Tarihi Hasankeyf’in tamamen sular altında bırakılmasıyla birlikte tartışmalar sürüyor. Tarihi kentin son halinin ajanslar tarafından fotoğraflanmasıyla birçok tepki oluştu. Hasankeyf’te yaşayan insanların uğradığı kayıplar ise hâlâ sürüyor. Son olarak Tarım ve Orman Bakanlığı, Hasankeyf’te kimsenin mağdur olmadığını öne sürdü. Ancak orada yaşayanlar durumunun böyle olmadığını söylüyor.


BİR HASANKEYFLİ: GİDECEK YERİMİZ YOK

Hacı Bişkin'in Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, Hasankeyf ile birlikte 199 yerleşim yerini sular altında bırakan Ilısu Barajı nedeniyle birçok aile mağduriyet yaşadı. Hasankeyft’te mağdur olan bir kişi geçtiğimiz günlerde yaşadıklarının duyurulması için yetkili birimlere ulaşmaya çalıştı. Söz konusu kişi henüz baraj kapaklarının açılmadığı tarihte yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Hasankeyf baraj altında kalmak üzere… Ancak hak sahipliği çok dar çerçevede bırakıldı.

SİT alanı olduğu için Hasankeyfli insanlar göç etmek zorunda kaldı. Memurlar yeni yerleşkede hak sahibi olamadı. Sonradan evlenenler hak sahibi değil, gidecek yerleri yok. Çünkü sadece 2013-2016 yılları arasında ikameti Hasankeyf’te olan evliler hak sahibi oldu. Yaşı geçmiş ama evlenmemiş kişiler hak sahibi değil. Şu anda Hasankeyf’te 20-30 kişi yaşıyor. (baraj kapakları açılmadan önce) Yetkililer çözüm üretmiyor ya da üretemiyor. Bu insanların gidecek yeri yok, çaresizce bekliyor.”

BAKANLIK: ELEKTRİKLERİ SONRADAN KESTİK

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Hasankeyflilerin yaşadığı bu sorunları Meclis gündemine taşıdı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye soru önergesi veren Gergerlioğlu’na yanıt geldi. Bakan Pakdemirli, Hasankeyf’te kimsenin mağdur olmadığını söylerken yaşanan süreci de şöyle anlattı:

“Hasankeyf ilçe merkezinde yaşayan vatandaşların hak sahipliği çalışmaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmekte. Yasal mevzuat kapsamında vatandaşların hak sahibi olabilmesi için Hasankeyf ilçe merkezinde ikamet ediyor olması zorunlu. Kanun doğrultusunda iskan duyurusu 21.07.2016 tarihinde yapılarak aile vasfı taşıyanlar ve Hasankeyf’te yaşayanlar hak sahibi yapılmıştır. Aile veya ikamet şartını taşımayanlar hak sahibi yapılmamıştır. Memurlar ise mahkeme kararı ile hak sahibi yapılmıştır. 5543 sayılı İskan Kanunu’nun 17’nci maddesi gereği hak sahibi olabileceklerin aile olma vasfını taşıyan ve ikamet şartını taşıyan vatandaşlar hak sahibi olmuştur. Ayrıca bekar olan vatandaşlar aileleri ile birlikte hak sahipliğinde hissedar olmuşlardır. İskan duyuru tarihinden sonra evlenen vatandaşların hak sahibi olması hususunda herhangi bir kanuni düzenleme bulunmamakta. Hasankeyf’te vatandaşların mağdur edilmemesi için vatandaşların tamamı tahliye edildikten sonra Hasankeyf Belediyesi tarafından elektrikler kesilmiştir. Batman Valiliği koordinasyonunda titizlikle yürütülen çalışmalar sonucunda hak sahibi olmayan ve maddi durumu iyi olmayan vatandaşlara kira yardımı yapılarak veya Hasankeyf yeni yerleşim yerinde yer alan lojmanlara yerleştirilerek mağduriyet önlenmiştir.”

BİR TARİHİN YOK OLUŞU…

Hasankeyf’i sular altında bırakan Ilısu Barajı için yapılan planlar yıllarca yürütüldü. Sivil toplum kuruluşları bu inşaata son vermek için büyük bir çaba harcadı. Baraj projesinin 2006 yılında temelleri atıldı.

Hasankeyf’in hazineleri arasında, 13. yüzyıldan kalma bir Artuklu sarayı, 15. yüzyıldan kalma bir cami ve bir Bizans kalesinin kalıntıları yer alıyor. Bir Roma şehir kapısının yarısı ve Zeynel Bey Türbesi’nin de içlerinde bulunduğu sekiz anıt, Hasankeyf’ten yaklaşık birkaç kilometre uzaklıktaki bir ovaya taşındı.

Ancak şehrin geri kalanı, bütün zengin tarihi ile birlikte sular altında kaldı. Ayrıca barajdan etkilenen sadece Hasankeyf değil; toplamda 199 yerleşim yeri ve binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Hasankeyf sular altında kalmadan önce Ilısu Barajı’nın yaratacağı tahribata ilişkin rapor hazırlayan Hasankeyf Koordinasyonu, 100 bin insanın yerinden göç etmek zorunda kalacağını açıklamıştı.