HDP’li Hasip Kaplan, “Enerji Bakanı’nın maden ocağının önünde haber spikerliği yapmasını içime sindiremiyorum” derken Bütçe Komisyonu’ndaki muhalif vekiller, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’i istifaya çağırdı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bütçe komisyonundaki görüşmelerine muhalefetin istifa çağrısı damgasını vurdu. CHP ve HDP sözcüleri istifanın bir erdem olduğunu ifade ederken Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, “Çalışma Bakanı’nın istifa etmesi için daha kaç işçinin ölmesi, kaç ocakta kaza olması gerekir. İstifa konusunda ölçü nedir bunu öğrenmek istiyorum” dedi.

Soma kazasından sonra kaç ocağın kapandığına ilişkin soruya Bakan Çelik, ’134 ocak kapandı’ yanıtı verdi.

Bakanlık bütçe görüşmeleri sırasındaki değerlendirmeler şöyle:

Adil Zozani (HDP): Bakanlığınızın son deminde sizi üzmek istemezdik. Bu kadar fecaatin yaşandığı bir makamda niye ısrar ettiğini anlamıyoruz. Kurumu yönetemeyen bir çalışma ve enerji bakanlığı olduğunu görüyoruz. Şahsınıza ve kişiliğinize yönelik değildir istifa.

‘HİÇBİR ÖLÜMDE BAKAN İSTİFASI YOK’

Hasip Kaplan (HDP): Meclis’te maden sorunlarını araştırma komisyonu kurduk. Her tarafı gezdik. Büyük emek verdik. Kanada’ya gittik. Mayıs 2010′da Meclis’e rapor verdik. Hükümet bu rapordan önerileri dikkate alsın istedik. Dünya örnekleri. AB mevzuatını koyduk. Niye başka ülkelerin madenlerinde bu kadar kömür ocaklarına can vermiyor tek tek yazdık. Tozlu raflarda bekliyor. Hükümet bunu görüşmek istemedi. Ama bu süreçte 48.000 madene ruhsatını verdi. Hiçbir ölümde bakan istifası yok. Enerji Bakanın maden ocağının kapısında durup haber spikerliği yapmasını içime sindiremiyorum. Bakanların görevi önlem almaktır. Denetim yapmaktır.

AKP: BİR KAZA OLDUĞUNDA LİNÇ KAMPANYASI YAPILIYOR

Sadi Bilgiç (AKP): Bir kaza olduğunda linç kampanyası yapılıyor. Musa Çam, duvara astı, hayatı kaybedenlerin sayıları verilmiş bir yandan da istifaya davet ediliyor. Her işletmenin her calışanın başına bekçi koyacaksınız anlamına geliyor. Bunu yapmadığınız zaman zaman siz bu kazalardan sorumlusunuz denmek istiyor. Bu hesaba göre Lütfi Elvan ve Mehdi Eker’i de istifaya davet etmeniz gerekiyor. Sizin mantığınıza göre Lütfi Elvan (tarım işçilerinin geçirdiği kaza) o şoförün başında olmalıydı.

“MADEN SEKTÖRÜ TATLI, HERKES BURAYA ÜŞÜŞÜYOR”

Musa Çam (CHP): Aynı film kaç kez izleniyor. Aynı yara kaç kez kanar acaba? İnsan hayatını hiçe sayan bu pespaye düzene söylenmedik söz kaldı mı acaba… Azgın ve arsız düzenbazlar nasıl dizginlenemez. Daha yeni ne yazılabilir. Ne söylenebilir. Soma katliamın ardından söylenmedik ne kaldı? İş cinayetlerini iki bakanlık denetlemekle yükümlü, söylenmedi mi? Biz söylüyoruz onlar öldürmeye devam ediyor. Neden cinayetler artarak devam ediyor? Çünkü sorun ekonomik ve politiktir. Türkiye’de madencilik birer işçi cehennemine dönüştürülmek isteniyor. Bu sektör tatlı sektör. Herkes buraya üşüşüyor.

Mehmet Günal (MHP): Asıl suçlu bütün ruhsatları kendinde toplayan Recep Tayyip Erdoğan’dır. O kazada işçilerin iki ay önce noterden bildirmişler doğruysa. Mesele denetim kararlarının herhangi bir gerekçeyle uygulanmamasıdır. 2012′den sonra ruhsatları kendine bağlayan Erdoğan’dır sorumlu olan.

TANER YILDIZ ÖLÜLERİ GÖMMEYE ÇALIŞIYOR, BUNU DA ÇOK GÜZEL YAPIYOR”

Bülent Kuşoğlu (CHP): Size iki ay önce mektup göndermiştim. Soma kazasından sonra oradaki firmalara ihalesiz TKİ tarafından işler verilmiş. En az 2 milyar dolarlık yolsuzluk var. Hiç bir işlem yapılmıyor. Olumlu ya da olumsuz yanıt verilmiyor. Sayın Bakan (Taner Yıldız) orada ölüleri gömmeye çalışıyor. Bunu da çok güzel yapıyor. Kendisi istifa etmiyor, bürokratlarına da söz geçiremiyor.

(ZETE)