mûsa yıllar önce şöyle demişti:

“Yaşamanın bir diğer adı direnmektir.” Evet, biz de diyoruz ki yaşamanın diğer adı direnmekse direnmenin adı da HDP’dir, HDP’li olmaktır,HDP’de olmaktır!

‘HDP’NİN GÜCÜ HALKTIR, HALKLARDIR’

8 yıllık siyasi ömrüne on yılların mücadelesini sığdırmayı başaran bir partiyiz. Neredeyse mücadelesiz geçen bir günümüz yoktur. Hakikat neredeyse, HDP oradadır. Mazlumlar ve ezilenler neredeyse, HDP oradadır ve onların yanındadır! Karanlığın karşısında umudu an be an ayakta tutan ve büyüten bir cesarettir. Başarma azmi ve kararlılıktır! Hangi dilde haykırırsa haykırsın, inadına barış, inadına özgürlük diyen bir çığlıktır. HDP’nin gücü halktır, halklardır. HDP’nin gücü; haklılıktır, hakikate dayanıyor olmaktır. HDP’yi en iyi tarif edecek tek bir cümle vardır, o da; HDP halkın kendisidir. Halkın özüdür! HDP sizsiniz! HDP sizin iradenizdir! Sizin renklerinizdir!

‘8 YILDIR BİR MİLİM GERİ ADIM ATMADAN YOLUMUZA KARARLI BİR BİÇİMDE DEVAM EDİYORUZ’

Değerli Arkadaşlar, bizler yola çıkarken, üç temel ilkeyi rehber edindik: Sonuna kadar kararlı olacağız, cesur olacağız ve başaracağız dedik! 8 yıldır bir milim geri adım atmadan yolumuza kararlı bir biçimde devam ediyoruz. Eşit ve özgür bir yaşam, herkes için demokrasi, herkes için adalet, onurlu bir barış ve emeğin hakkı için yürüyoruz. Her bir insanımıza değerli olduğunu hissettirecek demokratik bir cumhuriyeti hedefliyoruz.

‘KÜRD'ÜN VARLIĞI TÜRK’ÜN VARLIĞINI, TÜRK’ÜN VARLIĞI KÜRD’ÜN VARLIĞINI GÜÇLENDİRSİN İSTİYORUZ’

Devletin anayasası değil, halkların ve hakların demokratik anayasası olsun diyoruz! Kürt ve Türk eşit koşullarda özgürce bir arada yaşasın. Kürd'ün varlığı Türk’ün varlığını, Türk’ün varlığı Kürd’ün varlığını güçlendirsin istiyoruz! Bu ülkede yaşayan herkes ev sahibidir, misafir değildir. Bu topraklar herkesin ortak evi olsun diye mücadele yürütüyoruz. Ayrımcılık son bulsun, hiçbir inanç ve dil diğerinden üstün olmasın, Alevi ve Sünniler eşit olsun diye çaba yürütüyoruz. Erkek egemenliği bitsin, kadın erkek eşit olsun diye mücadele veriyoruz. Üstünlerin hakkı değil, hakların üstünlüğü olsun istiyoruz! Hakikate dayanan ve herkese eşit yaklaşan gerçek bir adalet gelsin diye mücadele veriyoruz! Başta İmralı olmak üzere tüm demokrasiyi, adaleti, barışı, toplumu tecrit altına alan hukuksuz politikaların son bulması için mücadele veriyoruz!

‘BU DEVLET SİSTEMİNİN YENİ BİR DEMOKRATİK KURGUYA ACİL İHTİYACI VAR’

Bu devlet sisteminin demokrasi, adalet ve barışa dayanan yeni bir demokratik kurguya acil ihtiyacı var diyoruz! Üniversitelerde dirsek çürüten gençler, yarınlarına umutsuz bakmasın, umudunda güzel yarınları görsün diye mücadele ediyoruz. Bu ülkede herkesin karnı doysun, hiç kimse aç yatmasın, işsiz ve çaresiz kalmasın istiyoruz. Ülke kaynaklarının paydaşı üç, beş yandaş değil 82 milyon olsun diye uğraşıyoruz. Ormanlar, dereler, akarsular, talancıların değil, doğanın olsun diyoruz!

‘HDP YAŞAMSAL BİR İHTİYAÇTIR, BU NEDENLE VİCDANSIZCA SALDIRIYORLAR’

İşte bu nedenle HDP, yaşamsal bir ihtiyaçtır. Halkın özgürlük ihtiyacıdır, barış ihtiyacıdır, adalet ihtiyacıdır. İşte bu nedenle iktidar vicdansızca, hukuksuzca HDP’ye saldırmaktadır. Binlerce arkadaşımızı haksızca tutukladılar.

‘HDP’Yİ CEZAEVLERİNE SIĞDIRACAKLARINI SANDILAR AMA YANILDILAR’

HDP’yi cezaevlerine sığdıracaklarını sandılar ama yanıldılar. HDP cezaevlerine sığmaz! Milyonların iradesi cezaevlerine konmaz! Birimiz bin oluruz ve bu bayrağı yere düşürmeyiz! Bu kaleyi bir düşürebilirlerse saraylarını faşizmin kalesine dönüştürmüş olacaklar! Yalanlarla, talanlarla, yolsuzluklarla ve yasaklarla yönetmeye devam edecekler! Bütün dertleri budur! Çünkü biz onların saray oyunlarını sürekli bozuyoruz! İktidar hesaplarını ters yüz ediyoruz. HDP’nin sayesinde bu arada bu hükümet matematiği de öğrendi. Çünkü iktidarları için her gün toplama, çıkarma, çarpma, bölme yapıyorlar. Ama her defasında HDP’ye çarpılıyorlar.

‘HDP’YE BAKTIKÇA KAYBEDİŞLERİNİ GÖRÜYORLAR’

50+1 hesapları bir türlü tutmuyor! Tutmayacak da! Yanlış hesap halktan dönüyor! 7 Haziran’dan, 31 Mart’tan dönüyor! Kendileri kaybettikçe bizim başarma, toplumun gelecek umudunu kırmak istiyorlar. Ama çok yanılıyorlar! HDP, asıl bu iktidarın başarma umudunu her gün, her saat, her dakika kırmaktadır. 7 Haziran’da kırdık, 31 Mart’ta kırdık, 23 Haziran’da kırdık! Ve kırmaya da devam edeceğiz. Haziranlar bizimdir! Onların olmayacaktır! Başarılar bizimdir. Halkımızındır. Demokrasi de bizim olacak, barış da bizim olacak, özgürlükler de bizim olacaktır. İnanın ki HDP’ye baktıkça kaybedişlerini görüyorlar. HDP’ye baktıkça demokrasinin gelişini görüyorlar.

‘SUÇLARI ÇOK BÜYÜK, BOĞAZLARINA KADAR HARAMA BATTILAR’

Kaybettiklerinde çok büyük hesap vereceklerini biliyorlar. Çünkü suçları çok büyüktür. Altından kalkamayacakları büyük yolsuzluklar yaptılar. Boğazlarına kadar harama battılar! Roboski’den, Soma’ya, Suruç’tan Ankara, Cizre ve Çorlu’ya en büyük katliamları, helikopter işkencelerini, açlık ve işsizlik intiharlarını, kadın cinayetlerini, salgın çaresizliğini, savaşlarda ölüm ve gözyaşlarını yaşattılar. Kürt ve Kürtçeye düşmanlık yaptılar. Daha birkaç gün önce İstanbul’da Kürtçe tiyatroyu bile yasaklayacak kadar küçüldüler. Çünkü Kürtçe tiyatrodan bile korkacak hale geldiler!

Halkın seçilmiş iradesini gasp ederek hukuksuzca kayyım atadılar. Demokratik siyasete darbe yaptılar. On binlerce siyasetçiyi, barış diyeni, itiraz edeni, gazetecileri cezaevlerine attılar. Bağımsız olması gereken yargıyı sarayın emrine soktular, partili hakim savcı düzenine geçtiler. Emekçileri yerlerde tekmelediler. İş isteyen insanları kovdular, azarladılar. Anneleri, Barış Annelerimizi yerlerde sürüklediler. İtiraz eden herkesi terörist ilan ettiler.

Halkı kamplaştırdılar, nefreti yaydılar bu coğrafyaya bu ülke topraklarına. Dini istismar ettiler. Haramı yol bellediler. Halkın vergilerini israfa, savaşa, silaha harcadılar. Yoksul halka ise sabır dilediler. Toplumun üzerine resmen karabasan gibi çöktüler.

‘UMUTSUZ VE KARAMSAR OLMASI GEREKEN BİZLER DEĞİL BU İKTİDAR’

Değerli Türkiye halkları, ülkeyi bu uçurumdan kurtarmak zorundayız. Bu böyle gitmez! Onun için yolumuz uzun, sorumluluğumuz çok büyük. Hiç kimse bugünlere bakarak karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmamalıdır. Umutsuz ve karamsar olması gereken bizler değil bu iktidardır. Çünkü kaybedecekler! Başaramayacaklar! Buradan herkese, tüm Türkiye toplumuna çağrı yapıyorum: Bu iktidara daha fazla katlanmak, bunları sırtınızda taşımak zorunda değilsiniz! Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini çalan, sizin sırtınızdan kendi geleceklerini kurtarmaya çalışan bu haramilere dur demenin artık zamanı gelmiştir! Hep birlikte bu bozuk düzeni değiştirelim, insanca, eşitçe yaşamı birlikte kuralım diyoruz.

‘GELİN BİRLİKTE BİR YOL AÇALIM VE BİRLİKTE YÜRÜYELİM’

Sizlere dibi yaşatan bu kötülük düzenine siz de önünüze konan ilk sandıklarda dibi yaşatabilirsiniz! Bu güç sizin elinizdedir! İşte tüm mesele budur! Sizi unutanları, yok sayanları, size kibirle bakanları siz de unutmalı ve yok saymalısınız! Buradan tüm demokrasi güçlerine, ülkeyi ve toplumsal barışı dert edinen sorumlu herkese diyoruz ki, gelin birlikte bir yol açalım ve birlikte yürüyelim! Birlikte mücadele edelim! Faşizme karşı, yolsuzluk ve adaletsizlik düzenine karşı hep birlikte meydan okuyalım.

Bu iktidara sözümüz şudur: HDP’yi ve milyonları bitiremeyeceksiniz, güneşi asla ve asla karartamayacaksınız!

Meydanlar bizimdir! Meydan okuma, hesap sorma gücü de bizdedir. Hep birlikte güçlü bir şekilde hesap soralım! Bu iktidara da sözümüz şudur: HDP’yi yıkamayacaksınız! HDP’yi ve milyonları bitiremeyeceksiniz! Güneşi asla ve asla karartamayacaksınız! Çünkü HDP demokrasinin kalesidir! Bu kale asla ve asla düşmez! Bu kale sarsılmaz! Bu kale yıkılmaz! Bu halk geçilmez!

Sözlerimi bitirmeden önce HDP’nin fikir sahibi olan İmralı Cezaevi’nde Sayın Abdullah Öcalan’a selamlarımı göndermek isterim. Ve sözlerimi bir şiirler tamamlamak isterim:

Ekmeği bol eyledik

Acıyı bal eyledik

Sıratı yol eyledik

Geldik bugüne

Ekilir ekin geliriz

Ezilir un geliriz

Bir gider bin geliriz

Bizi vurmak kurtuluş mu

Yolumuz ve yolunuz açık olsun

Hızır hepimizin yardımcısı olsun

Hoşça kalın, dostça kalın, HDP’de kalın!

Hepinizi saygıyla selamlıyorum

Mithat Sancar’ın açıklamaları şekilde:

Bin kez kırdılar dallarımızı, bin kez budadılar, yine çiçekteyiz işte, yine meyvedeyiz.

Merhaba dostlar, merhaba yoldaşlar merhaba arkadaşlar, merhaba direnişin ustaları, merhaba umudun işçileri, merhaba cesaretin evlatları, merhaba hakikatin takipçileri, merhaba özgürlük yolcuları.

‘8 YAŞINDA DEĞİLİZ, 8 BİN YAŞINDAYIZ’

8 yaşındayız şimdi HDP olarak ama arkamızda asırlar var. Asırlarca biriktirilmiş mücadele var, verilmiş emekler, ödenmiş bedeller var. İşte biz bütün o hak, adalet, özgürlük ve eşitlik mücadelelerinin mirasçısıyız. 8 yaşında değiliz, 8 bin yaşındayız. Belki daha da büyüktür yaşımız. O yolda bedel ödeyen herkese, yürüyen herkese selam olsun. Bugün zindanlarda tutulan Demirtaş’a, Yüksekdağ'a, Baluken’e, Tuncel'e, Kışanak'a; bütün yoldaşlara buradan selam olsun. Hepinize minnetimizle selam gönderiyoruz sizlere.

‘BU TOPRAKLARDA HAK MÜCADELESİNİN GELİP BİLLURLAŞTIĞI EN TEMİZ ADRESTİR HDP’

Sevgili dostlar, bizler binlerce yıllık direnişin, eşitlik ve özgürlük geleneğinin partisiyiz. Bu gelenek ulu bir çınardır. Kökleriyle toprağa, gövdesiyle yeryüzüne, dalları ve yapraklarıyla ışığa, gökyüzüne yönelen bir hayat ağacıdır HDP. Bu topraklarda hak mücadelesinin gelip billurlaştığı en parlak, en güçlü, en temiz adrestir HDP. İşte bu partinin neferleri olmanın gururu ile bir araya geldik, onuruyla sesleniyorum sizlere.

‘DİRENMEYİ DE İNŞAYI DA EN İYİ BİZ BİLİYORUZ’

Direniş hikayemizi anlatmaya gerek yok. Direnmeyi çok iyi biliyoruz, direnerek geldik bu günlere. Ama biz inşayı da biliyoruz. Bu ülkede faşizme karşı direniyoruz, özgürlüğü, demokrasiyi, barışı inşa etmeye yürüyoruz. O inşa işi de bizim olacak. Direnişi bildiğimiz gibi bu ülkeye demokrasiyi de biz getireceğiz. 

‘HER AN FAŞİZME KARŞI DİRENECEĞİZ Kİ ZAMANI GELDİĞİNDE BU İKTİDARI DEVİRECEK BİRLİKTELİĞİ GÖSTERELİM’

Faşizme karşı direniş her gün ve her saat yeniden tazelenmesi gereken bir hayat tecrübesidir. Onun vadesi, tarihi yoktur. Bir seçime bağlanamaz, sandıkla açıklanamaz. Biz o nedenle her gün her an yeniden faşizme karşı direneceğiz ki zamanı geldiğinde o sandıklarda bu iktidarı devirecek o güçlü birlikteliği gösterelim. Direneceğiz ki demokratik cumhuriyeti kurabilelim.

İşte bu ülkede faşizme karşı direniş ve demokratik cumhuriyeti inşa. Bu iki hedefi bir araya getirmedikçe bu zulüm yönetimini sona erdirmenin imkanı yoktur. Tersinden söylüyorum, faşizme karşı her gün direniş ve demokratik cumhuriyeti inşa için her gün emek. İşte bu ilkeler bu ülkeye demokrasiyi de barışı da huzuru da getirecek. Belki biraz geç ama er ya da geç. İnancımız odur ki o kadar da geç olmayacak.

‘ŞİMDİ TAM BİRLİK ZAMANI’

Şimdi tam birlik zamanıdır. Bu ülkeye demokratik cumhuriyeti getirmek için demokrasi güçlerinin birlik zamanıdır. Bu ülkede Kürt halkının onuruyla oynamak isteyen zalimlere karşı Kürtlerin ulusal birlik zamanıdır. Şimdi HDP'nin HDP emekçilerinin, çalışanlarının kenetlenme zamanıdır. Partimiz için de birlik, partimiz için de kenetlenme, partimiz için de daha da güçlü dostluk zamanıdır. Ancak birlikte başarabiliriz. Demokratik cumhuriyeti birlikte kurabiliriz. Kürt halkının onurunu, özgürlüğünü birlikte savunabiliriz.

‘ÜLKEDE İSTEDİĞİMİZ DEMOKRASİYİ BU PARTİNİN İÇİNDE DE İŞLETMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ’

Saldırılar dışarıdan da gelir içeriye de yönelir. Ama bizim güçlü geleneklerimiz var parti olarak. Ülkede istediğimiz demokrasiyi bu partinin içinde de işletmek için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Bütün sorunlarımızı bu temelde çözeceğimize inancımız tamdır, sizin de inancınız tam olsun. Hepinizin de inancı böyle olsun. HDP bu ülkeye demokrasiyi getirecek, bunu getirirken de kendi içindeki demokrasi yürüyüşünü de, demokratik usulünü, yolunu da en güçlü biçimde inşa edecektir. Bunu yaparken ülkeye, dünyaya örnek olacak potansiyelimiz var.

‘YÜRÜYÜŞE DEVAM YOLDAŞLARIM’

Yürüdüğümüz uzun bir yol aldığımız büyük bir mesafe var ama durmak yok, hayat hareketle mümkündür. Yaşamak direnmekle olduğu kadar yürümekledir de. Yürüyüşe devam değerli dostlarım, yoldaşlarım yürüyüşe devam.

Konuşmamın buraya kadarki bölümünü özgürlük demokrasi mücadelesine emek vermiş, bedel ödemiş bütün insanlara adamıştım. Bundan sonraki bölümü Kürtçe devam edeceğim.

Bu konuşmayı en başta Kürt dilini var etmek için sonsuz emek sarf eden bütün sanatçılara, bütün yazarlara, bütün insanlara ithaf ediyorum. Kürtlerin dilini ayakta tutmak için Apê Mûsa'nın şahsında bütün mücadele ve emek yolcularına ithaf ediyorum.

‘HDP ROJ Bİ ROJ MEZİN DİBE, MEH Bİ MEH Bİ QUWET DİBE, SAL Bİ SAL Bİ PÊŞ DİKEVE’

Merheba ji we re, hûn hemû bi xêr hatine, ser seran û ser çavan re hatine. Partiya me 8 sal berê hat avakirin. 8. salvegera partiya me, li gelên me, li xebatkarên me, li hezkiriyên HDP’ê pîroz û bimbarek be. Belê HDP êdî 8 salî ye. HDP roj bi roj mezin dibe, meh bi meh bi quwet dibe, sal bi sal bi pêş dikeve. Ji Edirneyê heta Colemêrgê, ji Behra Reş heta Behra Spî, HDP hêvî û baweriya gelan, jinan, ciwanan û bindestan e.

‘EM VÊ GOVENDA AZADÎ, AŞTÎ Û DEMOKRASİYÊ BERNADİN’

Belê meşa azadiyê, meşa biratiyê, meşa edaletê dewam dike. Ew meş heta serkeftinê wê dewam bike û tu carî nesekine. Em bernadin vê dîlan û govenda azadî, aştî û demokrasiyê. Em bernadin vê meydanê. Em dest bi dest, mil bi mil vê govendê mezin dikin.

‘HDP BÛYE KABÛSA WAN’

Bi salan e, bi hemû qeweta xwe êrişî HDP’ê dikin. Dixwazin HDP’ê bêtesîr bikin, bêdeng bikin. Loma hevserok, parlementer û endamên HDP’ê girtin û avêtin zindanan. Bi hezaran HDP’yî girtin. Gotin em ê bi girtinan, bi heps û zindanan HDP’ê xelas bikin, lê roj bi roj dibînin ku HDP xelas nabe û îro bûye kabûsa wan. Îro li ber sîstema wan, li ber faşîzma wan ku dixwazin ava bikin, tenê HDP disekine. HDP hemû hesabên wan tarûmar dike. Loma, xezeba wan, ji tirsa dilê wan tê.

‘EM Bİ GELÊ XWE, GELÊ ME JÎ Bİ ME BAWER E’

HDP 8 salî ye, lê HDP li ser mîraseke bi hezar salan hatiye avakirin. Mîrasa têkoşîna azadî, aştî û demokrasiyê ya bi salan îro quweta mezin ya HDP’ê ye. Em bi wê mîrasê îro li ser piyan e. Em bi wê baweriyê îro dimeşin. Em bi gelê xwe, gelê me jî bi me bawer e. Doza me doza azadî, edalet û aştiyê ye. Çimkî em bi doza xwe, bi rêya xwe û bi fikriyata HDP’ê bawer in. Em dizanin rêya HDP’ê, rêya rizgariya gelan e. Rêya rizgariya jinan û ciwanan e.

 ‘EV ROJÊN ZOR Û ZEHMET WÊ Bİ TÊKOŞÎNA ME, Bİ YEKÎTİYA ME XELAS BİBİN’ 

Belê hevalên ezîz, îro lazimiya me zêdetir bi yekîtiyê heye. Lazimiya me zêdetir bi têkoşîna hevpar heye. Em ê bi yekîtiya xwe, bi hevaltiya xwe hesabên wan xerab bikin. Em bi hêvî ne û em bangî hemû gelên xwe dikin: Hûn jî bi hêvî bin. Ev rojên zor û zehmet wê bi têkoşîna me, bi yekîtiya me xelas bibin. Em bi quweta xwe bawer in.

Belê dostên ezîz, ez careke din 8 saliya partiya me, 8 saliya HDP’ê pîroz dikim. Ez her kesê ku bi keda xwe HDP mezin kiriye silav dikim. Ez spasiya xwe pêşkêşî hemû endam, xebatkar û hezkiriyên HDP’ê dikim. Em bi we serbilind in.

‘HDP BAXÇEYÊ GELAN, BAWERİYAN Û NASNAMEYAN E’

Û ez bangî hemû gelên me dikim: rêya HDP’ê rêya azadiyê ye; rêya HDP’ê rêya aştiyê ye, rêya HDP’ê rêya demokrasiyê ye, rêya HDP’ê rêya pêşerojeke xweş û rengîn e. HDP baxçeyê gelan, baweriyan, nasnameyan e. Werin em bi hev re, dest bi dest, mil bi mil, HDP’ê mezin bikin. Werin em hêvî û baweriya xwe mezin bikin…

Ez yeko yeko we hemûyan silav dikim. Serkeftinê ji we hemûyan re dixwazim. Hûn her hebin! Rêya me vekirî be. Yolumuz açık olsun dostlar, kardeşler, yoldaşlar.