Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Suruç katliamının yıldönümü nedeniyle açıklamada bulundu.

Urfa'nın Suruç ilçesi Amara Kültür ve Sanat Merkezi'nde Kobanili çocuklara oyuncak götüren Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğündeki gençlere yönelik 20 Temmuz 2015 tarihinde düzenlenen canlı bomba saldırısı 33 genç yaşamını yitirmişti.

“Onların Düşlerini ve Umutlarını Yaşatacağız” başlıklı yazılı açıklamada Suruç katliamının siyasi sorumluluğunun AKP'ye ait olduğu savunuldu.

Açıklamada, “Bu katliam aynı zamanda barış umutlarını, halklarımızın birlikte yaşama isteğini ve birleşik mücadelesini hedeflemiştir. Suruç katliamı Gezi'de başlayan 7 Haziran seçimlerinde elde edilen bileşik demokratik başarıdan ürken saray faşizminin intikam saldırısıydı. Gezi'den Kobane'ye uzanan kardeşlik ve dayanışma köprüsünü havaya uçurmayı hedeflemişti. Saray, bu katliamla demokratik barış arayışına karşı halklarımıza yöneltilen savaşı yeniden başlatmak için gerekçe haline getirdi. Bu katliamla, Batı'daki barış, özgürlük ve demokrasi güçleriyle, Kürt halkının birleşik ve ortak bir mücadele kulvarında buluşma istek ve iradesini kırmayı hedeflemiştir” denildi.

‘SURUÇ, ROBOSKİ AMED ANTEP KATLİAMLARININ DEVAMIDIR’

“Suruç katliamı, 1 Mayıs 77 Çorum, Maraş, Sivas, Gazi, Roboski, Amed, Antep katliamlarının bir devamıdır” denilen açıklamada, katliam ile ilgili açılan davanın göstermelik ve katliamın üzerinin nasıl örtüleceği üzerine kurgulandığı öne sürüldü.

’33 DÜŞ YOLCUSUNUN ANILARI BU TOPRAKLARDA GERÇEKLEŞTİRİLECEK’

Suruç için adalet arayışının herkes için adalet arayışı olduğuna vurgu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Suruç katliamının sorumluları ve planlayıcıları açığa çıkarılmaz, siyasi sorumluları hesap vermezse ne Ankara katliamında ne de diğer katliamlarda adalet yerini bulmayacaktır. Suruç katliamının hesabı sorulmazsa diğer katliamların hesabı sorulamaz. Suruç katliamının 2. yılında birlikte ve yan yana yürüdüğümüz 33 düş yolcusunu saygıyla anıyoruz. Katliamı gerçekleştirenleri lanetliyoruz. 33 düş yolcusunun anılarını, özgürlük tutkularını, haklarımızın ortak ve birleşik geleceğini, birlikte eşit koşullarda yaşama isteğini, ‘yeni yaşamı’ bu topraklarda gerçekleştireceğiz.”

(Kaynak: Evrensel)