Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri, uzlaşma sağlayamayan komisyonun yeni bir Anayasa hazırlama konusunda başarısız olduğunu belirtiyor.

Kürt sorununun silahlı çatışmalardan arındırılmasını öngören sürecin parçası olarak gündeme gelen 'demokratikleşme paketi' üzerinde de partilerin yaklaşımları zıt.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekilleri, paketin bu şekilde 'Kürt sorununa çözüm sürecine' katkı sunamayacağını söylüyor.

Paketin içinde anadilde eğitim düzenlemesi olmadığını öne süren BDP'li İç Tüzük Uzlaşma Komisyonu üyesi Hasip Kaplan'a göre, pakette sadece Avrupa Komisyonu İlerleme Raporu'na gönderme niteliğinde 'kozmetik' düzenlemeler yer alıyor.

'ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU BAŞARISIZ'

TBMM'de yeni Anayasa maddelerini hazırlamak üzere kurulan komisyon Perşembe günkü toplantısında da "Vatandaşlık" maddesi taslağı üzerinde uzlaşma sağlayamadı.

Komisyonun AK Partili üyesi Ahmet İyimaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Komisyon müzakere sürecinde başarılı; kural üretme, taslak üretmede başarısız." dedi.

İyimaya, bir Anayasa ortaya çıkmasının "zor göründüğünü" belirterek şöyle devam etti: "Bana göre komisyon, çalışma süresinin ahlaki sınırlarının sonuna geldi, tabî sınırlarına da yaklaştı. Bu sınır, en geç mahalli seçim sürecinin başlama zamanı olarak görülüyor."

Komisyonun BDP'li üyeleri Meral Danış Beştaş, Bengi Yıldız ve Altan Tan ise basın toplantısı düzenleyerek, hiçbir teklif ve önerilerinin kabul görmediğini ve bu şekilde Anayasa yapılamayacağını belirtti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'ni (MHP) "laikçi, Kemalist ulus devlet anlayışından bir milim ilerlememekle", iktidar partisini ise yeni Anayasa'yı seçim sonrasına bırakmaya çalışmakla eleştiren Tan, "Fiilen yeni Anayasa rafa kaldırılıyor." dedi.

BDP'NİN PAKETTEN BEKLENTİSİ YOK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın içeriğini ay sonunda açıklamayı planladığı "demokratikleşme paketi" konusunda da iyimser mesajlar verilmiyor.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "bombalı paket" diye nitelendirdiği düzenlemelerin PKK'nın talepleri doğrultusunda hazırlandığını iddia ediyor.

Vural, düzenlediği basın toplantısında, "Hem devletimizin dili hem de eğitim dili bozulmak istenmektedir. KCK paralel devlet yapılanması meşrulaştırılmakta ve dağdakini ovaya getirmek istenmektedir." diye konuştu.

Paketin içeriği konusunda kimseye bilgi verilmemesini eleştiren CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç ise 'anadilde eğitim' konusunda partisinin tavrını şöyle tarif etti: "Eğitim dili Türkçedir. Anadili Türkçe olmayan öğrenciler, zorunlu Türkçe eğitiminin yanı sıra kendi dillerini öğrenmek ve kullanmak hakkına sahiptir. Devlet bu hakkın etkili bir şekilde kullanılması için gerekli tedbirleri alır, nokta."

Pazar günü İmralı Adası'nda hapiste bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, paketin AK Parti'nin kendi paketine dönüştüğünü belirterek şöyle dedi:

"Ortaklaşabilecek tüm partiler ortaklaşarak Meclis'e sunmalıydı. Üstünde birlikte çalışabilirdik, AKP-CHP-BDP ortak bir demokrasi paketi olarak Meclis'e sunabilirdik."

Öcalan'ın Kürt sorununa 'çözüm süreci' ile ilgili olarak 'kamuoyuna doğrudan seslenme', 'demokratik siyaset yollarının açılması' ve 'hakikat komisyonu' önerilerini aktaran Demirtaş, "Paket sürecin kilidini haline gelememiştir. Hazırlanma yöntemi içeriğinin belirsizliği paketi süreçten kopuk hale getirdi." diye konuştu.

KAPLAN: PAKET KOZMETİK

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, paket içinde anadilde eğitim düzenlemesinin yer almayacağını öne sürerek, hükümeti "oyalama taktiği" izlemekle eleştiriyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Kaplan, PKK'nin ateşkes ve silahlı güçleri sınır dışına çıkarma adımlarının ardından paketin gündeme geldiğini hatırlatarak, 25 maddelik önerilerinin AK Parti tarafından dikkate alınmadığını söyledi.

Hükümetin önemli konulardaki demokratikleşme adımlarını Mart 2014'teki yerel seçimler öncesinde gündeme almak istemediğini iddia eden Kaplan, şu ifadeleri kullandı: "Anadilde eğitim yasağının kalkması olmayacak. Bunun olmayacağını söylüyorlar. Düşünce, örgütlenme özgürlüğü, gösteri hakları sağlanmayacak. O zaman bunun neresi demokratikleşme!"

Kaplan, hükümetin İlerleme Raporu'nda adı geçen ev ödevlerinden bazılarnı "kozmetik olarak" yerine getirebileceğini ve bunların Ruhban Okulu, Türkçe'den farklı dillerdeki eski köy isimlerinin kullanılabilmesi ve Tunceli'nin adının yeniden Dersim yapılması gibi düzenlemeler olabileceğini belirtti.

Yeni Anayasa konusundaysa, eşit yurttaşlık ve anadil gibi Kürt halkını ilgilendiren konularda Meclis'teki diğer 3 partinin birlikte hareket etmesinden yakınan BDP'li milletvekili, bu yaklaşım tarzının 12 Eylül ve önceki darbe dönemlerinde hazırlanan anayasaları hatırlattığını söyledi. (BBC Türkçe)