Şu sıra seçimlere kilitlenmiş ülke kamuoyun az haberdar olduğu, çok güzel yapılan bir direniş var. Son yıllarda gördüğümüz en güzel manzara. Başörtülü, başörtüsüz nice kadın ve erkek sendikalı olmak ve işten atılan çalışma arkadaşlarını işe geri almak için mücadele veriyor. Üstelik bu mücadele gülümseyen bir yöntemle, müzikle, dansla, neşeyle, kararlılıkla, bilinçle yapılıyor.

Flormar işçilerinin direnişi ile ilgili, birçok video çekildi. Hepsinde ortak tema; tebessüm ve kararlılık. Uzun zamandır bir grevin bu kadar neşeli, umutlu ve kararlı olduğunu görmedim.

Kamuoyu yavaş yavaş ilgisini Flormar işçisinin direnişine göstermeye başladı.

Direniş bu haliyle bile bize çok şey öğretti.

Öncelikle birçok köhne kafada başörtüsüne olan önyargı kırıldı. Yani yıllardır anlatmak istediğimiz şeyi bir direniş öğretti.

Kardeşim emeğin hiçbir alt üst kimliği, fikri yoktur. Dünyanın en basit ekonomi politik ilişkisini işçiler emekçiler yaşar.

Emek politikaları ve işveren politikaları vardır. Bunlar çatışır. Demokratik zeminde kim kararlılık ve dayanışma gösterirse o kazanır.

Umutsuzluğa gerek yok. İşverenin elbette dostları vardır. Devlet, hükümet, sermaye, medya ve bir kısım yandaş emekçiler üzerinden direnişi kırmaya çalışacaktır.

Emekçilerin de dostları vardır. Bunlar direnişi destekleyecek ve işçiler ile dayanışma içinde olacaktır.

Flormar 7 kıtada 104 ülkede kozmetik pazarında rekabet ediyormuş.

Vay be, bilseler işçisini sendikasız çalıştırdığını, bilseler sendika talep eden işçisini kovduğunu, acaba kaç ülkede ürünleri boykot edilirdi. Bu önemli bir argüman.

“Kusursuz renkler, büyüleyici bakışlar, eğlenceli tırnaklar” sloganları ile ürünlerini satmaya çalışan firmanın en can alıcı ve sahih reklamı “Biz istersek yaparız” diye bir kadını göstererek yaptığı reklamdır.

Evet kadınlar isterse yapar.

Kadınlar direnirse kazanır. Kadınlar boykot ederse başarır.

7 kıtada 104 ülkede kozmetik pazarında rekabet eden fabrika ürünlerini sendikasız kadınlar ve erkekler üretiyor.

İnsanlar bundan haberdar olursa en güzel dayanışmayı gerçekleştirmiş oluruz.

Merkezinde kadınların olduğu neşeli bir direniş içinde Flormar işçileri.

Bize de dayanışma düşer.

İşçileri desteklemek, işvereni teşhir etmek, kamuoyunu bilgilendirmek, firmanın ürünlerini boykot etmek, işçilerin haberini yapmak ve paylaşmak. Elimizden çok şey gelir aslında.

Haziran direniş ayıdır Türkiye’de. 15- 16 Haziran günlerinden, Gezi’ye dek her daim sıcaktır Haziran. Şimdi Haziran Flormar Direnişi ile güzel…