Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokatik Partisi (HDP) Dersim il örgütleri tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle, yıldönümü nedeniyle değindiği Madımak katliamındaki zihniyetin, IŞİD'in yanı sıra Cizre'deki bodrumlarda insanları yakanlar tarafından korunduğunu vurguladı. 

Hatip Dicle, bugünlere yönelik özeleştiri vererek PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın tehlikenin farkında olduğunu dile getirdi.

'AKP İTTİHAT TERAKKİ İLE KOL KOLA'

Yaklaşık 40 yıldır mücadele içinde olduğunu dile getiren Dicle, devletin bunca yılda bir çok manevra yaptığını, ancak 100 yıllık özünden hiçbir şey kaybetmediği değerlendirmesi yaptı. Dicle, AKP'nin yola çıktığı ilk dönemde demokratik bir misyon yüklenmiş havası yarattığına değinerek, "Birçok beklenti vardı. Ama her şey şimdi açığa çıktı ki aynı İttihat Terakki gibi politik manevraydı. AKP 2002'de kurulduğunda liberaldi. Sonra İttihat ve Terakki gibi adım adım yerleştiğinde Türkçülükle tamamen ırkçı bir birliğe oturdu. Son 1 yıldır Kemalist kesimin en ırkçı kesimleriyle, İttihat ve Terakkiyle, Milliyetçi Hareket Partisi denen aslında İttihat Terakkiyi bugün yaşatan kesimlerle, Doğu Perinçek'le kol kola. Bütün bunlar şunları gösteriyor Kürt halkı, Alevi halkı bütün Türkiye'de ezilen emekçiler, demokrasi talebi olan herkes ciddi bir tehdit altındadır" dedi. 

'ÖCALAN ÖNGÖRMÜŞTÜ'

Kendisi de bir dönem İmralı Adası'na giderek PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeler gerçekleştiren Dicle, Öcalan'ın da bu durumun farkında olduğuna dikkat çekerek, "Sayın Öcalan bu tehlikenin farkındaydı. Defalarca İmralı görüşmelerinde kendisinin bize herkesi şöyle uyardığını çok iyi biliyoruz. Derdi ki, 'Biz burada gerçekten bir görüşme trafiği başlattık. Ama yarın barış olacak gibi değil, yarın en kötü durumlarla karşılaşacakmışsınız gibi hazırlanın. Ona göre örgütlenin.' Ama maalesef bizler o dönemde bugünkü tehlikeleri iyi okuyup en azından bugünün sert koşullarına baktığımızda o örgütlenmeyi, ayakları yere sert basarak yapmadık. Bugün onu görüyoruz. O ikibuçuk yıllık görüşme sırasında Sayın Öcalan hem Ortadoğu'daki gelişmeleri hem AKP'nin izleyeceği politikaları savunmalarında 2010 yılında AKP'yi İslamofaşist bir parti olarak görüyordu" ifadelerini kullandı. 

'DOLMABAHÇE MUTABAKATI'NI SARAY'DAKİ ZAT DEVİRDİ'

Müzakere sürecinin en önemli ayağı olan Dolmabahçe Mutabakatı'na da değinen Dicle, "Türkiye Cumhuriyeti'nin tek tipçi, oligarşik, tek mezhepçi, tek dinci tek etnisite anlayışına karşı bir demokratik cumhuriyet hamlesiydi. O 10 madde onun içindi. Biz burada oturup devletle kapalı kapılar ardından bunun anlaşmasını yapmayacağız. İmralı bir anlamda tüm Türkiye ve Kürdistan toplumunun demokrasiye talebi olan kesimlerin gelip buraya taleplerini yerine getirerek devletle olan müzakerelerin artık kağıt üzerinde hangi adımların yasal olarak ve basın üzerinden Türk toplumunun da bu tartışmaya katılarak bir barışçıl çözüme ulaşması olacak. Bu Dolmabahçe Mutabakatı böyle bir amaç içerirken, Saray'daki zat 5 Nisan'da yaptığı konuşmayla bu masayı devirdi. Dolmabahçe mutabakatını bilmiyorum, 'Teröristlerle masaya oturulmaz' dedi ve sonuçta Türkiye'yi bugün gerçekten önünü göremeyecek şekilde bir arbedenin içine sürüklediler. Bakın Ortadoğu'da izledikleri politikadan dönmek için her gün nasıl manevralar yapıyorlar. Sanki bir yıl önce ya da 7 ay önce söyledikleri lafları hatırlamıyor gibi" dedi.

Kaynak: DİHA