Tarsus T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bir kadının, götürüldüğü hastanenin muayene odasında askerin cinsel tacizine maruz kaldığı belirtildi. Yapılan tüm çağrılara rağmen serbest bırakılmayan ve tedavisi engellenen kanser hastası İsa Gültekin’in yaşamını yitirmesiyle gündeme gelen Tarsus T Tipi Cezaevi’nde, hak ihlalleri giderek artıyor. Cezaevinde, çıplak arama dayatmasından cinsel tacize, işkenceye varan şiddetten sağlık hakkının engellenmesine,  yayınların yasaklanmasından çeşitli gerekçelerle infazların yakılmasına kadar insan hakları ihlali söz konusu. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi’nin verilerine göre ise, cezaevinde en az 5 ağır hasta tutuklu bulunuyor. Şube Eşbaşkanı Hakkı Demir, yetkililere tutuklulara dönük artan hak ihlallerinin bir an önce son bulması çağrısında bulundu.

ÇIPLAK ARAMA DAYATMASI 

Mehmet Şah Oruç’un Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberine göre, tutuklulardan en çok çıplak arama dayatmasıyla ilgili başvuruların geldiğini belirten Demir, tutukluların sadece cezaevinde değil hastane sevkleri sırasında da sağlık çalışanları tarafından aynı uygulamaya maruz bırakıldığını aktardı. Sağlık çalışanların hastaneye giden tutuklulara ideolojik baktığını ifade eden Demir, cezaevinden Tarsus Devlet Hastanesi’ne sevk edilen bir kadın tutukluya cinsel tacizde bulunulduğu belirtildi. 

HASTANEDE CİNSEL TACİZ

Demir, hastanede yaşanılanları ise şöyle paylaştı: “Kadın mahpusun göğüs filminin çekilmesi gerekiyor. Film çekildiği sırada asker odadan çıkmıyor. Hasta, askerin çıkmasını istiyor ama oradaki doktor, ‘Siz hiç erkek doktora muayene olmadınız mı? Asker içerde kalsın, ne var?’ diyor. Tartışmanın sürdüğü sırada ise hastayı oda içerisinde bulunan bir bölüme götürüp filmi çektiriyor. Kadın mahpus, film için hazırlandığı sırada asker aynadan kendisine bakıyor. Bunun üzerine askere tepki gösterip odadan çıkarılmasını istiyor. Ne yazık ki oradaki görevli, işlemi yapmıyor ve film çekilmiyor. Kadın mahpus, tutanak tutulmasını istiyor ancak oradaki görevliler tutanağı imzalamıyor ve cezaevine geri götürülüyor. Tekrar rahatsızlanıp hastanenin kardiyolog bölümüne sevk ediliyor. Doktor, onu kelepçeli bir şekilde muayene etmek istiyor. Kelepçeli muayeneye karşı çıkılması üzerine de doktor muayene etmiyor. Hastanede yaşananlar nedeniyle gerekli mercilere başvuru yaptık.”

SEVK SIRASINDA ŞİDDET 

Yine Kırıkkale Cezaevi’nden Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen tutukluların insanlık dışı uygulamalara maruz kaldığını aktaran Demir, yaşanılanlarla ilgili bir tutuklu yakınının kendilerine başvuru yaptığını söyledi. Demir, “Sevk sırasında tutuklular askerler tarafından darp ediliyor. Bir tutuklunun babası bize başvurarak aktarımda bulundu. Tutuklular asker tarafından şiddetli bir şekilde dövülmüş ve oradaki bir rütbeli ‘Yeter artık öldürecek misiniz’ diye karşı çıkmış. Bunun üzerine de kaba dayak ve hakaretler sona eriyor. Tutuklular şuursuzca saldırıya maruz kalmış” ifadelerini kullandı. 

GEREKÇELERLE İNFAZLAR YAKILIYOR

Cezaevine başta Kürtçe yayınlar başta olmak üzere birçok kitabın yanı sıra  Yeni Yaşam, Evrensel ve Birgün gazetelerinin de alınmadığını aktaran Demir, ayrıca pandemi döneminde yaşanan problemlerin hala sürdüğünü belirtti. Cezaevlerindeki hasta tutukluların sayısına ilişkin bilgi amaçlı cezaevi yönetimine başvurduklarını ancak kendilerine bilgi verilmediğini söyleyen Demir, kendi imkanları doğrultusunda 5 ağır hasta tutuklunun bulunduğunu tespit ettiklerini dile getirdi. Cezaevi İzleme Komisyonu tarafından çeşitli gerekçelerle infazların yakıldığını belirten Demir, “Komisyon, sübjektif kararlar alıyor. Suyu kapatmamak, lambayı açık tutmak gibi durumlar infazın yakılmasına gerekçe gösteriliyor. Mahkumların şartlı tahliyesi imkansız hale getirildi. Bu da ağır insan hakkı ihlalidir” diye belirtti.