Sürekli eylemde olmak için o kadar çok neden var ki, tek tek sıralasam her biri için ayrı ayrı grev yapmak gerekiyor. Gerekçelerimizi toptan düşündüğümüz zaman grevin de ötesinde isyanı örgütlemek en meşru hakkımız.

 

KESK bu meşru g(ö)revini örgütlüyor. Sonuçları etkili olur veya olmaz, bu başka bir tartışma.

 

Neo-liberal politikalarla kuşatılmış yaşamda bize dayatılan, postmodernizmin kıskacında kişiliksizleşmek. Teslimiyetçiliği doğallaştıran, itirazları sistem içine emen düzen, otoriteye buyun eğen ve giderek tarafsızlaşan ya da güçlüden yana taraf olan insanı yaratmayı hedefliyor.

 

Yirmi birinci yüzyılda küresel kapitalizmin yarattığı kişiliğin, insanda, doğada, çiçekte, böcekte, suda bir bütün olarak her şeyde ‘olup biteni izleme’, ‘itiraz etmeme’ hali sistemi güçlendiriyor.

 

İtiraz edenler olarak, sayımızın az olacağını bilerek eylemlerimize sahip çıkmalıyız.

 

Eylemlerle her zaman haklarımızı kazanamayız, ama olsun, kişiliğimizi yeniden test ederiz. Biz varız, bizi teslim alamazsınız deriz.

 

21 Aralık grevi bu bakımdan bir finali değildir, başlangıçtır.

 

Pankartlarımızla, sloganlarımızla sokaklarda olacağız.

 

Biliyoruz ki bizi izleyenler bizden daha fazla olacak.

 

Biliyoruz ki biz grevde iken üretenler olacak.

 

Bütün bunları bilerek, insanı insanlıktan çıkaran kapitalizme ve onun uygulayıcısı siyasi iktidara karşı soluğumuzu milyonlara hissettireceğiz.

 

Polisleri köşe başlarında hazır bekleyecekler.

 

Onların bizi değil, aslında siz egemenleri beklediklerini biliyoruz. Bu düzeninizi başka türlü koruyamazsınız.

 

Her şeyi ticarileştirdiniz.

 

Sağlık, eğitim, ulaşım, su, iletişim…

 

İnsanlığı piyasanın insafına terk ettiniz…

 

Ne yani, itiraz etmeyecek miyiz? Kabul mü edeceğiz?

 

Sisteminizi reddediyoruz. Küresel sermayenin emek düşmanı programını yırtıp atacağız.

 

Sayımız az olsa da milyonların vicdanında çoğuz.

 

Bu coşku ve duygularla, 21 Aralık’ta haydi eyleme, haydi greve diyorum…

 

( DİSK Eski Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ü ölümünün 20. yıl dönümünde saygıyla anıyorum. Anma töreni, 21 Aralık 2011 Çarşamba günü saat: 11.00'de Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki mezarı başında yapılacak )